11 Mart 2015 Çarşamba

ENERJİ YASALARI VE SIRLAR

Karma Borcu
Birini kırdığınızda, bilerek ve isteyerek insanları yanılttığınızda, borç alıp ödemediğinizde, aşkta birini haksız yere bıraktığınızda, iftira ettiğinizde, çaldığınızda ve benzer her türlü konuda kendinize “olumsuz karma” yaratırsınız. Karma yaratmak kader konusu ele almayı sevenlerin inandığı ve çekindiği de bir konudur aslında. Başkalarını kandırmakla kendinizi kandırmak arasında aslında karma söz konusu olduğunda hiçbir fark yoktur. Hepimiz bir’iz; birimize olan her birimize oluyor aslında… Başkalarına yaptığınız her kötü şeyi gün ve an gelecek deneyim edeceksiniz. Kötülükten kaçının, kaçındıkça zaten daha olumlu ve akışa uygun konular, kişiler, olaylar sizi çevreleyecek…
Yüksek Benliğiniz ve karma planınız geçmişte yapmış olduğunuz tüm hataları ödemeniz için size fırsatlar sunacaktır; bunları görebilmek önemlidir… Yaşamın tek gerçek ve ilahi amacı “tekamül”e gitmek olduğu için bu gerçekleri göz ardı etmeden yaşayın. Karma Borçlarınızı öderken her zaman Meleklerden enerji desteği alabilirsiniz… Çok saf ve güzel bir niyet olduğu için, bu yolda size Işık tutacaklar. Yardım isteyin; geçmişteki hatanızı biliyorsanız şimdi onunla yüzleşin ve Allah’ın izni Başmeleğin yardımı ile yaşamınıza bu borcu doğru şekilde ödeyebilmek için hem sizinle olmasını hem de ilgili konuda şanslar sunmasını, doğru mekan-kişi-durum-detayları sizin karşınıza çıkarmasını rica edin. Melekler bu tarz içtenlikli ve sevgi dolu istekleri geri çevirmiyor…
Bu yaşamınızda elde ettiğiniz karma’larınız olduğu gibi, geçmiş yaşam karma’larınız ve ailenizdeki eski nesillerden de gelen yine karma’larınız var. Hepsini detaylı incelemeniz şarttır. Dünyaya yeni gelen bir bebek için Melekler karma ile ilgili notlarını tutmaya başlıyorlar. Aynı bebek nesiller öncesinin karma’sını zaten sırtlayarak geliyor. Neden bazılarımız fakir bazılarımız doğuştan zengin? Neden bazılarımızın elini attığı herşey tılsımlı bir şekilde şansa dönüşüyor ve bazılarımız hep kaybediyor? Neden bazılarımız güzel, baZılarımız hiç değil?.. Cevaplar karma’da ve geçmiş yaşamlarda gizli.
Karma şifalanması için affetmek çok önemli. Affederken en saf enerjiler sizinle olmalı; yani melekler… Allah bizi koşulsuzca sever, biz O’nun zerreleriyiz, O bizi bağışlar. Tevbe etme hakkını bizlere verir. Melekler de Allah’a itaat eder. Meleklerin saf enerjileri ile çalışarak, geçmişi ve geçmişte kalması gerekenleri serbest bırakın. Bunu yaptığınızda “tekrar eden yanlış, sizi üzen, mutsuzluk veren olaylar” gider ve bir daha da geri gelmez…
Yeni bir karma ve Meleklerin de şifa ile eşlik edeceği mutlu bir yaşam için “doğru” olun, cesur olun, sevin-sevilin,  hayal kurun, şifa verin, yardım edin, olumlu düşünün, meditasyon yapın, şükredin. Her durumun içinde, sizin için gizli mesajlar ve iyilikler vardır. Bunları görebildikçe zaten artık hep iyi şeyler olmaya başlar…  Neye direnirseniz o akıp gider ve değişmez. Serbest olun. İstenmeyen durumlar ile savaşmayın; onları serbest bırakın. “İlgilenmediğiniz hiçbir şey, sizi üzemeye de devam edemez…”
Meleklere yakın olmak her zaman olgunluk gerektirir. Bu sistem sevgi yanı ile herkes için ama herkes bu çalışmanın değerini bilemiyor ne yazık ki… Şikayet etmeyin, neden şikayet ettiğinizi bulun. Şikayeti bırakıp yerine mutlu bir hayal bulun. Çok daha verimli olacaktır. Mutlu kişiler meleklere çok daha yakındır. Meleklere siparişi verin, olacağına inanın, sonuca güvenin. Odağınız neyse sonucunuz da odur!
Gerçekten istiyor musunuz?
Bunu hakettiğinize emin misiniz?
Bu gerçekleşince tam olarak nasıl bir sonucu öngörüyorsunuz?
İsteğiniz herkesin hayrına mı?
Gerçekleşirse sizin karmanıza etkileri olumlu mu?
Bu bir hırs mı, gerçek bir istek mi?
Bu konuya olan tavrınız samimi mi?
Bu sorulara cevap verin ve durum ile yüzleşin…

Koruyucu meleğiniz sizi zaten çok çok iyi tanıyor. O, sizin yaşam amacınızı, hedeflerinizi, soru işaretlerinizi, duygularınızı biliyor. Kader planınız ona zaten verilmişti. Ondan gelen yardım ve mesajları alın. Kişisel Koruyucu Meleğiniz sizi seviyor, zor anlarda size Işık tutacak.

KUL HAKKINA GİRDİYSENİZ, GEÇMİŞLE HESAPLAŞIN…
Büyü yapmak, yaptırmak, aşktaki konularla ilgili emin olmadan konuşmak, dedikodu yapmak, iftira atmak, kendimizi bilerek ezdirmek (kendi kul hakkımız), çok mutsuz olduğumuz halde gidememek (kendi kul hakkımız), başkalarını olumsuz etkileme riski olan hareketlerde bulunmak, başkalarının ayrılığına sebebiyet vermek, güzel bir aşkı bozmak, bize aşık olan kişiye sert davranmak, bilerek kalp kırmak, destek gördüğümüz halde teşekkür bile etmemek, alay etmek, taciz, yalan söylemek, vaatler yerine getirilmediği halde susmak, ödün vermek, taviz vermek, kendin olamamak, hayır demek yerine evet diyerek kendini gerçekleştirememek, kötü sözler söylenmesine izin vermek… Bu liste uzatılabilir ne kul hakkına girin ne de kendiniz adına kul hakkı yaratın.
KUL HAKKI BÜYÜK KARMA BORCU YARATIR…
İlişkinizde onu veya kendinizi kandırmak, aldatmak, yalan söylemek, olmayan birşeyi var gibi göstermek…
Maddi menfaatler için karşı tarafa haksızlık yapmak…
Teşekkür etmemek, sevildiğimiz halde sevgimizi hiç göstermemek…
Kişiye saygısız davranmak, onu üzmek, aşkı ile alay etmek…
Emin olmadan başkalarının iş yaşamını, ilişkilerini eleştirmek…
Söz verip tutmamak, beklenti yaratıp gitmek…
Ona sormadan onun adına kararlar almak, sonrasında onu bazı şeylere mecbur etmek…
Gururu zedelemek…
Cinsel taciz, istismar, istemediği şeylere mecbur etmek…
Kendimizi ezdirmek, adımıza verilen istemediğimiz ilişki kararlarına uymuş gibi yapmak…
“Hayır” demek doğru iken anı kurtarmak adına “evet” demek…
Kötü söz ve davranışlara katlanmak, vaatler yerine gelmese de susmak katlanmak…
İstemediklerimizi “aman ayıp olmasın” düşüncesi ile yapmak kendimizi zorlamak…

Kul hakkı iki taraflıdır, kişi başkasına da yapabilir kendine de… Bu yukarıdaki listede yer alanlara yaşamınızda fırsat sunarsanız “daha çok üzülür, ezilir, yeniden bunlara benzer acıları davet edersiniz.” Başınıza gelenler sizinle alakalı, tutup da karşı tarafı suçlamayın. Herşey bir imtihan. Kul hakkı Üst Benliği harekete geçirmesi için uyarır, Üst Benlik bu yaşanan haksızlığın bedeli olan karma planını sizin için yaratmaya başlar.

GÜZEL OLUMLAMALAR…
Ben çok şanslıyım…
Güvenilir bir eşi yaşamıma çekebilirim…
Evlilik aşkı daha da güçlü kılar…
Ne zaman plan yapsam enerjim yükselir…
Cömert ve anlayışlı bir aşk beni bulur…
Ben özel, aranılan ve sevilen biriyim…
Hayat mutluluk üzerine kurulu.
Hayatıma giren herkes bana güzel dersler verdi, sevgiyle anıyorum onları…
Yeni bir iş benim için heyecan ve güven demek…
Kendime güveniyorum…
Tam da istediğim gibi bir ruh eşi kapımı çalıyor…
Buluşmalara keyifle gidiyorum…
Karıma saygı ile yaklaşırım, ondan da aynısını görürüm…
Hayatım aydınlanıyor…

Herkes ne yaparsa kendine yapar. Evrende büyük ve ilahi bir adalet var. Kul görmese bile herşeyi Allah görüyor, Allah zaten insanın neler yapabileceğini, özgür iradesini nasıl kullanacağını izlemek için Dünya’yı yarattı. Yaptıklarınız iyi ve kötü olarak zaten yine size dönecek. Rahat olun…
Yaşam dersi ÇOĞU KEZ ŞUDUR: ALLAH’A HAVALE ETMEK. Allah herşeyin doğrusunu biliyor, sizin aracılığınızla olmasa da başka şekilde ona gerekli ders gidiyor. Buna inanın. Kötülüğe kötülükle de cevap vermeyin. O kötülük sizi bulduysa bulması gerektiği için yine…

HER GÜN BUNLARI YAPIN:
DÜŞÜNEREK KONUŞUN, KONUŞTUKLARINIZ KADERİNİZ OLUR.
SORDUĞUNUZ TÜM SORULARIN YANITI BİR GÜN SİZE GELİR…
İSTEMEDİĞİNİZ ŞEYLERİ YAPMAYIN.
İŞE YARAMAYAN KONUŞMALARI KENARA ATIN, ENERJİNİZİ ÇALARLAR.
ŞÜPHEYİ BIRAKIN.
“BİLMİYORUM” DİYE BİRŞEY YOK. İÇİNİZ BİLİR!
KENDİNİZİ SEVİN, HATTA EN ÇOK KENDİNİZİ SEVİN.
ÇÖZÜMSÜZ SORUN YOKTUR.
GEÇMİŞ HATALAR İÇİN ARTIK KENDİNİZİ SUÇLAMAYIN, AN’IN TADINA VARIN.
AFFEDİN VE ÖZGÜRLEŞİN, AFFETMEMEK OLUMSUZU TUTMAKTIR.
NEFESE ODAKLANARA HER GÜNÜNÜZÜ GEÇİRİN, TOPRAKLAMA VE MEDİTASYON YAPIN.

Ana ve mutlak bir kader planı tabi ki var, tüm kutsal kitaplar da bunu onaylıyor. Kader planı, karma yolu, ana plan… Fakat bu ana planın içinde, Meleklerde olmayan ama bizde var olan özel “özgür irade” gücümüz ile bizlere seçim yapma, hata yapma, değiştirme, dönüştürme şansı da verilmişti. Allah Mutlak Güç’tür, istese herşey onun kontrolünde olurdu ama O insanın neler yapacağını merak etmiştgörmek için Dünya yaşamına izin verir. Cennet’te tuttuğu Adem ile Havva’nın Dünya’ya inmesine yine izin verdi. İnsan soyunu çoğalttı ve böylece “insan ne yapacak” görmek istedi.

Yaşamlarınızda “karma borcunuz” olan acıları, bedelleri ödersiniz ama bunun dışında seçimler de çok önemlidir. Bilinçaltımızda bilincinde olmadığımız bir biz daha var. Orası aslında bizleri yönetiyor. Çoğumuz materyalist dünyanın içinde kaybolmuş şekilde yaşıyoruz. “Kısmetimde yokmuş” bu olay dediğimiz pekçok konu aslında bilinçdışımız ile sabote ettiklerimiz.

Biz dünyaya gelmeden önce Yüksek Benliğimiz önemli bir anlaşma yapar. Bu yaşamınızda bu ana kadar size acı veren, aldatan, terk eden, kendinizi aşkta kötü hissettiren herkese mutlaka şükretmelisiniz ardından onları “affetmelisiniz”. Affetme konusu çok yanlış anlaşılan bir konu; onun haklı olması gerekmiyor, affettiğinizde bu yaşanan acı olay onun yanına kar olarak da kalmıyor, her ikiniz de bu olaydan gerekli yaşam derslerini aldıysanız şimdi affetme yani serbest bırakma, yükü atma zamanı.

Aşkta aldatılmayı affedemezseniz yeniden aldatan biri yaşamınıza çekilebilir ya da mevcut kişi yine sizi aldatabilir. Yalnızlıktan dolayı kendinizi suçluyorsanız ve kendinizi affetmeye niyetiniz yoksa, yalnızlık enerjisini yaşamınızda büyütürsünüz, yalnızlık size mıknatıs gibi yapışır. Son işyerindeki ayağınızı kaydıran kişinin yüklediği enerjiyi serbest bırakamazsanız yine öyle biri daha çıkar karşınıza.

Hayatınıza tuhaf bir biçimde giren kişi ile aranızda ödenecek çok ilginç bir karma borcunuz da olabilir. Tecrübe etmeniz gereken şey yalnızlıksa, ilişkinizin içinde yalnız da kalabilirsiniz. Birilerini yanlış şekilde ve merhametsizce terk ettiyseniz elbette ki siz de bir karma borcu yarattınız ve bu da ödenecek. O nedenle hep söylüyorum hayatın her alanında, aşk da dahil kim ne yaparsa kendine yapar. Biri kötülük yaptığı anda ilk olarak o kişiye acırım bu nedenle…

Bütün insanlar buraya öğrenmeye gelişmeye gelir, yani Dünyaya… Burada büyük yaşam dersleri daha çok acı olaylarla alınır. Hayır ve şer Allah’tan gelir, kötü olaylara isyan etmek kötülüğün enerjisinin yaşamınızda kök salmasına sebep olur. Yaşam dersini alıp konuyu sevgiyle ve hızla gönderebiliyor olmanız lazım ki bu kitap bu yönde size IŞIK olacak. Yükseliş ve aydınlanma için geldiğimiz bu boyutta, kişiler bize aslında aynalık görevi yapıyor. O bizimle aynı, bizden biri, bize kendimizi hatırlatıyor. Ya bizde olmayan ama olması gereken onda var ya da bize aslında kurtulmamız gereken birşeyi anlatmak için geldi.

Birini gerçekten incitirseniz ya da ona zarar verirseniz, hakkını alırsanız karma borcunuz büyür.  Aynı sorunları tekrar tekrar karşılaşıyorsanız henüz gerekli yaşam dersiniz almamış ve hala şükürde kalmayı beceremiyorsunuz demektir. İsyan etmeyin, geriye dönün, kök sebebi bulup şifasını çalışın, serbest bırakın. Bu kitapta gerekli çalışmalar sizi bu alanda zaten IŞIK’a götürecek. Doğduğumuzda unuturuz ama yaşamaya başladıkça tek tek bu boyutta bize lazım olan bilgileri hatırlamaya başlarız. Tüm bilgiler bizde doğuştan var ki zaten Ortak Bilgi Havuzu ‘Kolektif Bilinç’ten doğarken de bunları alıyoruz, çekiyoruz.

Melek Danışmanı da olduğum için bu kitaptaki mistik ve aşk dolu yolculuğunuza “Melekleri” de tabi ki ekledim. Melek enerjisine gerçekten uyumlanan, inanan, arınmış bir ruhun gelecekte çok da fazla yanlış partnerleri çekebileceğine inanmıyorum. Meleklerle ilgili tüm çalışmalar bizi daha saf ve olmamız gerektiği gibi kılar. Bunun sonucu olarak ya yanlış mevcut ilişki sevgi ile biter ya da ruh ikizi gelir. Hepimizin Kişisel Koruyucu Meleği var ayrıca Ruhsal Rehberleri. Aşk adına kendimizi tanıma, enerji çalışmaları yapma ya da yaygın terim ile “kısmetimizi açma” yolunda Işık Varlıklar da bizi zaten aydınlatır. Bilmediğimiz hiçbir şey yok aslında, büyük bir bilgi yüklü olarak buraya geldik. Zor anlarda rehberlik tabi ki istenebilir ama gerçek kişisel ve ruhsal gelişim için daima “içinize sorun” derim. Bireysel Seansların akışında bazen danışana bir soru sorarım ve “Bilemiyorum ki…” cevabı gelir, üsteleyerek ve daha sert biçimde “İçine sor!” dediğim anda ise hemen net cevap gelir. Dışarıda hiçbir şey yok ana kumdan içimizde. Aldattıysa da gittiyse de istemiyorsa da KONU SİZDEN KAYNAKLI. Bence bu çok da güzel bir haber çünkü deme k ki kaynak biziz ve değişebiliriz.

Kısmetinizin açılması anlamında niyetler ve çalışmalar içindeyseniz eğer, önce enerji frekansınızı gözden geçirin. Düşük frekanslı negatif düşünce ve duygular hakimse değişim için hala beklememeniz gerekir. Birçok danışan bir sorunu, geçmişini, bir erkeği ya da kadını “bırakmayı” çok zor bulur aslında en büyük imtihan da budur. Hem sizi sürekli aldatan veya kandıran biri ile ilişkide kalıp, kişiliğinize zarar veren bir patronla yola devam edip hem de “Ben Melek enerjisi ile çalışmak istiyorum” demek yok. Buraya yükselmek için geldik, adımlarımıza çok dikkat etmeliyiz. Ego ve zihin pek tabi ki gelip bize “geçmişi hatırla, bak orada darbe aldın, sevgiye layık değilsin, aşk zor bulunur” gibi telkinler sunacak. Zaten bütün konu zihni susturmak. Genelde bilinçaltımıza yani bizi biz bilmeden yöneten yanımıza seslenebilmek için bu nedenle “alfa boyutu” yani uykuya dalarkenki zaman dilimini öneriyorum, verimlilik için…

Hiçbir şeyi hiç kimseyi suçlamayın, gerekenler yaşandı ama geleceğiniz çok daha parlak olabilir. Bu elimizde, bizler büyük bir mıknatıs ve enerjiyiz, istersek bize uygun olan kişi yaşamımıza çekilir. Spiritüel Yasaları da tanıyacağınız bu kitapta zamanla kendi gerçekliğinizi de yaratabileceksiniz. Çalkantı ve acı çekmeyi “tutku, istek” ile karıştırdığımız bir toplumda yaşıyoruz, çoğu kişi yanlış olanı da isteyebiliyor. O kişinin farkındalığı ancak buna izin veriyorsa biz zaten gerisine de karışmayız. Herkesin tekamül yolculuğu aynı hız ve içerikte devam etmez. Herkes farklıdır, herkes aynı olsa zaten yaşam çok tatsız olurdu.

Allah ve Melekler bizi asla yargılamaz. Durum ne kadar zor, çalkantılı olursa olsun, Onlar bizimledir. Bazen danışanlar büyük aşk acıları ile kapımı çaldıklarında “Ben dua ediyorum ve Meleklerle çalışıyorum, peki denen hala istediklerim olmuyor” diyebiliyorlar. Duanın arkası takip edilmez, yaşam dersi alınıp karma borcu ödendiği zaman belki de istediklerimiz gerçekleşecek. Allah neyi verip neyi vermeyeceğiniz zaten bizden çok daha iyi biliyor. Melekler de Allah’ın elçileri ve onların özgür iradesi zaten yok, Allah ol der bir şey olur. Olma derse olmaz. Hep derim, aşkta olanlara şükredelim ama olmayanlara daha da çok şükredelim. Hayırsız kişileri yaşamlarımıza davet etmeyi pek seviyoruz hele onlara aşık olduğumuza inanmayı daha da çok! Bunun iç yüzü: değersizlik hissi… Tüm bunlar ile yüzleşmemiz bizim hayrımıza olacaktır.


Evren’den enerjilerden birşeyi dilediğinizde oturup bir düşünün, bunu gerçekten istiyor musunuz? Yoksa artık işin ateşi geçti ama istemeyi mi istiyorsunuz sadece?.. Allah isteyin demiş, Allah vermek ister, istekler de makul ve samimi olmalı ama… Israra da gerek yok, sürekli tekrara da. Çok sıkı takip ettiğiniz aşk hikayelerinizde mi mutlu oldunuz, akışa bıraktığınızda mı?.. Herşey olması gerektiği gibi ve kusursuz. Fazla çaba ve gereksiz takip işi bulandırır. Rahat olun, sizin olan bir enerji zaten size doğru çekilecektir. Asla olmayacak kişileri, aşkları, işleri istemek ise gelişim gösterememek ve kendine acımaktır.

İstediğimizi sandığımız birçok şeyi gerçekte asla istemiyoruz. İstemeye devam etmek zorundaymışız gibi zannediyoruz. Kendinize karşı daima açık olun. Negatif enerjide kaldığınızda olumsuzu düşündüğünüzde aura’nız da kirli kalır, niyetleriniz açık net samimi olsun ki Meleklerin rehber ışığı da size daha rahatça geçiş yapsın.

İç enerjiniz dışa yansır.
Enerjinizi daima kontrol edin. Mesela, duygusal ya da cinsel açıdan kırıldıysanız kilo alabilirsiniz. Karın ve kalça bölgenizde yağlanma başlayabilir. İlişkinin bütün sorumluluğu size göre sizin omuzlarınızdaysa sır ve omuzlarda ağrılar başlayabilir. Bedeniniz hayattaki duruşunuzu simgeleyen enerjilerle doludur. Kalp ağrıları ve hastalıkları yaşamı boyu sevgi darbesi alan kişilerde görülebilir. Bir kişnin size yaptıklarını bir türlü hazmedemiyorsanız, midede yanma veya hazımsızlık sorununuz başlayabilir. Sancılar mutsuzluğu işaret edebilir. Duyma işitme sorunları da zamanında bir kişinin size yönelttiği acımasız sözlerden sonra geliştirdiğiniz bir durum da olabilir.

Mutluluk için önce içe dönüp kim olduğumuzu bulmak gerekir. Bu yaşadıklarımız gerçekten bizim istediklerimiz mi bunları bize aslında başkaları mı yükledi, aslında bunlara inanmıyor veya istemiyor da olabilir miyiz?.. Evren gerçekten istediklerinizi verir, bazı şeyler olmuyorsa aslında siz gerçekten istemiyor olduğunuz içindir. Dünya bir okuldur, aşkta da iş ilişkilerinde de öğrenmeye geldik. Karşımızdaki kişi bizim aynamız, suçlamayalım, nedenleri bulalım.

Spiritüel yasalara göre istemek, inanmak ve bunu çok net belirtmek çok önemlidir. Mesela bana danışan çoğu kişi “zaten istiyorum daha ne!” diyebiliyor Melekler siz çok net yardım isteyince aşk sorunuzla ilgili devreye girebiliyor. Onların özgür iradesi yok bu nedenle isteklerinizde çok net olun, kalben dileyin, inanın ve gerekiyorsa bir adım atın. İstediğini zannetmek ve gerçekten istemek arasındaki farkı da mutlaka tanıyın. Zihin sizi geçmişte tutarak bazen, artık istemekten vazgeçeceğiniz bir kişiyi de isteyin diye kamçılama durumuna sokabilir. Bizim gibi karşımızdaki kişinin de üst benliği vardır, onun rızası olmayan ve olmayacak şeyleri onu sürüklemek ego’nuzun eseri olacaktır, ilişkiye de asla hayır getirmez. İstenmediğiniz yerde kalmaya çalışmak hem sizin tekamülünüzü tıkayacak, karma borcu yaratacak hem de en sonunda o karşınızdaki kişiyi tamamen kaybetmenize sebep olacaktır.

Bizimle aynı frekansta olmayan biri yani bir enerji bizi es geçer, tanımaz yani bize gelmez. Şu an yaşamınızdaki aşk veya patron yanlış kişi ise, siz kendinize yanlış davranmaktasınız! Benzer titreşimler birbirini çeker, geldiyse bilinçaltımız bunu organize ettiği içindir. O biziz, biz de O. Yaşamınızda belki de şu an çok mutlu olmadığınız erkek ya da kadın “büyük bir konuda size aynalık görevi yapıyor”, sorun kendinize kendinize hangi konuda haksızlık yapıyorsunuz ya da hangi konuda boşluk yaratıyorsunuz… BUNU NEDEN YAŞIYORUM sorusunun cevabını bulmak için yaşam bize değişik aşklar, beklenmedik ilişki darbeleri, ihanetler, darbeler, kayıplar sunar. Soruya cevap gelip yaşam dersi alınınca aynı tür kişilere gerek kalmaz.

KISMETİNİZİN işte, berekette veya aşkta, kapalı olduğuna dair bir inancınız kesin olarak varsa evet kısmetiniz kapalıdır ya da kapanır. Kısmetinizin aşka açık enerjide kalabilmesi için mutlaka “inanç ve niyette” olmanız gerekir, aşk inananlara gelir. Kendinizi fiziksel ve ruhsal olarak eve kapadığınızda sizdeki bu olumsuz enerji etrafa yayılır, bunu anlayan karşı cins de tabi ki sizden uzaklaşır. Çaresizlik enerjisi yaymak aşkta kişilere “benden uzak durun” demektir. En çaresiz anın içindeki çare yine aslında o sorunların içinde gizlidir, pekçok sorunun cevabının sorunun içinde gizli olduğu gibi. Ruhsal enerjiniz arttıkça zaten artık enerji sırlarını da kendiniz çok hızlı çözer hale geleceksiniz.

Anlaşılamadığını düşünen kişiler kesin olarak onları anlamayacak kişileri yaşamına davet eder. Güvenmeyen biri pek tabi ki aldatılır, kandırılır, kullanılır. Bilinçaltınız neye inanıyorsa size onu yaşatmayı zaten bir emir bilecektir! Onunla olmak zorundaymışsınız gibi bir his varsa içinizde bu ilişkiden size hayır gelmez, bu kendinize kötülük yapma şeklinizdir. Bir işyerine ilk adımı attığınız anda ilk düşündükleriniz gerçeğe dönüşecektir. Mecburiyetler içinde ilişki sürdürmeye çalışan çok sayıda danışanım oldu bugüne kadar, çoğunun çocukluklarından getirdiği “değersizlik, özgüven, kaybetme korkusu” problemleri vardı… Kör topal ilerleyen ilişkiler size “beni bitir artık” diyor olabilir. Mesajları dikkatli alın. Her kötü giden ilişki de bir yandan hemen bitmeyecektir, belki daha ödenmesi gereken bedeller, borçlar vardır. Yaşam dersleri için ise tüm olup biten, isyandan kaçın, şükür enerjisinde kalın. Herşey olması gerektiği gibi…

Bilinçaltımıza işlenmiş inançlar, bu inançlara uygun kişileri yaşamlarımıza çeker. Değerli olmadığına gerçekten inanan bir kadın sürekli değersiz hissettirebilecek erkekleri çekebilir. Diğer yandan başkaları için yaşamaya programlı durumda olan bir anne, onu sevmeyen sürekli birşeyler talep eden bir aile bireyi ile sürekli uğraşıyor olabilir. İç dünyanızdaki gerçek hisleriniz, dış dünyadaki bu hislerinizin karşılığı olan kişileri, olayları, konuları çeker size doğru… Dışarıda hiçbirşey yok, herşey içimizde. Hayatınız yolunda gitmiyorsa, içerideki inanç sistemi mutlaka sorgulanmalı, hatta şifaya girmeli.


Siz bir mıknatıssınız





                                       TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL 
                            "TAROT, GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, 
                                          AŞK KOÇLUĞU, MELEK KOÇLUĞU
                               KİŞİYE ÖZEL AŞK-BEREKET-ŞANS TILSIMI"  
                                          randevusu için: 0535 307 95 28
F                  facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL, twitter.com/tugce_isinsu