26 Ocak 2014 Pazar

SAF SEVGİ: "MELEKLER"

Melek enerjisine gerçekten uyumlanan kişi:
1.       Bu boyutu daha az yaşar.
2.       Herkesle bir olduğunu bilir.
3.       Ego’yu terk eder.
4.       Herkesi ve herşeyi koşulsuzca sever.
5.       Yüzeysel amaçları terk eder.
6.       Kin tutmaz, kıskançlık gibi alt enerjileri yaşamında tutmaz.
7.       Verdikçe mutlu olur.
8.       Kötülüğün de bir misyon olduğunu bilir.
9.       Bir ortama girdiği anda negatif enerjiyi hisseder.
10.   Benzer enerjileri çektiği için iyilik yaşamında daha çok yer alır.
11.   Hayır ve şer Allah’tan geldiği için, isyan etmez.
12.   Metafizikle ilgili kanalı açıldığı için gereksiz ve boş konulardan uzaklaşır.
13.   Bu boyuta sınanma için geldiğimizi bilir, elinden gelenin en iyisini yapar.
14.   Hırs ve korkulardan arınır.
15.   İstemenin yeterli olduğunu bilir.
16.   Farkındalığı artar, misyonlarını iyi bilir.
17.   Şifa için çalışır.
18.   Affeder.
19.   Başka boyutların varlığını bilerek yaşar…

Melekler sizi asla korkutmak veya yormak istemez, çok düşünceli ve saygılı oldukları için mutlaka sizinle irtibat kurarken sizin için en doğru yolu bulacaklar. Belki de bu yol “rüyalarla” olacak… Güzel ve mesaj dolu bir melek rüyası görmek ve rüyanın içinde onların saf sevgisini hissetmek için uyumadan önce meditasyon yapın, en sevdiğiniz müziği dinleyin, çok yemek yemeyin, kimseye kızmayın, neşeli ve ilham dolu olun.
Dua ederken Allah’a yakın olursunuz; bu sizi dünyadaki en huzurlu ve güçlü halinize sokar aslında. Dua üstün güç ile konuşma, irtibat ve ilerlemedir. Herkes istediği gibi ibadet eder ve dua eder, kabul eden Allah olacaktır. Siz kendi içsel yolculuğunuza devam edin.
Melek enerjisi ülkemizde popüler oldu olalı; meleklere dua etmek veya etmemek tartışması var. Duayı Siz Allah’a ediyorsunuz ama onun elçileri olan melekler sizin duanıza Allah’ın izni ile cevap verebilir.
Sürekli melek enerjisi ile çalışmak, bir süre sonra sizi de melek gibi biri yapar:
1.       Daha duyarlı olursunuz.
2.       Bazen uçacak kadar hafiflersiniz.
3.       Daha çok gülersiniz.
4.       Masumiyet artar.
5.       Paraya daha az önem verirsiniz.
6.       Bazen görünmez biri gibi dışarıdan olayları gözlemlersiniz.
7.       Küçük şeyler sizi sevindirir.

Melek enerjisi ile çalışmak kesin olarak duyarlılığı artırır. Daha çok sevgi vermek istersiniz ve insanlarla ilgili sorumluluk alma isteğiniz de artar. Zeki biri bu boyutun tek boyut olmadığını anlar. Zaten kutsal kitaplar da bu konuyu destekliyor. Meleklerle çalışmak zekice ve yaratıcılık da içeren bir konudur. Zamanla daha da derinleşirsiniz. İdealleriniz sizin için daha önemli hale gelir, zamanı da daha doğru kullanırsınız. Size yapılmasını istemediğiniz hiçbir şeyi siz de zaten başkalarına yapmazsınız. Felsefe, mistisizm, idealizm, doğallık sizi cezbeder. Zaten psişik güçleriniz olduğu için meleklerle çalışıyor olabilirsiniz ama olmasa bile bu çalışmalar sizi sezgi anlamında büyük ölçüde zenginleştirir. 
                                  TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL 
                     "TAROT, GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, MELEK TERAPİSİ, 
     KİŞİYE ÖZEL AŞK-PARA TILSIMI" SEANS RANDEVULARI için mesaj atabilirsiniz:                                 facebook.com/tugce.isinsu, facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL

22 Ocak 2014 Çarşamba

ONU KENDİNE AŞIK ET...

Her ama herşeyi yapmayın! Karşı tarafın hayalgücüne bırakın bazı şeyleri.... Bırakın O sizi olduğunuzdan fazlası sansın. Kendini çok ifade eden kişiler bencil ve sıkıcı görünürler bir süre sonra. Ufak imalarda bulunup susun, her başladığınız konunun ardını o an tamamlamayın... "Bundan sonra ne olacak? Şimdi nereye gidiyoruz? Ne demek istedi? Öyle dedi ama ardından böyle garip davrandı?" O bunları diyorsa, yani siz dedirtebiliyorsanız, bu iş tamamdır.
Karışık sinyaller gönderin. Bir ileri bir geri. Yarın olacakları bilseydik yaşam zevkli olur muydu? Kimse plancılara ve aşırı şeffaflara aşık olmaz, buna inanın. Herkes aramayan sevgilinin, başkaları tarafından çok arzulanan kişilerin, belirsiz tavırları olan kişilerin peşindedir. Tabi ki dozajı iyi bilmek lazım, sınırları zorlamayın, tatlı tatlı, devam... O'na gittiğiniz sonucu söylemeyin ya da hissettirmeyin. Sonunu bildiğiniz filmi izler misiniz? Sonuç kimbilir ne olacak? Bırakın hayal kursun, bazen paniğe kapılsın, 'zannetmeye' başlasın, kuşku duysun. "Benden vazgeçer mi" duygusunu ve korkusunu yaşatın O'na. Önce korkup vazgeçecek gibi olsa da, daha iyi bir baştan çıkarıcısı yoksa O sizindir. Size gerçek bir arzusu varsa, sonunu bilmeden de olsa sizinle birlikte kapılıp gidecektir.

Aşkta bir "başkalarının ne düşündüğünü önemsememe" durumu vardır. Aşk bir meydan okumadır. "Gel beraber meydan okuyalım" diyebilecek cesaretiniz olmalı, eğer O'nu baştan çıkarmak istiyorsanız. Adem ile Havva insanlık tarihinin ilk aşkını aslında çok büyük bir meydan okuma ile yaşadılar. Şeytan'ın baştan çıkarıcılığı ile "merak" duygusuna esir olan Havva, Adem'i de peşinden sürükledi. Zincirleme bir baştan çıkarma vakası... O günden beri insanlık üreyerek o "ilk günahı" sürdürüyor. İlk insan Adem ve Havva'dan aldığımız kodlar ve kalıtımla biz de hala onların peşinden gidiyoruz. Saf sevgi Cennet'te vardı fakat insan "merak" duygusu nedeniyle, baştan çıkarılma ile tanıştı ve bunu yüzyıllardır sürdürüyor.
Baştan çıkma ve çıkarılma genlerimizde var, insan olarak zayıfız ve baştan çıkarılmaya meyilliyiz. Burada bunun doğru veya yanlış olduğunu belirtmiyorum, sadece bu var ve devam edecek diyorum. Baştan çıkarmanın içinde cinsellik ve strateji olsa da, en başta da belirttiğim gibi saflık da var çünkü insan tüm kötü ve zaaflı yanlarına rağmen saflık da içeren bir canlıdır. İnsan saflığı arar aslında yaşamında. Dünya, ilk baştan çıkarılmanın bir sonucu olarak kurulduğuna göre, dünyadaki en önemli konulardan biri baştan çıkarmadır çok doğal olarak. Aşk konusu dışında, her gün çeşitli yöneticilier ve markalar da insanlığı aslında baştan çıkarmaktadır. Bazılarımız başkalarına teslim yaşarız çünkü baştan çıkarız. Bundan kaçamayız...
Baştan çıkarıcılar, genelde başkalarını hesaba katmadan hareket ederler. O size tapıyor gibi görünse de gerçekte kendine tapıyordur. Kendi istediği için ve kendi için sizi elde edecektir. Size kendinizi özel hissettirmesinin nedeni de gerçekte O'nun kendine verdiği yüksek değerdir. Çok nadir de olsa, amatör baştan çıkarıcılar, avcı olarak başladıkları süreci av olarak tamamlarlar bazen. Bu durum, karşı tarafın bir anda baştan çıkarma atağına geçmesi ya da gizemini son ana kadar koruması, son anda şaşırtması ile mümkün hale gelir.
Toplumun geneli ve sıradan insanlar, baştan çıkarıcıları yargılar. Hatta bazen onlara acır gibi yaparlar. Bu durumun özünde içten içe "O'nun yerinde olabilme arzusu" yatar fakat bu çoğu kez kişinin kendine itiraf edemeyeceği bir gerçektir. Bir baştan çıkarıcı kıskanılmayı hazmetmiştir, O bunu sık sık yaşamaktadır. Aşık etmek istediğiniz kişinin bilinçli değil bilinçsiz hallerini kriter alın. Spontane gelişen herşey gerçektir. Önceden planladıkları, O'nun gerçek kimliğine ait olmayabilir. Anında ortaya çıkan ve beklenmedik gelişmeler aşkı körükler ve kişiliğe dair sır ipuçlarını ortaya döker. Açıkça itiraf edemediklerimiz, bazen bir göz kaçırmamızda, bazen ise bir anda ortaya çıkan bir mimiğimizde gizlidir.

Gerçek bir baştan çıkarıcı benzersiz olduğuna inanır. O benzersiz olduğu için de asla birbirine benzeyen sıradan insanlara önem vermez, onları takip etmez, onlardan etkilenmez. Çoğu insan özgüven eksikliği yaşar, baştan çıkarıcının en büyük silahı ise kesin olarak sergilediği sonsuz özgüvenidir. O yanılmaz, O yıkılmaz bir kaledir. Baştan çıkarıcılar gerçekte kendilerine aşıktır, bunu baştan çıkmış halinizle anlayamaz kapılır gidersiniz. Hatta biri size çıkıp bu gerçeği söylese O'na inanmazsınız da, çünkü oyun çok tatlıdır; gerçekler ise sıkıcı...

Tüm bu olanlar gerçek mi peki? Sorunun cevabı şu: yaşadığımız dünyada gerçek ve yanılsama ikiz kardeştir aslında. Çoğu kişi gerçekleri değil yanılsamaları sever, farkıda olmasa da. Estetikli birçok kadın kendini güzel olarak yutturmayı nasıl başarıyorsa, çok kötü oyuncular da milyon dolarlar kazanabiliyor... Çünkü onlar kitleleri "bir şekilde" baştan çıkarabilmeyi başarıyor.

Doğa... Doğallık... Masumiyet... İnsanoğlu bunlara tapar, bunların özlemi ile yaşar. Aşk ise doğallığı sever, baştan çıkarma insanın doğa'sında vardır. Süreç ise, ne kadar "doğal" gelişirse herşey o kadar kaderin elinden çıkmış gibi büyüleyici görünecektir. Tüm bunlar ustalık gerektirir, müthiş bir zekanın eseri olmalıdır baştan çıkarma süreciniz... Her şey yavaş ve emin adımlarla, doğallığını yitirmeden gelişirse inandırıcı ve heyecanlı olur...

En baştan çıkarıcı olan; en doğal halinizdir. İçinizden gelenleri yaptığınız anda yaydığınız enerji en çekici halinizi ortaya koyar. Zorlamalar ve fazla çaba çoğu kez büyüyü bozar. Bağımsızlığına düşkün kişileri toplum hep zincirlere vurmak, onları durdurmak ister. Aslında onlar imrenilenlerdir, çoğu kişi bununla yüzleşmek istemez.
Aşk, isteseniz de istemeseniz de bir savaştır. Her zaman, uğrunda mücadele verilen değerlidir. Kolay ve basit olan değil. Aşık etmek, baştan çıkarmak bir süreçtir. Bunun bir süreç ve sürecin içinde de bir savaş olduğunu unutursanız ve fazla hızlı ya da kolay olursanız, geçmiş olsun. Savaş ve savaşmak insana gizliden gizliye haz verir. O nedenle, savaşmak yerine teslim olursanız karşı taraf ilgisini yitirir. Sürüklenme gerçekleşmez. Birçok aşklar görürüz etrafta, deriz ki "ya adam pek de O'nu sevmiyor gerçekte, belli, neden O'nunla hala..." çünkü insanlar elde ettiklerinin değil edemediklerinin peşinde koşar! Birşey tamamlanınca ona olan ilgi biter, aşkta hep ama hep birşeyler eksik kalmalıdır...
Bir an için ağızdan kaçan bir söz, beklenmedik bir U dönüş, ara ara tepkisizlik, şaşırtma, iptaller aşka devinim katar, heyecan katar. Kimse kolayca sahip olacağı birine aşık olmaz ama O'na yasak olan ya da ulaşılmaz olan biri hep daha çekicidir ve O'nun üstüne hayal bile kurmak daha enteresandır. Çoğu kişi ya arkamdan gelmezse der ve kaybetme korkusu enerjisi yayar en olmadık yerde açılır ya da teslim olur. O ilişki orda biter aslında. Tabi ki teslim olacağınız zaman da gelecek ama hemen değil. O sizin peşinizden gelmek istiyor, bırakın yapsın. Tatmin olmalarını geciktirin ama hiç olmayacakmış gibi de yapmayın. Tabi ki tüm bunlar bir oyun edası ile gelişmeleli, "dozaj" ve "doğallık" herşeydir...

Birine istediğini verdiğiniz an tüm gücünüz biter, güç O'na geçer. Bunu iyice idrak edin. Mesafe gizemdir. Bunu iyi koruyun. Çok açık olmayın, hayır demeyin ama aşırı da bağlanmayın. Açıkça peşinden koştuğunuz kişi kaçar. Bu nettir. Başta iyi gelecek zannı ile yapılan aşırı ilgi, kesin olarak sonra rahatsız eder. Ara sıra geri çekilin.
Mesafe, duyguları yüceltir. O öfkelenirse, size karşı dirençsiz olacaktır. Bu durum O'nu size çeker. İlgi gösterin, ilgi çekin ama hemen ardından geri çekilmeyi de bilin. Bir sonraki adımınızı bilirse sizi çözerse, baştan çıkmaz. Tarihteki çoğu ünlü baştan çıkarıcıya baktığımız zaman "sıcak-soğuk" etkisini çok iyi uyguladıklarını görürüz. Bir an çok ateşli, ardından gelen bir geri çekilme. Hiçbir aşk sürekli aynı yoğunlukla ve hep yukarı çıkarak yaşanmaz. Zaten olaya erkekler cephesinden baktığımız zaman, özgüvensiz erkekleri kastetmiyorum, soğuk kadınlara ya da gizemli kadınlara değişik bir ilgileri olduğunu görürüz. Karmaşa kafa karıştırır, kafası karışan düşünür, sizi düşündükçe size aşık olur... Kıskandığınızı hele hele başta açıkça göstermenizin ne kadar ölümcül bir hata olduğunu burada yazmama gerek yok aslında değil mi?.. Kıskançlık yaratmak ne ala, başta kıskanmak ise çok büyük hata...
O'nunla birlikteyken, kendinizden değil, O'ndan bahsedebilir misiniz? O'nu çözebilir misiniz? Herşeyi anlatın demiyorum ama bu O'nun hoşuna gidecektir. Bunu yapın. İlgi O'nda olsun, O'nun kendini ilişkinin odağında gibi hissetmesini sağlayın. Tabi ki dizginler sizde aslında... Dinlemeyi bilin, O'nun tüm detaylarını ezberleyin. Mimik ve jestleri çok ipuçları verecek. Deşifre olan O olsun, siz değil... O'na özel hissettirirseniz, sizden vazgeçmez.

                                             TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL 
                     "TAROT, GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, MELEK TERAPİSİ, 
     KİŞİYE ÖZEL AŞK-PARA TILSIMI" SEANS RANDEVULARI için mesaj atabilirsiniz:                                 facebook.com/tugce.isinsu, facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL

20 Ocak 2014 Pazartesi

Terk edilme…
Aşkın yükünü taşıyamamak… Hiç böyle bir şey duydunuz mu? Aşk çok gerçek, çok uçucu, tutkulu bazen bu boyutun üstünde bir duygudur. Aşkın yükünü taşıyamayan da bazen ayrılır, terkeder. Kadın genelde zor terkeder ama duygular bittiyse kolay kolay geri dönmez. Erkek ise yanılsama yaşayabilir ve gerçekten istemediği halde korku-özgüven eksikliği-cinsel değişim isteği-kafa karışıklığı-baskı ve benzer nedenlerle ayrılabilir. Birkaç kez sizi terkedip geri dönen erkek aslında bunu yaşam tarzı edinmiştir ve büyük ihtimalle tekrar edecektir ki bu durumda asla saygı kalmaz ilişkide. Kadınlar aşk biterse terkeder, erkek ise bazen ne istediğini bilmez… Terkederken açık kapı bırakanlar, elde tutmak amacıyla “ya geri dönersem” diye herşeyi tam bitirmeyenler, terk edip arkadaşça ara sıra mesaj atanlar, terkedip en yakın arkadaşınıza meyil eden kendini kandıranlar, terkedip aşklar ve aşklar yaşayıp çok uzun süre sonra geri dönenler… Çok çeşitli vakalar var. Bazen de gidemeyen aşık, duyguları bittiği için kendini terkettirir. Son dönemde ayrılıp “adı olmayan” bir ilişki türü içinde kendini rahat ettirmeye çalışan erkek tipleri de çok…
Terkedilme Korkusu ile ilgili Kodlar…
1.       Ya giderse…
2.       Çok mutluyum, ben buna layık mıyım? Ya değişirse…
3.       Daha önce gitmişti ya yine yaparsa…
4.       Daha önce başkasını terketmiş bu, güvenmiyorum.
5.       Babam annemi terketmişti, ben de mi terkedileceğim…
6.       Benden sıkılıyor mu acaba…
7.       Terketmesin diye çaba sarfetmeliyim!
8.       Terketse de onunla göşürüm, ben onsuz yapamam.
9.       İlk ben terkediyim, terkedilmeye dayanamam…
10.   Ne isterse yapmam lazım, ya giderse…
Korku; kaybetmenin başlangıcıdır. Terkedilen, ilk önce kendi içine dönüp bu durumu neden kendine çektiğini bulmalı. Sorunların gerçekte sadece ve sadece kendinizden kaynaklandığını kavrayamazsanız yaşamınızı ve dolayısıyla aşk durumunuzu da değiştiremezsiniz.
Terkedilme korkusuna karşı OLUMLAMALAR:
1.       Ben güvendeyim, aşk hayatım güvende.
2.       Seviyor ve seviliyorum.
3.       Aşkıma bağlıyım, ben onunla mutluyum.
4.       Aşk hayatımda olumlu olanı seçiyorum, mutluluğu çağırıyorum.
5.       Aşkı güven ve huzur içinde istiyorum.
6.       Aşkın bana getirdiği herşeyi kabule geçiyorum, güvendeyim, ben her sorunu çözerim.
7.       Olumlu düşünmek ve sevmek, karşımdakini de mutlu eder, bana bağlar.
8.       Herkesin aşkı kendine, hep doğru etkilere açığım.
9.       Aşkta mutluyum, aşkımla mutluyum, birbirimizi seviyoruz.
10.   Bir bir’iz. Birlikteyiz.

                                          TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL 
                     "TAROT, GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, MELEK TERAPİSİ, 
     KİŞİYE ÖZEL AŞK-PARA TILSIMI" SEANS RANDEVULARI için mesaj atabilirsiniz:                                 facebook.com/tugce.isinsu, facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL

17 Ocak 2014 Cuma

BAŞTA PEŞİNİZDEN KOŞUP ANİDEN ORTADAN KAYBOLANLAR...

Evlenecektik, söz vermişti!
Aniden gitti, oysa ki herşey süperdi!
Kendi yalvardı, peşimden koştu başta!
Ben hiç istemiyordum ilk zamanlar, o ısrar etmişti!
İnanmıyorum ya, hani aşıktı!
Açıklama bile yapmadan gitti, kapımda yatıyordu zamanında!

Çok tanıdık cümleler değil mi... Çok seviyordu ama gitti. Ne kötü biri bu, hadi hemen O'nu suçlayalım! Suç sizde... Gerçekten. Neden mi? Hep söylüyorum "açıklık bir işe yarasaydı, aşkta bu kadar çok acı çekilmezdi".
Açık oldunuz, teslim oldunuz, sevdiniz ama gitti... Çünkü istediğini aldı hem de çok kısa sürede, sürünmedi, heyecanlanmadı, acı çekmedi, şaşırmadı, kafası karışmadı. O bunları almak için size bir zarf attı siz de teslim olup O'nu sıktınız. Düz ilişkilerden veya düz aşık modelinden bahsetmiyorum burada, söz konusu onlar değil, biz yaralı aşkları ele alıyoruz. Gittiyse sorun vardır ve sorun aslında sizdedir. Birincisi, bu tip birini yaşamınıza enerji, düşünce sistemi ve çekim yasası kuralları dahilinde siz çektiniz. İkincisi, herkesin bir şifresi vardır, ilişkilerde bu şifrelere uygun davranmanız gerekir, en azından aşk gerçekleşene kadar...
Başta fazla ilgi ve alaka gösteren zaten büyük ihtimalle acelesi var "bir bakıp çıkacak" gibi bir sinyal verir. Aman dikkat! Ayrıca daha dün bir bugün iki, neden bir anda bu kadar sevgi ve aşk patlaması, daha işin başındayız? Bunlar dikkatinizi çekmeli. Evliliğe çok az vakit kala aniden ayrılan çok çift tanıyorum. Aslında o ayrılığı son anda teklif edenin, ilk günden kafasında var bu ayrılık fikri. Gerçekten isteyen birini işkence yapsanız da yaşamınızdan çıkaramazsınız, aşk öyle bir duygudur işte. Sizinki başta üstünüze atlarken sonra pat diye kendi kaçıp gidiyor? Gitti mi asla aramayın. Sakın. O yaşanan süreç içinde samimi bir duygu geliştiyse zaten gelir ki gelse de kabul etmeyin derim aslında...
Marifet, bu tipleri başta çözüp Onlar sıkılmadan şaşırtarak ve usul usul Onları yaşamınıza almak. "Ya bu da diğerleri gibi çıktı" derse hızla kaçar. O, değişik birşey arıyor, rutini kıracak birini, numarayı yemeyen hatta numara ile gelen birini. Siz o musunuz?..

"Playboy" diye tabir edilen tipler bu gruba dahildir aslında. Bunlar "play" konusunda çok iyi oldukları için, başta yarattıkları sahte "tapma" duygusu çoğu kadınca hızla benimsenir ve "evet, evet, evet, kendime aşık ettim ben bunu" diye siz etrafta dolaşırken,  o evde aynaya bakarak "ya bunların hepsi mi aynı numarayı yer" diyerek kahkaha atmaktadır...

İstanbul'un yetiştirdiği ünlü Playboy Cem, zayıf, güzel, alımlı, kibirli, kendini akıllı sanan, botokslu ve botokssuz çoğu kadınla birlikte olmuştu... Şehir "Cemzede"ler ile dolup taşmıştı... Başta atak ve aşırı ilgili, hediyelere boğan ve her gün sms rekorları kıran Cem, aniden ortadan kayboluveriyordu. Tüm aşkları yarım kalıyordu. Arkasından falcı ve psikologlar epey bir para kazanıyordu... Günlerden bir gün Cem, balıketi, fakir, entellektüel, dürüst bir kıza denk geldi bir iş ortamında. Cem bu kızı da bir macera olarak görmek istedi, aynı numaraları bu kıza da uygulamaya başladı. Kız Cem'in aşırı tutkulu ve ilişki isteyen tavırlarına şaşırsa da aldırmadı. Cem sonuç alamadıkça kızın arkasından gitti. Arada başka kızlara da gitse Cem'in aklı bu kızdaydı. Kız, gizeminden hiçbirşey kaybetmedi, bazen görüştü Cem'le, bazen hayır dedi, bazen ima ederek yüzüne gülümsedi, bazense alay etti. Cem'in aşk yasalarının dışına çıkan kız Cem'in tarzı olmadığı halde kafa karıştırarak Cem'i sürüklemeye başladı. Kız, otobüse biniyordu ve bunu gizlemiyordu, Cem'e maddi sıkıntılarını anlatıyordu, hatta Cem'in normal şartlarda asla ilgilenmeyeceği sanatsal uğraşlarını... Cem "ben bu kızı ne ile etkilerim" derdine düştü zamanla ve kendi bile bilmezken bu kıza kapıldı. Günlerden bir gün, kız Cem'i terk etti. Açıklama yapmadan, kız artık farklı yaşam tarzlarından gelişleri nedeniyle sürmeyeceğine kendini ikna etmişti. Cem'in sadece kendinden farklı birine geçici olarak heyecan duyduğunu düşündüğü için kendisi ile bir süre için birlikte olduğuna inanıyordu ve aşkı geçici sanıyordu. Ayrılığa hayır demedi Cem başta, uzun zamandır ilk defa bırakılıyordu, bir de "gitme" derken yanında birşeyler daha söylemeliydi, ama ne... 3 ay süren ayrılık sürecinde Cem başka kızlarla kısa kısa ve hiç zevk almadığı ilişkiler yaşadı. 3 ayın sonuda, kızın işyerine gitti bir akşamüstü aniden. Kıza sokağın ortasında:
"Seni seviyorum" dedi. O kadar inandırıcı, yalın, direkt, dolambaçsız ve etkileyici söylemişti ki başka hiçbir şey eklemesine gerek yoktu. Şu an evliler.

Bu öyküden çıkan dersler:
1. Fark yaratın.
2. Samimi ama gizemli olmak "aniden terk edecekmiş gibi duran" tiplerde iyi bir taktiktir.
3. Kendiniz olun, gereken yerde risk alın, çok gerekiyorsa terk edin.
4. Merak uyandırın.
5. O'na kendini ayna gibi yansıtın. Sizde bunu bulursa büyülenir.

                                            TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL 
                     "TAROT, GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, MELEK TERAPİSİ, 
     KİŞİYE ÖZEL AŞK-PARA TILSIMI" SEANS RANDEVULARI için mesaj atabilirsiniz:                                 facebook.com/tugce.isinsu, facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL

12 Ocak 2014 Pazar

DÜNYAYI SADECE GERÇEK SEVGİ KURTARABİLİR.

Herkes yaşamını meleklerle çalışarak ve melek enerjisine saygı ile geçirseydi, dünyada savaş, anlayışsızlık, sevgi ve dertler olmazdı. Allah kendi yarattığı insanı çok seviyor ama bizler çok kolay olmasına rağmen birbirimizi sevmeyi seçmiyoruz. Küçük bebeklerin öldürüldüğü, savaşların bir türlü bitmediği, para hırsı ile insanların birbirlerine düşman olduğu, dünyanın en tatlı varlıkları fok balıklarının kazanç uğruna katledildiği, acılarla dolu bir gezegende yaşıyoruz. Bilinç yükseldikçe melekler ile çalıştıkça tüm bunlar değişecek diye umuyoruz.

Keşke yarın sabah uyansak ve herkes meleklerle çalışmaya başlasa… Mükemmel olurdu; sevgi her yerde hakim olurdu, herkes paylaşmaya ve sevgiye yakın olurdu, kötülük ve hırslar biterdi. İnsanın sorunu “ben” demek “biz” diyememek… Bize bolluk ve sevgi ile sunulmuş dünyayı bozuyoruz. Tüm bunlara karşı koymak ve yeniden başlamak için “meleklerle seçilen bu yol” aslında bir kurtuluş planı gibi. İnsan kendi kurtuluşu için sevmeyi, arınmayı, bilgeliği öğrenmek zorunda. Melekleri keşfetmek, onların adlarını söylemek, çalışmalar ile daha iyi bir insan olmak… Bunları milyonlar aynı anda yapabilir, bu da dünyanın kurtuluşu olur.

Melekler yanı başımızda bizlere yardım için, dünyanın iyiliği için, geleceğe rehberlik için bekliyor. Onlardan yardım almak elimizde. Onlar Allah’ın elçileri ve gerçek anlamda bu enerji ile yaşamında yol alan insan, zaten zamanla başkalarını, ailesini, diğer insanları ve dünyayı da düşünerek yaşayacak ve kurtuluşu isteyecektir. Dünya bir sınanma boyutudur, buradaki geçici ve yanlış olanlar sizin aklınızı çelmek için her gün ego ile bir savaş veriyoruz aslında, bu sizin için de zor ise melekler yardıma hazır.
İnsan aslında çok fazla şey istememeli, zaten herşeye sahip. Sadece ara sıra bunu unutuyor. Güzel birşeylere fazlası ile sahipseniz bunu diğer insanlar ile paylaşın. Kıskançlık ve nefret sizi hasta eder, dünyayı da… Sevgi ve hoşgörü ile hem kendinizi hem de sevdikleriniz rahatlatın. Burada yüzyıllarca kalmayacaksınız, asıl yeriniz burası değil. Bunu unutmadan yaşayın. Toprakla ve suyla daha çok haşır neşir olun. Doğa daima sizinle konuşur, onu dinleyin. İyi insanlarla zaman geçirin. Kötüleri iyilik yaparak utandırın. Açgözlülük sizi mahveder hiçbirşeyin fazlasına ihtiyacınız yok. Korkmayın kendinizi ve başkalarını sevin, korku yoksa sevgi içeri girer. Sevginin olduğu yerde, korku barınmaz. İnsan kaybettiği sevgiyi arıyor, oysa ki sevgi herkesin en derininde. Sizde olanı yeniden canlandırmak sizin elinizde. Kimse kimseden üstün değil, herkes eşit ve herkes aynı yerden gelir aynı yere gider. Allah insanı özenerek yarattı, kimsenin bu nedenle kendine veya başkasına haksızlık etmeye hakkı olamaz. Dünyada daha çok birlik olmalı, insanlar daha çok birbirini de düşünmeli. Yalan söylediğiniz zaman sadece kendinizi kandırırsınız, yalanın içinde yaşıyorsunuz demek ki gerçekler varken… Sadece iyi biri olmak için yaşayın. Pişman olmamak için iç sesinize kulak verin; o hep sizi uyarıyor. Para sizin aracınız, amacınız olmuşsa bunu hemen değiştirin. Duyarlı olun, koruyun, başkalarının da sorunlarını önemseyin. Allah’ın varlığını taşlarda, doğada, gökyüzünde ve meleklerde görebilirsiniz. Allah sizinle, uzakta değil. Her hata yaptığınızda gelecek sefer ego’nuzun sizden uzak tutulması için dua edin. Kutsal kitaplarda insana yetecek bilgiler var, başka ve alakasız yerlerde bilgi aranmamalı. Hergün başkaları için de birşeyler yapın, bu kendinize de verdiğiniz değerdir aslında. Hiçbirşey her zaman kötü gitmez, darda iseniz ışık gelecektir. Verirseniz daha da çok alırsınız, sahip olduklarınızı saklamayın. Zihninizi, ruhunuzu, gücünüzü küçümsemeyin. Sizi Allah yarattı, yine Yüce Allah’a varacaksınız. Dünyayı gereği kadar ciddiye alın. Sevin ve hep affedin. Sizi geliştirmeyen detaylar ile kendinizi aşağı çekmeyin. Melekleri unutmayın.                    
                                          TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL 
                     "TAROT, GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, MELEK TERAPİSİ, 
     KİŞİYE ÖZEL AŞK-PARA TILSIMI" SEANS RANDEVULARI için mesaj atabilirsiniz:                                 facebook.com/tugce.isinsu, facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL

9 Ocak 2014 Perşembe

SEKSİ KADINLAR...

KADINLAR 2'YE AYRILIR
SEKSİ OLANLAR VE OLMAYANLAR:

Bu dersimizde, ünlüler üzerinden çözümleme, analiz, detaylandırma ve inceleme yapıyoruz. Kişiler üzerinden örneklerle “seksilik” açıklandığı zaman çok daha etkili oluyor bence… “Ben onlar gibi değilim ya da olamam” demeyin, örnek alın, kendinize uyarlayın.
MONICA BELLUCCI
1.       Zeki ve özel bir duruşu var, her zaman seksi ama mesafeli de…
2.       Sürekli seks konuşuyor, her röportajında seks içeriği var: “ben seksiyim” telkinini muhteşem kullanıyor.
3.       Esmer ve gizemli kadın imajı ile sarsılmaz.
4.       İtalyan kanı taşıdığı için doğuştan ateşli.
5.       Anne olmasına rağmen eşi ile ayrı evlerde yaşıyor, çok zekice…
MARILYN MONROE
1.       “Erkekler sarışın sever” ilkesinden yola çıkarak genç yaşında kumraldan sarışına geçiş yaparak aklını kullandı.
2.       Çocuksu yanı onu daha da seksi yaptı.
3.       Her zaman kendine has bir kadın oldu, kimseye benzemeye çalışmadı.
4.       İddiayı sevdi, erkeklerle flört etmekten kaçınmadı.
5.       Genç yaşta ölmesi bile bir planın parçasıydı, en seksi zamanında ortadan kaybolarak, cazibesini ölümsüzleştirdi.
MEGAN FOX
1.       Fettan duruşuna çok güveniyor, yeri geldiği zaman acımasız karakterleri de canlandırarak seksiliğinin altını çizdi.
2.       Güleryüzden çok vahşilik ile erkeklerin aklını başından alıyor.
3.       Sürekli zekanın altını çizmiyor, buna ihtiyaç duymuyor.
4.       Elmacık kemiği ve dudak estetikleri ile havasını artırdı.
5.       Çıplaklığı kendi vücuduna çok iyi uyulmadı.
ADRIANA LIMA
1.       Sempatik komşu kızı ile Ünlü Melek arasındaki orta çizgi aslında onu sempatik-seksi yapıyor.
2.       Popüler kültürün bir parçası olduğu için çok olgun veya derinlikli erkeklerin aslında tercihi değil.
3.       Kariyerini önemsiyor. Akılcı…
4.       Makyajsız sıradan ama tatlı, içten bir gülüşü var ama sıra dışı bir kadın değil.
5.       Silikonları başarılı.
BRIGITTE BARDOT
1.       Fransız asaletini çıplak ayaklarla film çevirerek başka bir boyuta taşıdı.
2.       Sarışınlığın sembolü, aslında o da Monroe gibi boya sarışını…
3.       Saf ve seksi kuralına uyuyor 
4.       “Ve Tanrı kadını yarattı” dedirtecek kadar mükemmel.
5.       Dans yeteneği ona birçok kapıyı açtı ilk yıllarında…
HAIFA WEHBE
1.       Dünyanın en iyi cilve yapan kadını.
2.       Lübnan egzotizmini sonuna kadar kullanıyor.
3.       Çok erotik, kimse ona karşı koyamıyor. İyi dans ediyor, kırılgan havası onu daha da seksi yapıyor.
4.       Doğal güzelliği sevenler bile onun estetiklerini beğeniyor.
5.       Kalın dudaklı, siyah saçlı, kıvrak Arap bombası…
CARRE OTIS
1.       Dünyanın gelmiş geçmiş en seksi kadınlarından….
2.       Gerçek ve doğal bir güzel, masum bir yüz, ultra seksi kıvrımlar…
3.       Çıplakken masum yüzü ile muhteşem bir denge kurmayı başarıyordu.
4.       Kendinden başka hiç kimseye benzemiyor, özel bir kadın…
5.       Mickey Rourke ile yaşadığı aşk tüm dünya erkeklerinin ona tapma katsayısını artırdı, asla dize gelemeyecek bir adamı kendine köle yaptı.

BUGÜN SEKSİ OLMAYA BAŞLAYIN!
1.       Her kadın seksi olmak ister, olmak istemem diyen ya korkuyordur ya da beceremiyordur.
2.       Seksi olmanın ilk kuralı kendini tanımak ve sonsuz özgüvendir.
3.       Erkekler estetik yaptıran kadınları da artık gerçekten seksi buluyor, gerekiyorsa yaptırın ama abartmayın.
4.       Kambur durmayın, insanların içinde ağlamayın, yüksek topuklu giymeye alışın.
5.       İçinizde bazı şeyleri kendinize saklayın, hayatta sadece kendinize özel sır ve gizemleriniz olsun.
6.       Siyah, kırmızı ve altın seksi renklerdir.
7.       Ödün vermeyen kadın seksidir.
8.       Tavizi sevmeyen kadın seksidir.
9.       İma eden ve ağır çekim kolasını içen kadın seksidir.
10.   Sadece kendisi ile rekabet eden kadın seksidir.
11.   Anı yaşayan ve erkeğinin yanında çılgın da olabilen kadın çok seksidir, kendini de her zaman iyi hisseder.
12.   Patates kızartmasını elle yiyen kadın seksi ve doğaldır.
13.   Kavga etmeyen kadın çok cazibelidir, cazibeli kadın buna tenezzül etmez bile…
14.   Kendine aşık kadın erkekleri de kendine aşık eder.

15.   Seksilik beyinde başlar.

(CNN TÜRK, ENVER AYSEVER- AYKIRI SORULAR programından)

                                           TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL 
                     "TAROT, GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, MELEK TERAPİSİ, 
     KİŞİYE ÖZEL AŞK-PARA TILSIMI" SEANS RANDEVULARI için mesaj atabilirsiniz:                                 facebook.com/tugce.isinsu, facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL

6 Ocak 2014 Pazartesi

ONU KENDİNE AŞIK ET kitabımdan...


EYÜP SULTAN’DA MUCİZE

CAN SİMİDİM Tuğçem’e…

Hayatım boyunca erkekler için gereksiz fedakarlık yapan, kendini hiç düşünmeyen, aldatılan, hiç gelmeyen erkekleri bekleyen bir kadın oldum… Son sevgilim de yakın bir arkadaşım ile çekip gidince eve kapanmıştım, artık 92 kiloydum ve sadece TV izliyordum. İşimi de kaybetmiştim. Yaşamak benim için anlamını yitirmişti diyebilirim…
Bir gün faturalarımı ödemek için evden çıktığımda caddenin ortasında haykırarak ağlamaya başladım. Herkes bana bakıyordu ama umurumda değildi… Sonra yağmur yağmaya başladı ve gözyaşlarım ile yağmur damlaları birbirine karıştı. Sağanak yağmurdan kurtulmak için ilk gördüğüm kitapevine sığındım. Kitapevinin içine girdiğimde içimdeki dürtü beni spiritüel kitapların olduğu rafa götürdü.
Bu bölüm kitapevinde üst kattaydı ve görevliler ortalıkta yoktu. Bir anda cep telefonuma bir mesaj geldi; bu toplu gönderilen Kandil mesajlarındandı…  O günün Kandil olduğunu unutacak kadar hayatı boşlamıştım. Kendime acıyordum kendimden utanıyordum… Kandil mesajı “melekler artık seninle olsun” cümlesi ile bitiyordu. Bu mesajı okuduktan sonra tam o anda, bir ışık çakması oldu; beyaz bir ışık üzerime düştü… Hemen ardından raftaki MELEKLER VE DÜNYANIN KURTULUŞU isimli kitabı gördüm ve bunu bir işaret olarak algıladım. Kitabı aldım, yazarı Tuğçe Işınsu idi… Sizi tanımıyordum.
Kitapla eve geldim. Tüm ışıkları kapattım, bir mum ışığı eşliğinde kitabı okumaya başladım… 3 günde kitabı bitirdim. Kitap bitince internetten youtube üzerinden Tuğçe Işınsu videoları izledim, facebook ve twitter hesaplarım yoktu, sadece sizi takip edebilmek için, meleklere yakın olabilmek için hesap açtım. Evime bir melek köşesi yaptım, sizden öğrendiğim gibi geçmiş aşklarımla aramdaki yanlış bağları kestim, kitabınızdaki aşkla ilgili bölümü tekrar tekrar okudum ve gerekli çalışmaları gecelerce yaptım. Bu arada bu kitap ve çalışmalar, enerjiler beni kısmen hayata döndürmüştü. 5 kilo vermiştim ama hala yalnızdım hem de çok…
Meleklerle irtibatımın arttığını net görebiliyordum günler geçtikçe; tüyler, tekrar eden melek sayım 99, bebeklerden gelen mesajlar veya TV’de bir anda mesaj içerdiğini gördüğüm bir dizi sahnesi… Tüm bunların sonunda önemli birşeyler olacağını artık içten içe hissetmeye başlamıştım. Bir gece rüyamda sizi gördüm aslında tüm gün sizi düşündüğüm ve kitabınızla haşır neşir olduğum için ilk zamanlar bu rüyayı bilinçaltı rüyası olarak yordum. Rüyamda bana Eyüp Sultan’a git dediniz… Birkaç gün sonra niyet ettim ve “gitmem lazım” diye geçirdim içimden, Cuma sabahı oradaydım. Cami’ye geldiğimde tuhaf bir heyecan vardı içimde, küt küt kalbim çarpıyordu. Duamın ardından, avludaki ağacın dibinde tam dilek tutacaktım ki yanıma bir adam geldi. Dertli bir görüntüsü vardı. Dua etti iç geçirdi. Biraz durdu oralarda… Tuhaf bir yakınlık ve çekim hissettim adama. Sonra ikimizde çıktık ayrı ayrı camiden. Camiden sonra yürüyordum ki bir anda aynı adam otoparktan aniden çıktı ve tam önüme geldi caddede. Bakıştık ve kısaca selam verdim. Camdan başını çıkardı “sizi gideceğiniz yere götürmek istiyorum” dedi… Ona güveniyordum, arabaya bindim. Yolda yıllar önce eşini kaybettiğini, ardından iflaslar yaşadığını, geçen hafta da kızkardeşinin ölümü ile yaşamda son darbeyi de aldığını bana anlattı. Tam o bunları anlatırken radyoda çalan şarkı dikkatimi çekti: Alişan- Melekler İmza Topluyor!
O günden sonra sık sık görüştük… Önce arkadaş olduk, sonra aşık… Birlikte iş kurduk, sırt sırta verdik yaşama tutunduk. Ruh ikizimin O olduğunu çok iyi biliyorum artık, geri kalan hayatımı onunla geçireceğim. Bir de köpek aldık adı Melek… Sizi çok seviyorum Tuğçe Hanım, o gece siz bana rüyamda çıkış yolumu gösterdiniz. Allah’a hamd olsun, Allah sizden razı olsun.
Saime Yıldız



                                           TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL 
                     "TAROT, GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, MELEK TERAPİSİ, 
     KİŞİYE ÖZEL AŞK-PARA TILSIMI" SEANS RANDEVULARI için mesaj atabilirsiniz:                                 facebook.com/tugce.isinsu, facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL