29 Eylül 2016 Perşembe

"OL DER VE OLUR" yeni kitabımın yaşamlara ışık olması dileğiyle...


‘OL’ der
ve OLUR
(Kûn Fe Yekûn/ Bakara Suresi 117. Ayet)

Dileğin henüz olmadıysa
Hala olma şansı var demektir…

Bu kitaptaki her şey, dileğinin gerçekleşmesine vesile olsun.
(VE ÖYLE DE OLDU)

EY HAYAT!
Demek dileğimi bana vermemek için direniyorsun…
Geçmişi serbest bırakarak, arınarak, olumlamaların gücüyle, sezgilerimi doğru kullanarak, en yüce dualarla, bilinçaltımın yardımıyla, neden direndiğini ve hangi yaşam dersimi almam gerektiğini de bularak, o yolla olmuyorsa başka yolla, hiç yolu yoksa kendi yolumu yaratarak yine de dileğimi senden alacağım. Ve onu gerçek yapacağım.
(VE ÖYLE DE OLDU)

DİLEĞİN, ÇOK İSTEDİĞİNDE DEĞİL
ÇOK İNANDIĞINDA GERÇEKLEŞİR.

OL” Der ve OLURbölümler:
1.    Spiritüel Enerji Yasaları
2. Bereket ve Aşk Senin Doğuştan Hakkın
3. Yaşanmış Mucizeler
4. Hastalıkların Spiritüel ve Duygusal Sebepleri
5. İlişki Şifalandırması
6. Telepatik Bağ Kurma
7. Duaların Gücü ve Işığa Yolculuk
8. VE ÖYLE DE OLDU

“EĞER SİZE ALLAH YARDIM EDERSE,
ARTIK HİÇ KİMSE SİZİ MAĞLUP EDEMEZ.”
(Al-i İmran 3/160)

Dünya böyle, hayat böyle, insanlar böyle çünkü sen böylesin…
Az ile yetin, zaten gerçek “çokluk” budur.
Düşle ve maddeye dönüştür.
Kökten değişim kalabalık ile yapılmaz, evet bir süre yalnız kalabilirsin.
Bağımlı olduğun her şey seni yok eder.
Vizyon, imgelenen ve gerçek arasında bir fark yok.
Bedenin yalan söylemez, bedenin seni yansıtıyor. İç dünyanı yani…
Sen kendine yardım edemiyorsan, insanlar zaten sana yardım edemez.
Her şey düşlemiş olduklarının bir sonucu…
Düşmanın sandığın senin eğitmenin; o sana bir şey öğretmeye geldi.
Hiçbir engel senden büyük değil.
İmkansız değil, yolunu değiştir, yine aynı sonuca gidebilirsin.
Amaç sensin, kendinden büyük amacın yok.
Birilerinden beklemek güç kaybıdır, kendinden bekle.
Daha fazlasına sahip olman, şimdi sahip olduğundan vazgeçebilmenle başlar.
Sevgiyi bilmeyen; şüphelenir, endişe duyar.
Her şey birbiriyle bağlantıda; bütünden ayrı hiçbir şey yok ve olamaz.
Sınırları içinden sil ve frekansını yükselt.
Sorumluluğu alırsan sahip de olabilirsin.
Uğraşma fazla, vizyonunu genişlet gerisi gelir.
Tüm bilgi şimdi’nin içinde ve tüm olasılıklar şimdi’de.
Sevgi bağımlı olmamaktır.
Evren ve enerjiler senin hizmetinde.
“Benzemek” korku ve sıradanlığı seçmektir.
Gelecek geçmişinin bir görüntüsüdür, o halde geçmişini serbest bırak.
Anladığın kadarsın.
Yenilgiyi sakın kabul etme; onu sen yarattın. Demek ki zafer de senin olabilir.
Kendini aş, aynı kalmak da korkudur.
Korkarsan, korkunu aşabilmen için, korktuğun şey başına gelecektir.
Hazırsan yardım gelir, o yardım da sensin yani, o kişi değil. Onu senin istek ve hazır olma enerjin davet etti. Kişiler vesile. Kişiler de sensin.
Sen onayladığın için oldu. Olmuşlar seninle ilgili; korkun da onay vermiş olabilir.
Korkaklar rol yapar ve kendi olamaz.
Kendini yenebilmelisin en çok da…
Hayatını yönetemiyorsan, kendini yönetemediğin için…
Kendini tanırsan, bu dertler sana nereden geldi artık bunu da bilirsin.
Dış Dünya senin ruhunun enerjisinin maddeleşmiş hali. Başkasına göre zaten başka bir Dünya var.
Hoş olmayan olaylar seni tamamlar sana öğretir.
Tesadüf diye bir şey olamaz; o da başka bir plandan geliyor. Kurgusu geçmişte yapıldı.
An’ı an, geleceği hatırla, geçmişi değil!
Evrenin gelişimi bile bireyin gelişimine bağlı, sen değerlisin…
Kaybediyorsan kendine inanmadığın için.
Bir şeyin bedelini ödeyebiliyorsan, o senin olabilir.
Nereye gitsen, yine karşına “sen” çıkacak.

Allah isteyin vereyim der. Allah’tan büyük güç yoktur, o zaman umutsuz olmaya da hakkın yok çünkü sen Allah’tan istiyorsun…
Huzursuz veya mutsuzsan ana yoldan ayrıldığın için...
Yolun dua ve ışık; Allah'ın gücü her şeye yetiyorsa ve sen de ona güveniyorsan
 asla umutsuz olmaya hakkın yok.
Mutluluk içinde çünkü Allah sana şah damarından da yakın...
İsterken kendine acıyarak, umutsuz ve "zaten olmayacak ya da zaten zor"
enerjisi ile isteme, odaklan ama enerjiyi de serbest bırak ki AKIŞ GERÇEKLEŞSİN.


                                       TUĞÇE IŞINSU ile Bireysel
                                    "GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, 
                          AŞK KOÇLUĞU, MELEK KOÇLUĞU, İLİŞKİ ŞİFALANDIRMASI
                               TAROT, KİŞİYE ÖZEL AŞK-BEREKET-ŞANS TILSIMI"  
                                          randevusu için: 0535 307 95 28
                 facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL, twitter.com/tugce_isinsu 
                                          instagram: tugceisinsu

18 Eylül 2016 Pazar

MUCİZE SENSİN

Karma Borcu
Birini kırdığınızda, bilerek ve isteyerek insanları yanılttığınızda, borç alıp ödemediğinizde, aşkta birini haksız yere bıraktığınızda, iftira ettiğinizde, çaldığınızda ve benzer her türlü konuda kendinize “olumsuz karma” yaratırsınız. Karma yaratmak kader konusu ele almayı sevenlerin inandığı ve çekindiği de bir konudur aslında. Başkalarını kandırmakla kendinizi kandırmak arasında aslında karma söz konusu olduğunda hiçbir fark yoktur. Hepimiz bir’iz; birimize olan her birimize oluyor aslında… Başkalarına yaptığınız her kötü şeyi gün ve an gelecek deneyim edeceksiniz. Kötülükten kaçının, kaçındıkça zaten daha olumlu ve akışa uygun konular, kişiler, olaylar sizi çevreleyecek…
Yüksek Benliğiniz ve karma planınız geçmişte yapmış olduğunuz tüm hataları ödemeniz için size fırsatlar sunacaktır; bunları görebilmek önemlidir… Yaşamın tek gerçek ve ilahi amacı “tekamül”e gitmek olduğu için bu gerçekleri göz ardı etmeden yaşayın. Karma Borçlarınızı öderken her zaman Meleklerden enerji desteği alabilirsiniz… Çok saf ve güzel bir niyet olduğu için, bu yolda size Işık tutacaklar. Yardım isteyin; geçmişteki hatanızı biliyorsanız şimdi onunla yüzleşin ve Allah’ın izni Başmeleğin yardımı ile yaşamınıza bu borcu doğru şekilde ödeyebilmek için hem sizinle olmasını hem de ilgili konuda şanslar sunmasını, doğru mekan-kişi-durum-detayları sizin karşınıza çıkarmasını rica edin. Melekler bu tarz içtenlikli ve sevgi dolu istekleri geri çevirmiyor…
Bu yaşamınızda elde ettiğiniz karma’larınız olduğu gibi, geçmiş yaşam karma’larınız ve ailenizdeki eski nesillerden de gelen yine karma’larınız var. Hepsini detaylı incelemeniz şarttır. Dünyaya yeni gelen bir bebek için Melekler karma ile ilgili notlarını tutmaya başlıyorlar. Aynı bebek nesiller öncesinin karma’sını zaten sırtlayarak geliyor. Neden bazılarımız fakir bazılarımız doğuştan zengin? Neden bazılarımızın elini attığı herşey tılsımlı bir şekilde şansa dönüşüyor ve bazılarımız hep kaybediyor? Neden bazılarımız güzel, baZılarımız hiç değil?.. Cevaplar karma’da ve geçmiş yaşamlarda gizli.
Karma şifalanması için affetmek çok önemli. Affederken en saf enerjiler sizinle olmalı; yani melekler… Allah bizi koşulsuzca sever, biz O’nun zerreleriyiz, O bizi bağışlar. Tevbe etme hakkını bizlere verir. Melekler de Allah’a itaat eder. Meleklerin saf enerjileri ile çalışarak, geçmişi ve geçmişte kalması gerekenleri serbest bırakın. Bunu yaptığınızda “tekrar eden yanlış, sizi üzen, mutsuzluk veren olaylar” gider ve bir daha da geri gelmez…
Yeni bir karma ve Meleklerin de şifa ile eşlik edeceği mutlu bir yaşam için “doğru” olun, cesur olun, sevin-sevilin,  hayal kurun, şifa verin, yardım edin, olumlu düşünün, meditasyon yapın, şükredin. Her durumun içinde, sizin için gizli mesajlar ve iyilikler vardır. Bunları görebildikçe zaten artık hep iyi şeyler olmaya başlar…  Neye direnirseniz o akıp gider ve değişmez. Serbest olun. İstenmeyen durumlar ile savaşmayın; onları serbest bırakın. “İlgilenmediğiniz hiçbir şey, sizi üzemeye de devam edemez…”
Meleklere yakın olmak her zaman olgunluk gerektirir. Bu sistem sevgi yanı ile herkes için ama herkes bu çalışmanın değerini bilemiyor ne yazık ki… Şikayet etmeyin, neden şikayet ettiğinizi bulun. Şikayeti bırakıp yerine mutlu bir hayal bulun. Çok daha verimli olacaktır. Mutlu kişiler meleklere çok daha yakındır. Meleklere siparişi verin, olacağına inanın, sonuca güvenin. Odağınız neyse sonucunuz da odur!
Gerçekten istiyor musunuz?
Bunu hakettiğinize emin misiniz?
Bu gerçekleşince tam olarak nasıl bir sonucu öngörüyorsunuz?
İsteğiniz herkesin hayrına mı?
Gerçekleşirse sizin karmanıza etkileri olumlu mu?
Bu bir hırs mı, gerçek bir istek mi?
Bu konuya olan tavrınız samimi mi?
Bu sorulara cevap verin ve durum ile yüzleşin…

Koruyucu meleğiniz sizi zaten çok çok iyi tanıyor. O, sizin yaşam amacınızı, hedeflerinizi, soru işaretlerinizi, duygularınızı biliyor. Kader planınız ona zaten verilmişti. Ondan gelen yardım ve mesajları alın. Kişisel Koruyucu Meleğiniz sizi seviyor, zor anlarda size Işık tutacak.

KUL HAKKINA GİRDİYSENİZ, GEÇMİŞLE HESAPLAŞIN…
Büyü yapmak, yaptırmak, aşktaki konularla ilgili emin olmadan konuşmak, dedikodu yapmak, iftira atmak, kendimizi bilerek ezdirmek (kendi kul hakkımız), çok mutsuz olduğumuz halde gidememek (kendi kul hakkımız), başkalarını olumsuz etkileme riski olan hareketlerde bulunmak, başkalarının ayrılığına sebebiyet vermek, güzel bir aşkı bozmak, bize aşık olan kişiye sert davranmak, bilerek kalp kırmak, destek gördüğümüz halde teşekkür bile etmemek, alay etmek, taciz, yalan söylemek, vaatler yerine getirilmediği halde susmak, ödün vermek, taviz vermek, kendin olamamak, hayır demek yerine evet diyerek kendini gerçekleştirememek, kötü sözler söylenmesine izin vermek… Bu liste uzatılabilir ne kul hakkına girin ne de kendiniz adına kul hakkı yaratın.
KUL HAKKI BÜYÜK KARMA BORCU YARATIR…
İlişkinizde onu veya kendinizi kandırmak, aldatmak, yalan söylemek, olmayan birşeyi var gibi göstermek…
Maddi menfaatler için karşı tarafa haksızlık yapmak…
Teşekkür etmemek, sevildiğimiz halde sevgimizi hiç göstermemek…
Kişiye saygısız davranmak, onu üzmek, aşkı ile alay etmek…
Emin olmadan başkalarının iş yaşamını, ilişkilerini eleştirmek…
Söz verip tutmamak, beklenti yaratıp gitmek…
Ona sormadan onun adına kararlar almak, sonrasında onu bazı şeylere mecbur etmek…
Gururu zedelemek…
Cinsel taciz, istismar, istemediği şeylere mecbur etmek…
Kendimizi ezdirmek, adımıza verilen istemediğimiz ilişki kararlarına uymuş gibi yapmak…
“Hayır” demek doğru iken anı kurtarmak adına “evet” demek…
Kötü söz ve davranışlara katlanmak, vaatler yerine gelmese de susmak katlanmak…
İstemediklerimizi “aman ayıp olmasın” düşüncesi ile yapmak kendimizi zorlamak…

Kul hakkı iki taraflıdır, kişi başkasına da yapabilir kendine de… Bu yukarıdaki listede yer alanlara yaşamınızda fırsat sunarsanız “daha çok üzülür, ezilir, yeniden bunlara benzer acıları davet edersiniz.” Başınıza gelenler sizinle alakalı, tutup da karşı tarafı suçlamayın. Herşey bir imtihan. Kul hakkı Üst Benliği harekete geçirmesi için uyarır, Üst Benlik bu yaşanan haksızlığın bedeli olan karma planını sizin için yaratmaya başlar.

GÜZEL OLUMLAMALAR…
Ben çok şanslıyım…
Güvenilir bir eşi yaşamıma çekebilirim…
Evlilik aşkı daha da güçlü kılar…
Ne zaman plan yapsam enerjim yükselir…
Cömert ve anlayışlı bir aşk beni bulur…
Ben özel, aranılan ve sevilen biriyim…
Hayat mutluluk üzerine kurulu.
Hayatıma giren herkes bana güzel dersler verdi, sevgiyle anıyorum onları…
Yeni bir iş benim için heyecan ve güven demek…
Kendime güveniyorum…
Tam da istediğim gibi bir ruh eşi kapımı çalıyor…
Buluşmalara keyifle gidiyorum…
Karıma saygı ile yaklaşırım, ondan da aynısını görürüm…
Hayatım aydınlanıyor…

Herkes ne yaparsa kendine yapar. Evrende büyük ve ilahi bir adalet var. Kul görmese bile herşeyi Allah görüyor, Allah zaten insanın neler yapabileceğini, özgür iradesini nasıl kullanacağını izlemek için Dünya’yı yarattı. Yaptıklarınız iyi ve kötü olarak zaten yine size dönecek. Rahat olun…
Yaşam dersi ÇOĞU KEZ ŞUDUR: ALLAH’A HAVALE ETMEK. Allah herşeyin doğrusunu biliyor, sizin aracılığınızla olmasa da başka şekilde ona gerekli ders gidiyor. Buna inanın. Kötülüğe kötülükle de cevap vermeyin. O kötülük sizi bulduysa bulması gerektiği için yine…

HER GÜN BUNLARI YAPIN:
DÜŞÜNEREK KONUŞUN, KONUŞTUKLARINIZ KADERİNİZ OLUR.
SORDUĞUNUZ TÜM SORULARIN YANITI BİR GÜN SİZE GELİR…
İSTEMEDİĞİNİZ ŞEYLERİ YAPMAYIN.
İŞE YARAMAYAN KONUŞMALARI KENARA ATIN, ENERJİNİZİ ÇALARLAR.
ŞÜPHEYİ BIRAKIN.
“BİLMİYORUM” DİYE BİRŞEY YOK. İÇİNİZ BİLİR!
KENDİNİZİ SEVİN, HATTA EN ÇOK KENDİNİZİ SEVİN.
ÇÖZÜMSÜZ SORUN YOKTUR.
GEÇMİŞ HATALAR İÇİN ARTIK KENDİNİZİ SUÇLAMAYIN, AN’IN TADINA VARIN.
AFFEDİN VE ÖZGÜRLEŞİN, AFFETMEMEK OLUMSUZU TUTMAKTIR.
NEFESE ODAKLANARA HER GÜNÜNÜZÜ GEÇİRİN, TOPRAKLAMA VE MEDİTASYON YAPIN.

Ana ve mutlak bir kader planı tabi ki var, tüm kutsal kitaplar da bunu onaylıyor. Kader planı, karma yolu, ana plan… Fakat bu ana planın içinde, Meleklerde olmayan ama bizde var olan özel “özgür irade” gücümüz ile bizlere seçim yapma, hata yapma, değiştirme, dönüştürme şansı da verilmişti. Allah Mutlak Güç’tür, istese herşey onun kontrolünde olurdu ama O insanın neler yapacağını merak etmiştgörmek için Dünya yaşamına izin verir. Cennet’te tuttuğu Adem ile Havva’nın Dünya’ya inmesine yine izin verdi. İnsan soyunu çoğalttı ve böylece “insan ne yapacak” görmek istedi.

Yaşamlarınızda “karma borcunuz” olan acıları, bedelleri ödersiniz ama bunun dışında seçimler de çok önemlidir. Bilinçaltımızda bilincinde olmadığımız bir biz daha var. Orası aslında bizleri yönetiyor. Çoğumuz materyalist dünyanın içinde kaybolmuş şekilde yaşıyoruz. “Kısmetimde yokmuş” bu olay dediğimiz pekçok konu aslında bilinçdışımız ile sabote ettiklerimiz.

Biz dünyaya gelmeden önce Yüksek Benliğimiz önemli bir anlaşma yapar. Bu yaşamınızda bu ana kadar size acı veren, aldatan, terk eden, kendinizi aşkta kötü hissettiren herkese mutlaka şükretmelisiniz ardından onları “affetmelisiniz”. Affetme konusu çok yanlış anlaşılan bir konu; onun haklı olması gerekmiyor, affettiğinizde bu yaşanan acı olay onun yanına kar olarak da kalmıyor, her ikiniz de bu olaydan gerekli yaşam derslerini aldıysanız şimdi affetme yani serbest bırakma, yükü atma zamanı.

Aşkta aldatılmayı affedemezseniz yeniden aldatan biri yaşamınıza çekilebilir ya da mevcut kişi yine sizi aldatabilir. Yalnızlıktan dolayı kendinizi suçluyorsanız ve kendinizi affetmeye niyetiniz yoksa, yalnızlık enerjisini yaşamınızda büyütürsünüz, yalnızlık size mıknatıs gibi yapışır. Son işyerindeki ayağınızı kaydıran kişinin yüklediği enerjiyi serbest bırakamazsanız yine öyle biri daha çıkar karşınıza.

Hayatınıza tuhaf bir biçimde giren kişi ile aranızda ödenecek çok ilginç bir karma borcunuz da olabilir. Tecrübe etmeniz gereken şey yalnızlıksa, ilişkinizin içinde yalnız da kalabilirsiniz. Birilerini yanlış şekilde ve merhametsizce terk ettiyseniz elbette ki siz de bir karma borcu yarattınız ve bu da ödenecek. O nedenle hep söylüyorum hayatın her alanında, aşk da dahil kim ne yaparsa kendine yapar. Biri kötülük yaptığı anda ilk olarak o kişiye acırım bu nedenle…

Bütün insanlar buraya öğrenmeye gelişmeye gelir, yani Dünyaya… Burada büyük yaşam dersleri daha çok acı olaylarla alınır. Hayır ve şer Allah’tan gelir, kötü olaylara isyan etmek kötülüğün enerjisinin yaşamınızda kök salmasına sebep olur. Yaşam dersini alıp konuyu sevgiyle ve hızla gönderebiliyor olmanız lazım ki bu kitap bu yönde size IŞIK olacak. Yükseliş ve aydınlanma için geldiğimiz bu boyutta, kişiler bize aslında aynalık görevi yapıyor. O bizimle aynı, bizden biri, bize kendimizi hatırlatıyor. Ya bizde olmayan ama olması gereken onda var ya da bize aslında kurtulmamız gereken birşeyi anlatmak için geldi.

Birini gerçekten incitirseniz ya da ona zarar verirseniz, hakkını alırsanız karma borcunuz büyür.  Aynı sorunları tekrar tekrar karşılaşıyorsanız henüz gerekli yaşam dersiniz almamış ve hala şükürde kalmayı beceremiyorsunuz demektir. İsyan etmeyin, geriye dönün, kök sebebi bulup şifasını çalışın, serbest bırakın. Bu kitapta gerekli çalışmalar sizi bu alanda zaten IŞIK’a götürecek. Doğduğumuzda unuturuz ama yaşamaya başladıkça tek tek bu boyutta bize lazım olan bilgileri hatırlamaya başlarız. Tüm bilgiler bizde doğuştan var ki zaten Ortak Bilgi Havuzu ‘Kolektif Bilinç’ten doğarken de bunları alıyoruz, çekiyoruz.

Melek Danışmanı da olduğum için bu kitaptaki mistik ve aşk dolu yolculuğunuza “Melekleri” de tabi ki ekledim. Melek enerjisine gerçekten uyumlanan, inanan, arınmış bir ruhun gelecekte çok da fazla yanlış partnerleri çekebileceğine inanmıyorum. Meleklerle ilgili tüm çalışmalar bizi daha saf ve olmamız gerektiği gibi kılar. Bunun sonucu olarak ya yanlış mevcut ilişki sevgi ile biter ya da ruh ikizi gelir. Hepimizin Kişisel Koruyucu Meleği var ayrıca Ruhsal Rehberleri. Aşk adına kendimizi tanıma, enerji çalışmaları yapma ya da yaygın terim ile “kısmetimizi açma” yolunda Işık Varlıklar da bizi zaten aydınlatır. Bilmediğimiz hiçbir şey yok aslında, büyük bir bilgi yüklü olarak buraya geldik. Zor anlarda rehberlik tabi ki istenebilir ama gerçek kişisel ve ruhsal gelişim için daima “içinize sorun” derim. Bireysel Seansların akışında bazen danışana bir soru sorarım ve “Bilemiyorum ki…” cevabı gelir, üsteleyerek ve daha sert biçimde “İçine sor!” dediğim anda ise hemen net cevap gelir. Dışarıda hiçbir şey yok ana kumdan içimizde. Aldattıysa da gittiyse de istemiyorsa da KONU SİZDEN KAYNAKLI. Bence bu çok da güzel bir haber çünkü deme k ki kaynak biziz ve değişebiliriz.

Kısmetinizin açılması anlamında niyetler ve çalışmalar içindeyseniz eğer, önce enerji frekansınızı gözden geçirin. Düşük frekanslı negatif düşünce ve duygular hakimse değişim için hala beklememeniz gerekir. Birçok danışan bir sorunu, geçmişini, bir erkeği ya da kadını “bırakmayı” çok zor bulur aslında en büyük imtihan da budur. Hem sizi sürekli aldatan veya kandıran biri ile ilişkide kalıp, kişiliğinize zarar veren bir patronla yola devam edip hem de “Ben Melek enerjisi ile çalışmak istiyorum” demek yok. Buraya yükselmek için geldik, adımlarımıza çok dikkat etmeliyiz. Ego ve zihin pek tabi ki gelip bize “geçmişi hatırla, bak orada darbe aldın, sevgiye layık değilsin, aşk zor bulunur” gibi telkinler sunacak. Zaten bütün konu zihni susturmak. Genelde bilinçaltımıza yani bizi biz bilmeden yöneten yanımıza seslenebilmek için bu nedenle “alfa boyutu” yani uykuya dalarkenki zaman dilimini öneriyorum, verimlilik için…

Hiçbir şeyi hiç kimseyi suçlamayın, gerekenler yaşandı ama geleceğiniz çok daha parlak olabilir. Bu elimizde, bizler büyük bir mıknatıs ve enerjiyiz, istersek bize uygun olan kişi yaşamımıza çekilir. Spiritüel Yasaları da tanıyacağınız bu kitapta zamanla kendi gerçekliğinizi de yaratabileceksiniz. Çalkantı ve acı çekmeyi “tutku, istek” ile karıştırdığımız bir toplumda yaşıyoruz, çoğu kişi yanlış olanı da isteyebiliyor. O kişinin farkındalığı ancak buna izin veriyorsa biz zaten gerisine de karışmayız. Herkesin tekamül yolculuğu aynı hız ve içerikte devam etmez. Herkes farklıdır, herkes aynı olsa zaten yaşam çok tatsız olurdu.

Allah ve Melekler bizi asla yargılamaz. Durum ne kadar zor, çalkantılı olursa olsun, Onlar bizimledir. Bazen danışanlar büyük aşk acıları ile kapımı çaldıklarında “Ben dua ediyorum ve Meleklerle çalışıyorum, peki denen hala istediklerim olmuyor” diyebiliyorlar. Duanın arkası takip edilmez, yaşam dersi alınıp karma borcu ödendiği zaman belki de istediklerimiz gerçekleşecek. Allah neyi verip neyi vermeyeceğiniz zaten bizden çok daha iyi biliyor. Melekler de Allah’ın elçileri ve onların özgür iradesi zaten yok, Allah ol der bir şey olur. Olma derse olmaz. Hep derim, aşkta olanlara şükredelim ama olmayanlara daha da çok şükredelim. Hayırsız kişileri yaşamlarımıza davet etmeyi pek seviyoruz hele onlara aşık olduğumuza inanmayı daha da çok! Bunun iç yüzü: değersizlik hissi… Tüm bunlar ile yüzleşmemiz bizim hayrımıza olacaktır.


Evren’den enerjilerden birşeyi dilediğinizde oturup bir düşünün, bunu gerçekten istiyor musunuz? Yoksa artık işin ateşi geçti ama istemeyi mi istiyorsunuz sadece?.. Allah isteyin demiş, Allah vermek ister, istekler de makul ve samimi olmalı ama… Israra da gerek yok, sürekli tekrara da. Çok sıkı takip ettiğiniz aşk hikayelerinizde mi mutlu oldunuz, akışa bıraktığınızda mı?.. Herşey olması gerektiği gibi ve kusursuz. Fazla çaba ve gereksiz takip işi bulandırır. Rahat olun, sizin olan bir enerji zaten size doğru çekilecektir. Asla olmayacak kişileri, aşkları, işleri istemek ise gelişim gösterememek ve kendine acımaktır.

İstediğimizi sandığımız birçok şeyi gerçekte asla istemiyoruz. İstemeye devam etmek zorundaymışız gibi zannediyoruz. Kendinize karşı daima açık olun. Negatif enerjide kaldığınızda olumsuzu düşündüğünüzde aura’nız da kirli kalır, niyetleriniz açık net samimi olsun ki Meleklerin rehber ışığı da size daha rahatça geçiş yapsın.

İç enerjiniz dışa yansır.
Enerjinizi daima kontrol edin. Mesela, duygusal ya da cinsel açıdan kırıldıysanız kilo alabilirsiniz. Karın ve kalça bölgenizde yağlanma başlayabilir. İlişkinin bütün sorumluluğu size göre sizin omuzlarınızdaysa sır ve omuzlarda ağrılar başlayabilir. Bedeniniz hayattaki duruşunuzu simgeleyen enerjilerle doludur. Kalp ağrıları ve hastalıkları yaşamı boyu sevgi darbesi alan kişilerde görülebilir. Bir kişnin size yaptıklarını bir türlü hazmedemiyorsanız, midede yanma veya hazımsızlık sorununuz başlayabilir. Sancılar mutsuzluğu işaret edebilir. Duyma işitme sorunları da zamanında bir kişinin size yönelttiği acımasız sözlerden sonra geliştirdiğiniz bir durum da olabilir.

Mutluluk için önce içe dönüp kim olduğumuzu bulmak gerekir. Bu yaşadıklarımız gerçekten bizim istediklerimiz mi bunları bize aslında başkaları mı yükledi, aslında bunlara inanmıyor veya istemiyor da olabilir miyiz?.. Evren gerçekten istediklerinizi verir, bazı şeyler olmuyorsa aslında siz gerçekten istemiyor olduğunuz içindir. Dünya bir okuldur, aşkta da iş ilişkilerinde de öğrenmeye geldik. Karşımızdaki kişi bizim aynamız, suçlamayalım, nedenleri bulalım.

Spiritüel yasalara göre istemek, inanmak ve bunu çok net belirtmek çok önemlidir. Mesela bana danışan çoğu kişi “zaten istiyorum daha ne!” diyebiliyor Melekler siz çok net yardım isteyince aşk sorunuzla ilgili devreye girebiliyor. Onların özgür iradesi yok bu nedenle isteklerinizde çok net olun, kalben dileyin, inanın ve gerekiyorsa bir adım atın. İstediğini zannetmek ve gerçekten istemek arasındaki farkı da mutlaka tanıyın. Zihin sizi geçmişte tutarak bazen, artık istemekten vazgeçeceğiniz bir kişiyi de isteyin diye kamçılama durumuna sokabilir. Bizim gibi karşımızdaki kişinin de üst benliği vardır, onun rızası olmayan ve olmayacak şeyleri onu sürüklemek ego’nuzun eseri olacaktır, ilişkiye de asla hayır getirmez. İstenmediğiniz yerde kalmaya çalışmak hem sizin tekamülünüzü tıkayacak, karma borcu yaratacak hem de en sonunda o karşınızdaki kişiyi tamamen kaybetmenize sebep olacaktır.

Bizimle aynı frekansta olmayan biri yani bir enerji bizi es geçer, tanımaz yani bize gelmez. Şu an yaşamınızdaki aşk veya patron yanlış kişi ise, siz kendinize yanlış davranmaktasınız! Benzer titreşimler birbirini çeker, geldiyse bilinçaltımız bunu organize ettiği içindir. O biziz, biz de O. Yaşamınızda belki de şu an çok mutlu olmadığınız erkek ya da kadın “büyük bir konuda size aynalık görevi yapıyor”, sorun kendinize kendinize hangi konuda haksızlık yapıyorsunuz ya da hangi konuda boşluk yaratıyorsunuz… BUNU NEDEN YAŞIYORUM sorusunun cevabını bulmak için yaşam bize değişik aşklar, beklenmedik ilişki darbeleri, ihanetler, darbeler, kayıplar sunar. Soruya cevap gelip yaşam dersi alınınca aynı tür kişilere gerek kalmaz.

KISMETİNİZİN işte, berekette veya aşkta, kapalı olduğuna dair bir inancınız kesin olarak varsa evet kısmetiniz kapalıdır ya da kapanır. Kısmetinizin aşka açık enerjide kalabilmesi için mutlaka “inanç ve niyette” olmanız gerekir, aşk inananlara gelir. Kendinizi fiziksel ve ruhsal olarak eve kapadığınızda sizdeki bu olumsuz enerji etrafa yayılır, bunu anlayan karşı cins de tabi ki sizden uzaklaşır. Çaresizlik enerjisi yaymak aşkta kişilere “benden uzak durun” demektir. En çaresiz anın içindeki çare yine aslında o sorunların içinde gizlidir, pekçok sorunun cevabının sorunun içinde gizli olduğu gibi. Ruhsal enerjiniz arttıkça zaten artık enerji sırlarını da kendiniz çok hızlı çözer hale geleceksiniz.

Anlaşılamadığını düşünen kişiler kesin olarak onları anlamayacak kişileri yaşamına davet eder. Güvenmeyen biri pek tabi ki aldatılır, kandırılır, kullanılır. Bilinçaltınız neye inanıyorsa size onu yaşatmayı zaten bir emir bilecektir! Onunla olmak zorundaymışsınız gibi bir his varsa içinizde bu ilişkiden size hayır gelmez, bu kendinize kötülük yapma şeklinizdir. Bir işyerine ilk adımı attığınız anda ilk düşündükleriniz gerçeğe dönüşecektir. Mecburiyetler içinde ilişki sürdürmeye çalışan çok sayıda danışanım oldu bugüne kadar, çoğunun çocukluklarından getirdiği “değersizlik, özgüven, kaybetme korkusu” problemleri vardı… Kör topal ilerleyen ilişkiler size “beni bitir artık” diyor olabilir. Mesajları dikkatli alın. Her kötü giden ilişki de bir yandan hemen bitmeyecektir, belki daha ödenmesi gereken bedeller, borçlar vardır. Yaşam dersleri için ise tüm olup biten, isyandan kaçın, şükür enerjisinde kalın. Herşey olması gerektiği gibi…

Bilinçaltımıza işlenmiş inançlar, bu inançlara uygun kişileri yaşamlarımıza çeker. Değerli olmadığına gerçekten inanan bir kadın sürekli değersiz hissettirebilecek erkekleri çekebilir. Diğer yandan başkaları için yaşamaya programlı durumda olan bir anne, onu sevmeyen sürekli birşeyler talep eden bir aile bireyi ile sürekli uğraşıyor olabilir. İç dünyanızdaki gerçek hisleriniz, dış dünyadaki bu hislerinizin karşılığı olan kişileri, olayları, konuları çeker size doğru… Dışarıda hiçbirşey yok, herşey içimizde. Hayatınız yolunda gitmiyorsa, içerideki inanç sistemi mutlaka sorgulanmalı, hatta şifaya girmeli.

Siz bir mıknatıssınız.
İstemedikleriniz oluyorsa mıknatıs daha farklı kullanılmalı. His dünyanızda ve inanç dünyanızda değiştiğiniz anda, bazı kişiler ve konular yaşamınızı terk eder, yerine doğru ve yenileri gelebilsin diye. Unutmayın; bize benzeyen bize geliyor. Odağımızda ne varsa o çoğalarak bize gelir… Konuşulan ve çokça tartışılan konu, enerji, kavram enerji olarak yayılır. Düşünce ve inanç sistemimiz ile kişileri ve ilişkileri adeta çağırıyoruz, bu nedenle size gelen birşeyi hangi odak ya da hissiniz davet etti bunu bulun. Hemen kaderi suçlamayın, “benim kısmetim buymuş da demeyin” o kısmetin içinde sizin payınız çok büyük.

“Birşeyi 40 kere söylersen olur” çok doğru bir sözdür ve enerji yasasını tam olarak özetler. Düşüncenin bir tık ötesi sözcüklerdir, daha da ötesi yazmaktır. Bilinçaltınız bir bilgisayardır. Olumsuz talimatları olumlulardan ayırt edemez. Onları da kabul eder.

UMARIM İŞSİZ KALMAM, ALLAH KORUSUN: işsizliğe davetiye yollama yolu…
EV ALMAK ARTIK ÇOK ZOR OLDU: hadi ya, o zaman bu kadar ev kimin etraftaki?
BEREKETİM NAZARLARDAN KORUNSUN: ortada bir şey yok ama korkmaya devam ediyorsun!
EŞİM BENİ TERK ETMESİN YETER: neden şimdi ayrılık enerjisi yayıyorsunuz???

Olumlama yapın tabi ama bilinçaltı temizliği sonrası. Olumlama yaparken sonunu olumlu ifade ile bitirmek yetmez, her ifade olumlu olmalı. Kötü şeyleri akla getirmek “korkudur”. Olumsuz düşünceyi tekrar etmek olumsuz olayları davet eder. Bilinçaltı ismini verdiğimiz bilgisayar, olumsuz ifadenizi de emir sayar, onu oluşturmaya başlar. Zihin olumsuz ile olumlu arasındaki farkı biliyor ama bilinçaltınız bilmiyor. Bunu unutmayın! İstemediğiniz şeyleri rahat an ve zamanlarda siz düşündükçe, bilinçaltınız mesajı şöyle alıyor “emrin olur, hemen senin için bir ayrılık senaryosu geliştiriyorum, geliyor…”

Zihnimiz bir iş veya konu ile meşgul olduğu anda, mesajlar direkt olarak bilinçaltımıza gidiyor. Bilinçaltımız kendimizi çok rahat hissettiğimiz anlarda alıcı enerjidedir. Sıklıkla tekrar eden tüm düşünceleri ve inançları bilinçaltı dış dünyada ilgili olay-kişilerle size sunar. Birşeyin olmayacağını düşünmek “dirençtir” olmasın demek gibidir. Siz bile olacağına inanmıyorsunuz da o zaman bu konu nasıl yolunu bulup size aksın? Hiçbir konuya direnmeyin, akışta kalın, direndiğiniz o olumsuz şeye dönüşmemek için kontrolün elinizde olduğunu bilin. Direnç gösterdiğiniz zaman o konu ile daha da çok enerji alışverişiniz olacağı için, olumsuzluk enerjisi büyür. Hayal kırıklığına veya başarısız ilişkilere odaklanmayın.

ANNEM GİBİ DERT ÇEKMEK İSTEMİYORUM yerine MUTLULUĞU HAK EDİYORUM.
GEÇİMSİZ BİR OLMAK İSTEMİYORUM yerine UYUMLU OLMAYI ÇOK SEVİYORUM.
BU BERBAT İŞTEN NEFRET EDİYORUM yerine MUTLU BİR İŞTE ÇALIŞMAYI SEÇİYORUM.

Tüm korkuları mutlaka yazın, yazmak daha güçlü bir şekilde yüzleşmenizi sağlayacak. Birlikte olduğunuz kişiyi aşırı derecede kontrol ediyorsanız bu da olumsuz sonuçları davet eder. İtme-Çekme kuralına da bir göz atalım: karşınızdaki kişiyi bir an için istiyorsanız ama ummadığınız anda ondan soğumuş gibi hissedebiliyorsanız, itme-çekme durumu yaşarsınız. Bu koşullar altında seçim yapmanız şart olur. Çok duymuşunuzdur belki hatta yaşamışınızdır bazı ilişkiler gelgitli ve fazla inişli çıkışlıdır. Bu tarzda yaşanan aşklar enerji çeker, adeta enerji hırsızıdır. Yorgun hissetmenizi sağlayan bu tipteki ilişkilerin çoğu ayrılık ile sonuçlanır. Güçlü duyguların olduğu yerde netlik olur, karışıklık olmaz. Bağımlılık gerçekten sevmediğimiz kişiyi bazen daha da yaşamımızda tutmamıza sebep olur, itme-çekme enerjisi en çok da onlarda gözlemlenebilir.

Bir konuda direnç göstermeye başladığınız anda, evren size hangi mesajı sunmak istiyor bunu keşfedin. Aklınıza ayrılık geliyorsa bunun kökü nedir sizde, aldatma korkunuz varsa hangi geçmiş olayınız bunu sizde körüklüyor, yalnızlık, parasızlık, başarısızlık veya bağlanma ile ilgili olumsuz enerji ve düşünceler sizi sardıysa yüzleşme için konunun kaynağını bulabiliyor olmalısınız. Ne istediğinizi bilmek çok önemlidir, yaşam çok değerli, boşa zaman geçirmiyor olmalıyız. Gerçek duygularımıza sahip çıkmalıyız ve bir yandan layık olduğumuz bir aşkı çekiyor olmalıyız. Enerjinizi yükselten ve paylaşımcı bir partneriniz yoksa kendinizdeki eksik enerjiyi bulun dönüştürün. Ne istediğinize karar verin, onu hızla gerçekten isterseniz yaşamınıza çekebileceğinizi de unutmayın. Gerçekten karar verildiği anda, sizden mutlu coşkulu etkili enerjiler çıkmaya başlayacak.

YANSIMA YASASI

Herşey yansımadır. Sizde ne varsa iç dünyada yani bu yansır. Siz yansıtırsınız, evren onu size geri sunar, yansıtır tekrar. Dünyada muhteşem bir aşk eğitimi almak üzere bulunuyoruz. Hata yapmış olmak sizin enerjinizi düşürmemeli, muhteşem yaşam dersleri aldınız ve şimdi yola daha bilinçli devam ediyorsunuz. En derin hırs, istek, tutku, korkularımız beklenmedik an ve ilişkilerde bazen önümüze sunulur. Olan biten herşey bizimle ilişkili. İçinizde olan dışınızda da olur, yani yaşamımızda bulunan kişiler bizim bir özelliğimizi bize yansıtmak için geldiler. Çok kıskanç ise siz de belki öylesiniz, aramıyor sormuyorsa belki sizdeki kaybetme korkusu durumu tetikliyor, patronunuz sizi eleştiriyorsa belki aslında siz o iş yerinden gitmeyi seçtiğniz için. Yansıma yasasını derinlikli olarak keşfettikçe çok daha rahat ve mutlu olursunuz. Kişiyi değiştirmek diye bir şey yoktur; ya o aşk bitecek ya da siz değişip-dönüşüp daha doğru bir ilişki yaratmaya bakacaksınız. Değişmesi gereken o değil, en azından ilk etapta. Siz değişin çünkü bu yoğun mesaj size gelmiştir.


Kendinizde rahatsız olduğunuz ama bilinçaltınıza ittiğiniz özellikler yaşamınıza giren kişilerle bir mesaj olarak çoğu kez size iletilir. Bir sevgilinizin ya da eşinizin, iş arkadaşınızın hangi huyu ya da davranışı sizi çok rahatsız ediyorsa, tam da o konuda sizde çözülmemiş bir sır vardır. Gerçekten hoşlandığımız karşı cinsten kişiler de bizdeki olumlu özellikleri çağrıştırdığı için onları seçebiliriz. Herşey yansımadır, herşey yansır.

Yaşamınıza giren kişinin neden geldiğini bulabilmeniz için sezgileriniz hep devrede olmalı. Yansıma yasalarını anladığınız anda, yaşamınız size neler anlatmak istiyor bunu bulacaksınız. Bu durum spiritüel anlamda da size büyük farkındalık katacak. Dünyadaki  yolculuğunuza ışık tutacak ve sizi geliştirecek “yansımaları” bulunca kendinize şaşıracaksınız. Size yansıttığı bir tutum veya tavır için başkasını suçlamayın, hele de benzer bir sorunu daha önce farklı bir zamanda yaşadıysanız. Değiştirmeye de kalkmayın kimseyi: içe dönün siz değişirseniz o zaten değişir. Dünya yani yaşam bize bizde olanı verir, sevmeyi bilmeyen biri doğal olarak gerçek aşkın merkezinde olduğu bir ilişkiyi de seçemeyecek. Bizim dışımızdaki herşey yine bizimle ilgili. Karşı tarafta kendimizi görürüz, duyarız, anlarız, eleştiririz.

Aşkta, iş alanında, ailesinde, br ortaklıkta istenmediğini düşünenler kendini sevmeyenlerdir. Bazen de kendi içimizdeki olağanüstü güzel yanları göremiyoruz veya kabul edemiyor, kendimize konduramıyoruz. Bu durumda bu güzel özelliklerimizi fazlaca ve dışa vurarak taşıyan bir adam veya kadın bulup ona hayran olmaya çalışıyoruz. Ne olursa olsun, sonuçta “herşey bizimle ilgili”. Kendisinden sorumlu olmayı başarabilmiş güçlü bir birey kendindeki herşeyi yansıtmaz, kendiniz ile yüzleşin. Toplumdaki çoğu kişi, seanslarımdaki çoğu danışan “kim olduğunu bilmeden” yaşıyor. Aşk koçluğu, melek danışmanlığı, quantum ve diğer çalışmalar her zaman ve sadece aslında KENDİMİZİ TANIMAK için.

ENERJİYİ DOĞRU KULLANMAK…
Kısmet enerjisini kapatan ana konulardan biri “”bağımlı olmak”… Bağımlı olmaya meyilli bir enerjiniz varsa karşınıza çıkan kişiler bunu seziyor, hatta sizden kaçıyor da olabilir. Bu özelliğiniz ayrıca sizi aşağıya çeker. Gereksiz ve zorlayıcı enerji geçişleri kişilerle aramızda gelişir, bunlara eterik kordon da denebilir. Kıskançlık, kin, öfke, suçlama anında aşkınızla aranızda bir bağ, kordon geliştiriyorsunuz. Bu bağ kesilmediği sürece ne o kişiyle iletişiminiz toparlanıyor ne de yeni ilişkiler düzgün gidiyor. Değişik bir bağ veya geçiş enerjisi ile Kuzey Kutbu’ndaki birini bile yaşamınıza davet edebilirsiniz. Olumsuzluk yaşadıktan sonra affetmek, yanlış bağı kesmek önemlidir. Bu bağ kesilince oradaki iletişim bitmez, sadece olumsuz geçiş şifa bulur. O kişiyle aranızdaki olumsuzluğu sürekli düşünerek o bağı çok kalın bir halat haline de dönüştüren ve olumsuz enerjinin içinde kendini boğan da yine sizsiniz. Yeni bir aşk ve ilişkiye başlarken eskiler ile veda şarttır. Eski ile kordon bağları kesilmediyse, yeni aşk yine aynı dersi vermek için de gelmiş olabilir. Geçmişten tüm yaşam dersleri alındıysa aynı tür aşık kapınızı çalmaz. Doğru olan gelir. Gerçekten affetmek (acı ve yoğunluğun bitişi) bu yanlış bağları keser. Geçmişi affetmek geleceği aşk ve ilişkilerde özgü, mutlu, huzurlu kılmak için şarttır. Gerçek sevgi “kabul etmektir”, şart koymamaktır. Aşkınızı kabule geçin ve olduğu gibi görün, o zaman sizinle tüm muhteşem yanlarını sevgiyle paylaşacak. Bazı şart ve beklentilere bağlanan ilişkilerde gerçek aşk olamaz, barınmaz. Gerçek aşk olanı alır.

Aşkta ve tüm ilişkilerdeki tüm utanç, başarısızlık, yanlış anlaşılma, suçluluk duyguları bizi geçmişe bağlar, geçmişte tutar. Geçmişteki siz’i affetmeden gelecekte yeni bir siz oluşmaz. Geçmişin görevi bitti, yaşandı dersler alındı, şimdi özgür ve mutlu olma zamanı. Bağlılık, bağımlılık temelinde korku taşır. Çoğumuz bağımlı olup birilerine, bunu gerçek sevgiymiş gibi hem çevremize hem de kendimize yutturmaya çalışırız. Bağımlılık koşullu sevgidir, yani gerçek sevgi değildir. Spiritüel anlamda yol alabilmiş biri gerçekten sever, koşullar onun menfaatine uydu diye değil. Ego ile gerçek sevgi bağını toplumda çoğu kişi birbirine karıştırır. İlişkilerdeki başarı ve başarısızlığın ardında gizlenen çocukluğumuzdaki anne-baba ile olan ilişkilerimiz de tabi ki çok mühim. İlk kadın ve ilk erkek olarak ilk ilişki olarak hep onları gördük ve kod’ladık çünkü.


Samimi ve temiz bir kalp ile dikkatimizi neye verirsek o büyür. Hayallerinizin önünde duran tek engel SİZ’siniz. Çekilin hayallerinizin önünden de gerçekleşsinler; korkularınız, şüpheniz ve güvensizliğiniz ile siz çekilin artık. Odağınız nerede bunu bulun; kendinize mi acıyorsunuz, hep darbe mi aldınız, hep azla mı yetindiniz, hep son anda iptaller mi oldu… Bunların hepsi sizi bulduysa şimdi şükretme ve bırakma,  yeniden yapılanma vakti. Kendini seven yine kendini sevecek yeni kişileri davet eder. Aşkta ve iş ilişkilerinde korkular hızlı hareket eder. Korktuğunuz şeyler sizi bulur. Korkuları salın gitsin artık, onlar sizin gerçeğiniz değil. SİZ SEVGİ’SİNİZ.

Olumlu tüm düşünceler daima olumsuzlardan daha güçlüdür.
Doğada, enerji yasalarında “boşluk” yoktur, herşeyin yeri dolar. Bu bir kanundur. Biri gittiyse başkası gelir, bir acı bittiyse yerine mutluluk gelir, hiçbirşey her zaman iyi veya kötü gitmez. Eskisinden daha iyi bir yaşam için, geçmişi şimdi ve tüm zamanlara doğru göndermenin zamanı geldi bile… Alışkanlıklarınızı değiştirmek sizin şimdiki yaşam amacınız olsun; bakalım neleri değiştirebileceksiniz ve bakalım yerine nasıl mutluluklar gelecek. Tüm ilişkilerde başarı ve süreklilik sevgi ile olur. Sevgi ise koşulsuzdur. Kalbinizi kapatmayın, herşeye inat açın daha da çok açın hatta… Reddedilmekten korkmayın veya incinmekten çekinmeyin, korkuların sizi ele geçirmesine izin vermeyin. Zihin kontrolü ele geçirince sevgi bitebilir, siz sevgi’de kalın. Sevgi sihirlidir ve karşılık görür. Tüm yaşamınızı da ilişkinizin üzerine kurmayın, özgürlük alanınız da kalmalı. Ego ile sevgi olmaz, ego ve savaş başlayınca sevgi aradan çekilir. EGO: düşük benlik ve korkudur. Ego sevgi akışını keser, sevmek kabul etmektir. Onun da Allah’ın bir kulu olduğunu, sevgi ile yaratıldığını bilmektir.

Sevince enerjimiz değişir, tutkumuz artar, yaşama bağlanırız, sevdiğiniz şeyleri daha sık yapın. Korku varsa sevgi olmaz, sevgi varsa korku biter. Mutluluk doğanın kanunu ve hepimiz bunu doğuştan hak ediyoruz. İstediğiniz aşkı ve bereketi, huzuru bulmak ve çekmek için tabi ki Melekler ve Rehber Ruhlarla da çalışabilirsiniz. İsteyin unutun, ben nasıl çektiysem siz de yapabilirsiniz. “Olacak mı” demeyin, “Oldu” bilin. Niyet ve istekler tam olarak net değilse, evren ve enerjiler kafasına göre takılır. Net olun, ölçüp biçin, ne istediğinizi bilin. Netlik olmazsa evrene mesajlarınız karmaşık gidebilir, net olamamak ise psişik gücümüzü doğru kullanmamız gereken enerjimizi bağlar. Ne istediğinizi bilin isteme ve dilek dileme bölümü ardından gelsin. Net olmak ne istediğimizi çok iyi bilmek bizi aşkta üstün ve güçlü kılar. Yolunuzda ilerlemek ve yeni aşk kapıları açabilmek için şimdi ve tüm zamanlara doğru “net” olun.

Niyete girmek de başka önemli bir husus yaşamlarımızda, bazıları ister ama arkasından iptal enerjisine girer, ister ama korkar, ister ama hesap yapar zaman kovalar. Niyete girmek konuyu durumu sadece istemek veya ummanın üzerine taşır. Niyet etmek o çok istediğiniz şeyin gerçekleşmesi için atılacak spiritüel bir adımdır, gerçekleştirmenin başlangıcıdır, gücü iten etkidir. Gerçek ve saf sevginin önünde hiçbirşey duramaz. Melekler yani yüksek frekanslı spiritüel varlıklar da bazen sevgi mesajlarını taşırlar, önemli anlarımıza rehberlik edip kaderimizi de taşıyabildikleri gibi… Sevdiğiniz kişi ile aranızda ışıktan ve sevgiden köprüler kurmak için, niyete girmeli, ona ışık göndermeli, hep olumluyu çağırmalı ve karşılık beklememelisiniz. Sevgi sevgi ise hesap olmayacaktır. İş ve aşk lişkilerinde, az tanıdığımız kişilerle veya aile ile durum hep aynıdır.

Karma kayıt tutar, hesap kitap yapar. Başkalarının mutluluğuna yan gözle bakmak, evli ve aslında evinde mutlu bir erkeği sizinle başka bir ilişkiye sürüklemek, haksızlık yapmak, yanlış şekilde terk etmek, yalan söylemek, yoldan çıkarmak, üzmek, başkalarının parasına kazancına göz dikmek, karma borcu yaratır. Karma değerlendirilirken, düşünce ve eylemler hesaba katılır. Bilanço değerlendirilir, kaçınılmaz hataları hepimiz yaparız, hatasız bir aşk hayatı imkansız gibidir ki aşk çoğu kez yoğunluğu nedeniyle hata da yaptırır. Bu karma konusundaki en önemli husus “niyettir”. Yaptın ama tam olarak niyetin neydi? Gerçekte ne olsun istedin ve başta tam olarak ne için yola çıktın? Niyet aslında iyi ise durumdan yırtabilirsiniz.

Almanız gereken dersleri alana kadar karma ilginç plan, kayıp, sevgili, eş veya ölümlerle kapınızı çalabilir. Tüm bunlar bir imtihan, imtihana direnilmez, dertleri fırsata dönüştürmek tabi ki sizin elinizde. Ruhsal kayıtlarınızı kirletmeyin, her büyük adımınızdan önce düşünün, herkesin-herşeyin-bütünün hayrına olanı yapın. Yaşamınızın daha önceki yıllarında bilmeden veya bilerek kod’ladığınız aşka dair ne varsa bunlarla yüzleşmeden gerçek siz’i tanımış olamazsınız. HAYATTAN, GELECEKTEN korkmadığını söyleyen çoğu kişi aslında korkar, aşkın paranın kendisini bulamadığından yakınan çoğu kişi aslında içinde yalnızlığı sever, parayı kirli bulur. Gerçek duruşunuz kadar gerçek iç dünyanız, his ve beklentileriniz, en önemlisi bilinçaltınız (bilinç dışınız) çok önemlidir. Dünyada olup biten herşeyin içinde “spiritüel” bir sebep var; bu bir çekim yasası, bir korku, bir plan, bir imtihan ya da bir mucize olabilir. Yanılsama dediğimiz konuyu aslında birçok ilişkide ne yazık ki görebiliyoruz, gerçek aşkın ne olduğunu unutmayan herkesin hak ettiğine bir gün kavuşacağına inanan ben, hayattaki en büyük zenginliğin aşkta sade ve gerçek seçimler olduğunu da biliyorum. Allah herkese gerçek, saf, tutarlı, sürekli aşkı nasip etsin.

KARAR VERİN, ENERJİLER SİZİ DESTEKLESİN.

Sakin olun ve kendinizi dinleyin… Ne istediğinizi şimdi içinize sorun ama sorarken kendinize karşı çok dürüst olun: bunlar gerçek duygu ve düşünceleriniz mi?.. Çok rahat edebileceğiniz bir pozisyonu alın; uzanın ya da yatın gözler kapalı… Tüm “ama, belki, olur mu ki”lerden uzaklaştınız şimdi, o hayalinizin amacınızın en son sahnesine gelin… Olmuş’u görün şu an siz sevgi’desiniz. Siz sevgi oldunuz çünkü en sevdiğiniz an’ın enerjisi ile sarmalandınız. Titreşiminiz o çok istediğiniz şey’in oluşu ile aynı frekansta. O şimdi yola çıktı, evren mesajı aldı, size doğru bir akış başladı. “ve öyle de oldu” demeyi sakın ihmal etmeyin. Eğer gerekiyorsa şimdi bir adım atın.

SEVGİ konusu ile ilgili geçmişten, aileden, eski aşklardan ya da eski yaşamlardan gelen sorunlar var ise büyük ihtimalle bugün kendinize güzel bir sevgi dünyası kuramıyorsunuz. İlk önce kendiniz tanımak ve sevmekle başlıyor dönüşüm. OLUMLAMA ÖNERİLERİ: ben sevgiyim*sevgide kalıyorum*sevilmeye layığım*sevgi bana güven veriyor*sevgi alır sevgi veririm*bana sevgi gelir ve benden sevgi çıkar* sevgiyi paylaşırım*bereketim büyüyor*ben güvendeyim*geleceğim güvende*evrende bolluk sınırsız*içimdeki güçle işbirliği içindeyim

Düşünceden çok daha etkili olan spiritüel silah: her zaman canlandırmaktır.
Düşündüğünüz şeyi aynı zamanda canlandırmanız gerekir hem de sık sık ve uykuya dalmadan önce. Alfa frekansında yani… Ayrılık, KAYBETME, yalnızlık, geçmişn olumsuz tekrarı imgelemesi yapan biri düşüncesinde “mutluluğu” yaşatsa da olumsuz bir son ile karşılaşabilir. Canlandırma düşünmenin bir tık ötesi olduğu için ne düşündüğünüz kadar gözünüzün önüne neleri getirdiğiniz de çok önemlidir. “Ya şöyle olursa’” dediğiniz şeyi evren bir emir olarak algılar ve size yaşamınızda önünüze çıkarmak için çaba göstermeye başlar. Sessiz ve dingin anlarınızda sorular sorarken çok dikkat edin. Sorulara cevaplar gelir, olumsuz da olsa…

Karma’ya güvenin sandığınız gibi kötüler kazanmıyor, iyilik gün gelip yerini buluyor. Bence iyilik yapın denize atın, kimse görmese evren her daim görüyor biliyor. Bazen de çok tuhaf bir biçimde kendimize şaşırarak bir önceki ilişkimizde bize yapılan yanlış bir davranış şeklini model alıp biz mevcut ilişkimizde sergileriz. Kötü olanın enerji olarak üzerinde çok fazla durmak, olumsuzu enerji olarak büyütmek, oluşturmaya sebebiyet veriyor.

İyi olmak beklenmedik anlarda yaşamınızı destekler, hep iyi biri olmaya devam edin. İyiliğinizi sömürenlere de teşekkür edin onlar sizi daha da bilge yapıyor ayrıca onlar sizin iyiliğinizi anlamayarak size sevap kazandırıyor, kendileri ise sürekli karma yolunda puan kaybediyor. Allah herşeyi görüyor biliyor, her zaman kulların görmesi gerekmez. Herkes herşeyi bilebilseydi sınanmak için buraya da gelmezdik zaten. Enerji geri döner, dışarıya verdiğiniz enerji her zaman görülür, sorun yaşayan her zaman geriye dönüp bakmalı: geçmişte başkasına mı sevgisizlik enerjisi yolladı, kendine mi değersiz davrandı?.. Ne verirseniz onu alırsınız, “korku” katmadığınız sürece büyük sorun çıkamaz. Bunları bulun, hatta yazın. “Kul Hakkı” çok önemli bir konudur. Bilerek yapılan “can acıtma” karşılıksız kalmaz, eğer kendinize karşı bilerek kötülük yapıyorsanız bu da başka bir kul hakkı sayılır. Bazen kötü ve anlayışsız aşkları karma borcu ödemek için de yaşamımıza çekmiş olabiliriz. Birşeyi yaşamak değil onu neden yaşadığınız çözmek önemli.

Sizi mutlu etmeyen inançlarınızı hiç beklemeden şimdi değiştirin.
Sorun yaşadığınız kişiyi affedin, onun iyiliğini isteyin.
Başarısız olduğunuzu kod’lar buna inanırsanız, evren size olumsuzu sunmayı borç bilir.
Başkalarının yaşamlarına destek olun, şifa verin.
Kayıt Meleği gerçek niyetinizi ve eyleminizin iç yüzünü biliyor, saklanma diye bir şey yok.
Çok büyük bir evrensel bilgisayarda hepimizin YAŞAM kayıtları, karmik hesapları tutuluyor, ruhlarımızın bundan sonra neye ihtiyaç duyacağı da…
Sağlam bir gelecek için affedin, affedilin, karmadaki borçları ödeyin.

Başınıza gelen felaketlerin bazı sebepleri var. Bunları siz de oluşturmuş olabilirsiniz, onları yaşamayı ruhsal gelişim için tercih ediyor da olabilirsiniz, bilinçdışınız böyle inanıyor da olabilir. Dünyada deneyimler ile derslerimizi alır, bu boyuttan mezun olmaya bakarız. Çok iyilik yapan kendine bir şekilde kredi de açmış olabilir. Gelecekte belki de bu kredileri kullanmak isteyebilirsiniz. Dünyadaki maddi manevi zorlu koşullar yansır, gerçekten mutlu olan az sayıda kişi görürüz. Bu da sınanmanın bir parçasıdır, bize büyük gelişim fırsatlar sunan ani kayıplar, eş ölümleri, aldatılma, ani terk edilmeler, işyeri haksızlıkları, dost kazıkları, düğüne 5 gün kala ortada bırakılmalar bize hep birşeyleri öğretmek içindir. Direnç göstermeyin, isyan da etmeyin tüm olan biten hayrınıza ve yaşam dersleri ile dolu. Başka türlü gelişim olmazdı…

Her düşüncemiz, inancımız, eylemimiz aşk yaşamlarımızda bir şekilde tezahür eder. Başkalarının aşk hataları, ahlaksızlığı, seçimleri, çokeşliliği sizi ilgilendirmez. Kim bilir bu şekilde o neyin dersini alacak. Yaşam yolculuğu süresince bir öğrenim görüyoruz ve kendimizi de tanıyoruz. Herkes aşk ile yolculuğunda sorunları kendi tarzı ile aşabilir, herkes tam olarak aynı yollardan geçecek diye bir şey yok.

ARAMIZDAKİ YERYÜZÜ MELEKLERİ DÜNYA’NIN FREKANSINI YÜKSELTİYOR

Kendinizi bazen çok mu yanlış anlaşılmış hissediyorsunuz?..
Bazı konularda gereğinden çok mu hassas düşünüyorsunuz?..
Bazen çok mu farklı bakış açılarınız oluyor?..
Başka boyutlara ilginiz çok mu?..
Sezgileriniz çok mu yüksek?..
Bazen insanlardan uzak durmak size daha mı iyi geliyor?..
Anlık ve saf tepkileriniz çok mu..
Sevgi dolu olmanız rağmen, etrafınızdaki yanlışları net görebiliyor musunuz?..
Fedakar ve verici biri misiniz?..
Yalnız mısınız ve bazen bunu tercih mi ediyorsunuz…
Ne zaman melekli bir mesaj gelse, ardından gelişmeler mi oluyor…
Bazı bilgiler düşüncelerinize bilinmeyen bir yerden yükleniyor gibi mi…
Bir gün yaşamınızda Meleklere dair çok büyük bir dokunuşun olacağını mı düşünüyorsunuz?..
Sevgi ve dürüstlük sizin için herşeyden önemli mi…
Birinin iyi veya kötü olduğunu ilk bakışta sezebiliyor musunuz?..
Yaşamınız bazen başka boyutlarla içiçe gibi mi…
Başkalarının acılarını derinden hissedebiliyor musunuz?
Şifa gücünüz mü var?..
Alıcıdan çok verici enerjide misiniz…
Saf kalabilmek için hiç de çaba sarfetmeden işi çözebiliyor musunuz?
Ne olursa olsun bir yanınız çocuk mu…
Meleklerin adını bile duyduğunuz anda, enerjiniz yükseliyor mu ONLARLA İRTİBAT HALİNDE MİSİNİZ…
Kötülüğü VE BENCİLLİĞİ asla anlayamıyor musunuz?..
Bazen “başkaları için yaşıyorum” mu diyorsunuz…
Tüm dünya materyalistken, para size hiçbirşey ifade etmiyor mu?..
Bu soruların çoğuna “evet” diyebiliyorsanız, siz de bir yeryüzü meleği, “meleksi”, bedenlenmiş melek ya da melek enerjisine yakın insan olabilirsiniz… Yalnız değilsiniz, bizden çok var, hatta umarım bu kitap bizi biraraya toplar. Bugün dünyanın dört bir yanında, insanlar “melekleri” ve kendi meleksi deneyimlerini konuşuyor, toplanıyor, paylaşıyor, BU KİTAPTAKİ MELEKLERLE ilgili bölümü dikkatle okuyun, MELEKLER VE DÜNYANIN KURTULUŞU’nu da mutlaka okuyup içindeki çalışmaları yapın ve Melek Koçluğu seanslarımıza katılın.

İstediklerinizi alamıyorsanız önce dönüp kendinize bakın, sizdeki hataları bulun.
Önce dış dünyanın değişmesini beklemeyin, siz değişince yaşamınızdaki kişiler de zaten değişecek.
Size sunulan bir duygu sizde yük hissi veriyorsa, bu duyguyu iptal edin.
Meleklerle çalışarak enerjinizi dönüştürün.
Seçim yaptığınız anda o seçimin sorumluluğunu alın, başkasının sorumluluğunu ise ona bırakın.
Derinlerde tüm sorularınızın cevabı var, sürekli akıl almayın içinize sorun.

Bilinçaltınız bir bilgisayar gibi. Kişiliği yok da denebilir; ayrım yapmadan herşeyi alıyor, kaydediyor, kullanıyor. O nedenle uyanık olmanız lazım, bilinçaltınız yani “bilinçdışı siz” yaşamınızı yönetiyor… Tüm o yaşanan aşk acılarında onun payı çok büyük! Onaylama yaptığınız anda, bilinçaltı dosyalarınıza sızar ve hislere-davranışlara etki etmeye başlar. İşte regresyon-geçmiş yaşam şifası çalışmamızda bu noktaları bulup gerçek siz’i ortaya çıkarıp yüzleşmenizi sağlayabiliyoruz. Bu nedenle “birşeyi onaylarken” dikkat edin. Onayladığınız şey gerçek olur. Olmak istediğiniz kişi olduğunuzu onaylayın herşeyden önce. Bunu gerçekten yaptığınız anda, başka şeylerin olmamasını sağlarsınız. Kısa sürede o kişi olmaya başlarsınız. Onaylama veya olumlama yaparken SADECE OLUMLU İFADELER kullanılmalı. Bunun ana nedeni: BİLİNÇALTINIZ OLUMSUZ İFADELERİ AYIRT EDEMEZ.
“Artık kaybetmek istemiyorum” demek ve bu şekilde düşünmek sizi sürekli kaybetmeye iter. Bilinçaltı “kaybettirmem gerek” şeklinde algılıyor bu durumu… iyi ve kötüyü, olumlu ve olumsuzu fark edemiyor.
Onaylama, olumlama yaparken hep şimdiki zamanda kalın. Aşk yaşamında olumlama yapmak son derece etkilidir. Bilinçaltı denen bilgisayarımızda geçmiş veya gelecek ayırdı yok. “Yarın veya gelecekte artık mutlu olacağım” derseniz; o yarın hep geleceğe aktarılır yani o zaman gelmez! En etkili onay cümleleri, olumlamalar basit olduğu sürece daha etkilidir. Basit ifadeler kullanın. Olumlama, onay cümleleri dalga dalga büyük bir enerji akımı ile yaşamlarımıza, aşkımıza, ilişkimize etki eder pozitif dönüşüm sağlar. Hayal kurarken, güneşlenirken, en sakin anlarınızda bilinçaltınız rahatça kayıt yapıyor. Bilinç devreden çıkmaya başladığı anda siz de kendi tercih ettiğiniz kayıtları yapabilirsiniz. Alfa boyutu geçişi- uyku ile uyanıklık arası, uykuya dalmadan önce… Zihnin meşgul olduğu anlarda da bilinçaltı kayıtları daha kolay yapar. Olumlama çalışırken “tekrar etmek” çok önemlidir.
Sevgiyi seçiyorum, sevgiye kalbimi açıyorum.
Sakinim ve merkezdeyim, şu an Kaynak’la bağlantıdayım.
Sessizlik ve sükunet içinde olmak bana mutluluk ve netlik veriyor.
Kendimi ve yaşamımı seviyorum.
Olumlama yaparken canlandırmaya da devam edin. İmgelemek sadece istemekten daha güçlüdür. Olmak istediğiniz kişi olduğunuza onay verin. Anı dolu dolu yaşayın, bu gördüklerinizi seçin, çekin, sonuca güvenin. Bitince çalışma, bunları oluşturmak için atabileceğiniz adımları atın. Tereddüt etmeyin.

Dua etmek Allah ile bağlantımızdır…
 Herhangi bir konuda aracı olmadan Allah’la bağlantıda kalın. Dua etmek sizi huzurlu kılar, kalp gözünüz ile karar almanızı sağlar ve sizi yukarıya taşır. Olumsuzluklar biter. Dua edilir devamı takip edilmez. Allah hayrınıza olanı, sizin için en doğru seçeneği biliyor, güvende kalın. Allah dualara karşılık verir ama nasıl olacağını O bilir. Dua edip elde ettiklerimize şükredelim, gerçekleşmeyenlere ise daha çok şükredelim. İnanarak edilen ve bütünün hayrına olan dualar kabul olur. İnanç ise duaların gerçeğe dönüşmesinde büyük itici güçtür. O kişi hayrınıza ise zaten yaşamınızda olur, asla olmayacak aşkları, ilişkileri, işleri istemek beklemek ise tekamülü tıkar.
Birçok kişi dua ederken olacağına inanmaz. İnanç denen itici gücü yoksun bırakırlar.
Dua edin.
İsteyin ve inanın; “Allah isteyin vereyim der” bize…
Sonuca güvenin ama sürekli sonuç üzerine kafa yorum “acaba nasıl” enerjisi göndermeyin.
Duanın sonunda Allah’a şükredin, teşekkür edin.
Hazırlanın sonuç ve mutluluk için.

HUZUR RİTÜELİ
Duanın ardından meditasyon yapmak da çok rahatlamanıza fırsat sunar. Aşkta kendinizi tanımak, dönüşüm, doğruyu bulmak, ilişkiyi huzura taşımak için meditasyon yapın. Yatak odanızda yapacağınız meditasyon öncesi kaya tuzlu küvette en az 15 dk zaman geçirin, mum ışığı eşliğinde. Kaya tuzlu su başınıza da temas etmeli. Suya başınızı da sokun. Klasik meditasyonu sevmeyenler bunu resim yapmak, yüzmek, doğada yürümek, rüzgarı dinlemekle de yer değiştirebiliyor. Gerçek benliğimizi bulmak, derinleşmek, an’da kalmak, kendi Cennet’imizde hissetmek için meditasyon çok faydalıdır. Gözkapaklarınız ağırlaşıncaya dek beyaz bir mumun ışığını takip edin. Gözler kapanınca o alevi ışığı canlandırmaya devam edin. Odaklanın. İçinizden hazır hissettiğiniz anda görüntüyü serbest bırakın. Nefese odaklanın burnunuzdan nefes alıp ağzınızdan verin. Nefes alırken içinizden 7’ye kadar sayın, verirken yine 7’ye kadar sayın. İçinizden emin olduğunuz zaman nefes alıp vermeyi bırakın. Bundan sonraki aşamada Allah’ın güzel isimleri Esmaları da tekrarına uygun olarak çalışabilirsiniz. Bu kitapta Esma Çalışmalarımızı da bulabileceksiniz. Unutmayın; az konuşmak, sessizlik, dua ve meditasyon sizi gerçekliğe-huzura taşır.
Ne kadar erken sadece içinizden gelen ve sizi mutlu edenleri yapmaya başlarsanız evren de o kadar net ve hızlı sizi destekler. Böylelikle kendinizin, yaşamın, çevrenizin de frekansınız yükseltirsiniz. Işık ve imgeleme çalışmalarını, meditasyonu, Melek rehberliğini zor anlar ve günlük yaşamda ihmal etmeyin. Yapılan hiçbir spiritüel çalışma karşılıksız değil. Zaman koymayın. Düşük frekanslı ve mutsuz kişilerin yani enerji hırsızlarının enerjinizi çalmasına izin vermeyin. Odanızdaki melek köşesi, aşk köşesi, bereket köşesi daima temiz olsun, her gün dokunun bu alanlara. Mum ve kristalleri ihmal etmeyin. Kıskançlık, suçluluk, yakınma, incinme, korku veya şiddetin yerine mutluluk, sevgi, paylaşım, cömertlik, neşeyi koyun.
Saf bir enerji yayarak kendinizi, aşkınızı, ilişkinizi ve çevreyi şimdi mutlu kılın, dönüşüm başlasın!
İçten bir sevgi akışı, gerçek saflık, paylaşım karşılıksız kalmaz. Mucizeler bekleyenlere gelir. Hatta bazı anlarda yakınlaşmaya çalıştığınız veya ayrı kaldığınız aşkınızın Meleği ile kendi Kişisel Koruyucu Meleğiniz arasında bir iletişim olmasını bile rica edebilirsiniz. Melekler bizim adımıza, aşkımız, ilişkimizi, gelişimimiz, mutluluğumuz için eşzamanlı olay ve tesadüf süsü verilmiş karşılaşmalar düzenler. Olağanüstü mutluluklar yine bize Melekler aracılığı ile gelebilir. Melekler Allah’ın izni ile önceden belirlenmiş özel aşk buluşma ve tanışmalarını da organize edebilir. Tesadüf olarak gördüğümüz ilahi olayların tümü Allah tarafından yönetilir, kaderimizi yaşama fırsatını bu boyutta buluruz. Melekler de bize tüm bu konularda rehber olur. Titreşiminizi yükseltin, gerçek aşka ulaşmak için elbette ki ilk başka bazı şeyleri bırakacak yeni için yer açacaksınız. Mucizeler gelmeye başladığı anda Meleklerle işbirliğinizin gerçekleştiğiniz de kabul edebilirsiniz.
Korkuyorsanız sevgi yoktur. Sevgi varsa, seviyor ve seviliyorsanız korkmanız gerekmez. Bu iki temel ve DÜNYA’yı, yaşamlarımızı, bereketi ve ilişkileri yöneten duyguları iyi tanıyın. Herşeye herkese sevgi ve ışık gönderin. Başkalarının yüksek benliğinden izin almadan onun enerjisi ile ilgili bir şey yapmayın. Şifa çalışmaları özgür iradeler dahilinde olmalı, Allah’a dua dışında sadece Melekler gibi yüksek enerji varlıkları işbirliği için uygundur. Kimseyi gerçekte istemediği birşeye zorlamaya çalışmayın. Bazı kısa olumsuzluklar bize öğretmek için yaşamımıza gelir, hemen isyan etmeyin. Sevgi bazlı olmayan ilişkilerin daha fazla sürmemesi gerekir. Sevgi sizi, enerjinizi, bedeninizi yüksek bir enerji ile kuşatır. Negatif duyguları kalbinizden silin. Hep ve daima sevgi’de kalın. Mutsuz anlarda “iptal ediyorum” deyin, odağı bırakın. Sevgi ile çözülemeyecek sorun yoktur. Olumsuz hissettiğinizde toprakta çıplak ayakla gezinin, olumsuz enerjiyi ayak tabanlarınızdan toprağa geçirin. Auranız ise sizi kuşatan bir ışık kuşağıdır, aura saf ev temiz ise size herhangi bir şekilde zarar gelmez.
Affedin, O haklı değil ama senin enerjin oraya boşuna akmamalı.
Kendinizi olumsuz üretirken yakalarsanız enerjiyi iptal edin.
Evrende herşey olması gerektiğ gibi, plan kusursuz.
Herşeye sevgi gönderin, kötüler için de dua edin.
Yargılıyorsanız, yargıladığınızın başınıza geleceğini sakın unutmayın.
Size kötülük yapan kişi mutsuz ve acı çekiyor, intikama tenezzül etmeyin.
Takdir ve minnet şifada esastır, şükür enerjsinde kalın.
Melekler dileğinizin enerjisini Allah’a iletecek.
Dua sadece Allah’a iletilir, Melekler elçidir.
Kimseyi suçlamayın, sorumlu da tutmayın. Güç de kontrol de sizde.
Yaşadığınız herşeyin sorumluluğunu şimdi elinize al.
Şefkat, empati, merhamet ile yol alın, Dünya’da olmak ayrıcalıktır.
Dünya bir imtihan yeri, sürekli ve düzenli mutluluk olacak diye bir şey yok.
Herkes bir ve aynı, aynı ÖZ’ün parçalarıyız.
Allah’ın yarattığına kötülük yapmak, Allah’a karşı gelmek ve kendi karma’yı bozmaktır.
Yaptığın herşey aslında kendinedir, sen iyi olmayı seç.

HER SABAH tekrarlayabilirsiniz:
“YENİLENME IŞIK MEDİTASYONU”
Burnunuzdan nefes alıp ağzınızdan verin. Kendinizi beyaz IŞIK KÜRESİNİN İÇİNDE imgeleyin. Sözcükleri sesli olarak kendiniz için söyleyin, yavaş ama vurgulu olsun. Sesinize ve kelimelerin gücüne odaklanın. Ayak ve el parmak uçlarınızdan olumsuz enerjinin çıktığını düşünün.
Gücümün sınırsız olduğunu biliyor ve kabul ediyorum
Evrenle isbirligi yapmak bana güç katıyor şu an’da
Faydalı şeyler yapıyorum, enerjim yükseliyor
Sabretmek beni mutlu ediyor
Inandiklarin beni bulur, ben istediklerimi yaşamıma çekerim
Bir mucizeyi davet etmek, benim elimde
Şükür ile başlar herşey, şükürler olsun
Ben şükür enerjisindeyim
Olan herşeye büyük şükürler olsun
İçimdeki büyük bilge ve bilinçaltım ile iletişimdeyim
İnanç ile dönüşümüm başlıyor
Ben daha iyi bir gelecek yaratıyorum
Dualar benim rehberimdir

TEKAMÜL

İNSANLIK paraya odaklandığı sürece, materyalist hırslarının arkasından gittiği sürece “dönüşümünü” durduracak. Dünya, diğer boyutlar ve evrenler ile işbirliği yaparak bambaşka bir yer olabilecekken ve enerjisini yükseltebilecekken, daha az frekans ile yetiniyor. Her ne kadar savaş, yokluk, sevgisizlik nedeniyle bir yandan bazı şeyler kötü gitse de öte yandan meleklere olan ilgi, gerçek dindarlık, enerji çalışmalarına olan büyük ilgi sayesinde olumlu akan bir kanal da misyonuna devam ediyor.

Sizin evlenmek, para kazanmak, kavga etmek, gezmek, fatura ödemek, kıskanmaktan daha önemli sebepleriniz var bu boyutta olmak için. Buraya burayı ve buranın dışını anlamaya geldik. Burası dışında başka evrenler, boyutlar, Güneş sistemleri var. Tüm diğer büyük bilgilere kapalı olmadan sen de Dünyamızın hayrına, bütünün hayrına düşün-üret-çabala.

Sen birilerinin imtihanında varsın, birileri de imtihan için senin yoluna elbette ki çıkacak. Tüm kutsal kitapları okuyun, büyük sırları bilin, sevdiğiniz şeyleri yapın, sevmediğinize mecbur değilsiniz. Dünya değişiyor, bizler ALTIN ÇAĞ zamanını görebilmişler olarak çok şanslıyız. Kim olursan ol, hangi şartlar altında yaşarsan yaşa hepsi imtihan ve kendin için evren için sen hep iyi kal. En sonunda Dünya’yı iyi insanlar yönetecek. Kimseyle kıyas yapma, herkesin yolu sınanması başka yerden…  Daha iyi biri oldukça sen, daha büyük görevlerin de olacak. Yarın daha güzel olur, hepimiz daha iyi insanlar olursak.

Yaşadığın tüm olumsuz deneyimler senin ödülündü, bunu gör ve şükret. Bir şey diledin ve olduysa teşekkür et, olmadıysa şükretmeyi de bil. Zaman koyma; herşeyin olma zamanını Allah bilir, teslim ol, tevekkül et. Doğa seni çağırıyor onu dinle, ağaçlar bilgedir onlarla konuş sana aktaracakları bilgiler var. Her gün bir ağaca sarıl, kuşlara yem ver, sokak hayvanları seni aramayan erkek arkadaşından veya gerçekte paran için seninle olan eşinden daha önemli belki de, onlar senin yardımını istiyor. Dönüşmek istiyorsan “hayır” de! Bırakmayı da bil gitmeyi de… Bu boyutta ver, diğer boyutta karşılığı mutlaka olacak. Evrende kainatta herşey mükemmel hiç merak etme. Umutsuz olma buna hakkın yok, pişmanlığı bırak bu seni aşağıya çeker. Affet yükünü bırak, sen buna değersin. Dünya’da her insan başka, özel, eşsiz. Senden bir tane daha yok bu Allah’ın yüceliği işte. O seni eşsiz yarattı, Allah’ı hep daha çok an. Başka da bir şeye pek ihtiyacın yok. SEN HİÇ KAYBETMEDİN, HEPSİ YAŞAM DERSİYDİ, HAZİNE DEĞERİNDE. Kaybettiğini sandığın her şey muhteşem tecrübelerindi ve sana bundan sonra asıl onlar kazandıracak.

Bir gün insan kendi değerini bilecek, savaşmaktan daha saçma bir şey olmadığını savaşırken en çok kendini öldürdüğünü anlayacak. Evrenin sınırlarını daha çok merak eden insanlık zamanı gelince daha çok sır bilecek, daha çok Allah dışında zaten hiçbir şey olmadığını kavramış olacak. Ölümün başlangıç olduğu, Dünya’nın geçiciliği, herkesin yaşam dersleri ve yaşam amaçları olduğu ortaya çıkacak. Gün gelecek “melekler”in ışığı daha çok yayılacak. Gün gelecek uzaylılar ve insanlar arasında çok farklı paylaşımlar, ortaklıklar, enerji geçişleri olacak. Bir gün… Kıskançlık, kin, nefret, öfke bitecek bunların aslında hiç olmadığı, ilüzyonun derinliği görülecek. Savaşlar bitecek çünkü insan savaşamayacak bilgelik noktasına gelecek. İnsan beyninin çok daha büyük bir kısmını kullanacak ve insanlık kurtulacak. Kötülük bitecek, imtihan bitecek çünkü. Bir yıl sonra belki daha çok hastalık Dünya’da yayılacak ama dönüşen insan ve değişen frekans ile bir gün hastalıklar da bitecek. İnsanların savaşı, sevgisizliği belki birkaç bin yıl sonra Dünya’ya daha çok hastalık, yıkım, açlık, mevsimsel sorunlar getirecek. Zaten enerjiyi hep sevgisizlik bozmuştu. Beyaz, siyah, sarı ırk daha çok birbirine karışabilir, insanlar tek kaynaktan gelmenin enerjisini daha çok hissedecek. Dünya dışı varlıklar Dünya’ya daha çok ilgi duyacak.

Tüm alemlerin mutlak hakimi Allah senin için en doğru olanı biliyor, isyan etme, şükret.
İnan. İnanmaktan büyük güç yok, Allah’a inan, O sana ruhundan üfledi. Kendi gücünü de bil.
La İlahe İllallah: ALLAH’TAN BAŞKA İLAH YOKTUR.
Sen buraya sadece burayı yaşamak için gelmedin, yolun sonu başka bir yer bunu unutma.
İman et, şimdilik kötü şeyler oluyorsa ardından çok güzel şeyler de geleceği için…
Umudunu kula bağlama, Allah isterse senin o konun için her kulunu vesile eder.
Ne yaparsan kendine yaparsın, her an’ına dikket et, kimsenin hakkına girme.
Hep daha iyi bir insan ol, başka yolu yok.
Kötülere kızma, onlara da bu boyutta ihtiyaç var; onlar iyiliğin değerini artırıyor.
Amentü Billah: Allah’a inandım.
Acılar olmasa mutluluklar bu kadar değerli olamazdı.
Aldığın darbeler ödüldü, az acı çeken en şanssız olandır.
Niyetin ne ise eline o geçecek.
Kaybetmezsin yaşam dersi alırsın.            
Kaybedecek bir şeyin kalmadığı an en güçlü halin ortaya çıkar.
Vazgeçme, Dünya vazgeçenlere göre bir yer değildir.
Kullar vesile, Herşey Allah’tan gelir.
En dibe vurduysan çok sevin, artık başka gideceğin yer yok: YUKARI ÇIKMA ZAMANIN…
Hayatındaki insanlar senin enerjinin yansıması.
Az şeye sahip ol, az’la yetinen daha çok derinleşir.
Sen şartlar ne olursa olsun doğru yolu takip et, burada veya orada sen sonunda kazanan olacaksın.
Geçmişe dön, hatalarını bulduysan helallik al, özür dile. Yüksel.
Sonuç önemli, sen bu kitabı okuyorsan daha herşey bitmedi, sonunu bekle bakalım…
Kimseye zarar vermiyorsan, canının istediğini yap.
Utanan insandan zarar gelmez, alçak gönüllü insanlar olsun etrafında.
Söz vermek borç sayılır, sözünü tut, tutamayacaksan insanları boş yere heyecanlandırma.
Az ye, artanı paylaş.
Senin bu dünyaya ne hayrın var, bunu bul. İnsanlık adına sen de birşeyler yap, üret.
Gönlün zengin olsun, hak edene ver, verdikçe sana fazlası gelir.
Devamlılığı olmayan iş ve ilişki seni bozar, devamlılığı seç.
Kalbini temiz tut, Melekler seninle, sevgi’de kal…
Tevbe kapısı hep açık, Allah bağışlayandır.
Allah’ın kapısı çok büyüktür ve kapanmaz.
Dua et ve akışı takip et, yapabileceğin en iyi şey bu.
Hiçbir şeye zorunda hissetme.
Kıskanmak bereket kapısını kapar, kıtlık enerjisi yayar, işine bak.
Çok düşün, gerektiği yerde konuş…
Herşeyi herkese söyleme, insanların ayıbını ört.
Bilge kişi tevazu içinde olur, kibirli ise gerçekte kendini sevmeyendir.
Kendi hatalarınla yüzleş, sen değiş herşey değişsin.
Merhametsiz kişileri yaşamında tutma, sen herkesle bir’sin merhamet et.

ALLAH BİR KAPIYI KAPAR
BİN KAPIYI AÇAR
YARIN DÜNYA YENİDEN KURULACAK               


                                     TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL 
                                    "GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, 
                          AŞK KOÇLUĞU, MELEK KOÇLUĞU, İLİŞKİ ŞİFALANDIRMASI
                               TAROT, KİŞİYE ÖZEL AŞK-BEREKET-ŞANS TILSIMI"  
                                          randevusu için: 0535 307 95 28
                 facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL, twitter.com/tugce_isinsu 
                                          instagram: tugceisinsu