9 Temmuz 2016 Cumartesi

ENERJİYİ DOĞRU KULLANMAK…

Sizi mutlu etmeyen inançlarınızı hiç beklemeden şimdi değiştirin.
Sorun yaşadığınız kişiyi affedin, onun iyiliğini isteyin.
Başarısız olduğunuzu kod’lar buna inanırsanız, evren size olumsuzu sunmayı borç bilir.
Başkalarının yaşamlarına destek olun, şifa verin.
Kayıt Meleği gerçek niyetinizi ve eyleminizin iç yüzünü biliyor, saklanma diye bir şey yok.
Çok büyük bir evrensel bilgisayarda hepimizin YAŞAM kayıtları, karmik hesapları tutuluyor, ruhlarımızın bundan sonra neye ihtiyaç duyacağı da…
Sağlam bir gelecek için affedin, affedilin, karmadaki borçları ödeyin.

Başınıza gelen felaketlerin bazı sebepleri var. Bunları siz de oluşturmuş olabilirsiniz, onları yaşamayı ruhsal gelişim için tercih ediyor da olabilirsiniz, bilinçdışınız böyle inanıyor da olabilir. Dünyada deneyimler ile derslerimizi alır, bu boyuttan mezun olmaya bakarız. Çok iyilik yapan kendine bir şekilde kredi de açmış olabilir. Gelecekte belki de bu kredileri kullanmak isteyebilirsiniz. Dünyadaki maddi manevi zorlu koşullar yansır, gerçekten mutlu olan az sayıda kişi görürüz. Bu da sınanmanın bir parçasıdır, bize büyük gelişim fırsatlar sunan ani kayıplar, eş ölümleri, aldatılma, ani terk edilmeler, işyeri haksızlıkları, dost kazıkları, düğüne 5 gün kala ortada bırakılmalar bize hep birşeyleri öğretmek içindir. Direnç göstermeyin, isyan da etmeyin tüm olan biten hayrınıza ve yaşam dersleri ile dolu. Başka türlü gelişim olmazdı…


Her düşüncemiz, inancımız, eylemimiz aşk yaşamlarımızda bir şekilde tezahür eder. Başkalarının aşk hataları, ahlaksızlığı, seçimleri, çokeşliliği sizi ilgilendirmez. Kim bilir bu şekilde o neyin dersini alacak. Yaşam yolculuğu süresince bir öğrenim görüyoruz ve kendimizi de tanıyoruz. Herkes aşk ile yolculuğunda sorunları kendi tarzı ile aşabilir, herkes tam olarak aynı yollardan geçecek diye bir şey yok.

Kısmet enerjisini kapatan ana konulardan biri “”bağımlı olmak”… Bağımlı olmaya meyilli bir enerjiniz varsa karşınıza çıkan kişiler bunu seziyor, hatta sizden kaçıyor da olabilir. Bu özelliğiniz ayrıca sizi aşağıya çeker. Gereksiz ve zorlayıcı enerji geçişleri kişilerle aramızda gelişir, bunlara eterik kordon da denebilir. Kıskançlık, kin, öfke, suçlama anında aşkınızla aranızda bir bağ, kordon geliştiriyorsunuz. Bu bağ kesilmediği sürece ne o kişiyle iletişiminiz toparlanıyor ne de yeni ilişkiler düzgün gidiyor. Değişik bir bağ veya geçiş enerjisi ile Kuzey Kutbu’ndaki birini bile yaşamınıza davet edebilirsiniz. Olumsuzluk yaşadıktan sonra affetmek, yanlış bağı kesmek önemlidir. Bu bağ kesilince oradaki iletişim bitmez, sadece olumsuz geçiş şifa bulur. O kişiyle aranızdaki olumsuzluğu sürekli düşünerek o bağı çok kalın bir halat haline de dönüştüren ve olumsuz enerjinin içinde kendini boğan da yine sizsiniz. Yeni bir aşk ve ilişkiye başlarken eskiler ile veda şarttır. Eski ile kordon bağları kesilmediyse, yeni aşk yine aynı dersi vermek için de gelmiş olabilir. Geçmişten tüm yaşam dersleri alındıysa aynı tür aşık kapınızı çalmaz. Doğru olan gelir. Gerçekten affetmek (acı ve yoğunluğun bitişi) bu yanlış bağları keser. Geçmişi affetmek geleceği aşk ve ilişkilerde özgü, mutlu, huzurlu kılmak için şarttır. Gerçek sevgi “kabul etmektir”, şart koymamaktır. Aşkınızı kabule geçin ve olduğu gibi görün, o zaman sizinle tüm muhteşem yanlarını sevgiyle paylaşacak. Bazı şart ve beklentilere bağlanan ilişkilerde gerçek aşk olamaz, barınmaz. Gerçek aşk olanı alır.

Aşkta ve tüm ilişkilerdeki tüm utanç, başarısızlık, yanlış anlaşılma, suçluluk duyguları bizi geçmişe bağlar, geçmişte tutar. Geçmişteki siz’i affetmeden gelecekte yeni bir siz oluşmaz. Geçmişin görevi bitti, yaşandı dersler alındı, şimdi özgür ve mutlu olma zamanı. Bağlılık, bağımlılık temelinde korku taşır. Çoğumuz bağımlı olup birilerine, bunu gerçek sevgiymiş gibi hem çevremize hem de kendimize yutturmaya çalışırız. Bağımlılık koşullu sevgidir, yani gerçek sevgi değildir. Spiritüel anlamda yol alabilmiş biri gerçekten sever, koşullar onun menfaatine uydu diye değil. Ego ile gerçek sevgi bağını toplumda çoğu kişi birbirine karıştırır. İlişkilerdeki başarı ve başarısızlığın ardında gizlenen çocukluğumuzdaki anne-baba ile olan ilişkilerimiz de tabi ki çok mühim. İlk kadın ve ilk erkek olarak ilk ilişki olarak hep onları gördük ve kod’ladık çünkü.


Samimi ve temiz bir kalp ile dikkatimizi neye verirsek o büyür. Hayallerinizin önünde duran tek engel SİZ’siniz. Çekilin hayallerinizin önünden de gerçekleşsinler; korkularınız, şüpheniz ve güvensizliğiniz ile siz çekilin artık. Odağınız nerede bunu bulun; kendinize mi acıyorsunuz, hep darbe mi aldınız, hep azla mı yetindiniz, hep son anda iptaller mi oldu… Bunların hepsi sizi bulduysa şimdi şükretme ve bırakma,  yeniden yapılanma vakti. Kendini seven yine kendini sevecek yeni kişileri davet eder. Aşkta ve iş ilişkilerinde korkular hızlı hareket eder. Korktuğunuz şeyler sizi bulur. Korkuları salın gitsin artık, onlar sizin gerçeğiniz değil. SİZ SEVGİ’SİNİZ.

Olumlu tüm düşünceler daima olumsuzlardan daha güçlüdür.
Doğada, enerji yasalarında “boşluk” yoktur, herşeyin yeri dolar. Bu bir kanundur. Biri gittiyse başkası gelir, bir acı bittiyse yerine mutluluk gelir, hiçbirşey her zaman iyi veya kötü gitmez. Eskisinden daha iyi bir yaşam için, geçmişi şimdi ve tüm zamanlara doğru göndermenin zamanı geldi bile… Alışkanlıklarınızı değiştirmek sizin şimdiki yaşam amacınız olsun; bakalım neleri değiştirebileceksiniz ve bakalım yerine nasıl mutluluklar gelecek. Tüm ilişkilerde başarı ve süreklilik sevgi ile olur. Sevgi ise koşulsuzdur. Kalbinizi kapatmayın, herşeye inat açın daha da çok açın hatta… Reddedilmekten korkmayın veya incinmekten çekinmeyin, korkuların sizi ele geçirmesine izin vermeyin. Zihin kontrolü ele geçirince sevgi bitebilir, siz sevgi’de kalın. Sevgi sihirlidir ve karşılık görür. Tüm yaşamınızı da ilişkinizin üzerine kurmayın, özgürlük alanınız da kalmalı. Ego ile sevgi olmaz, ego ve savaş başlayınca sevgi aradan çekilir. EGO: düşük benlik ve korkudur. Ego sevgi akışını keser, sevmek kabul etmektir. Onun da Allah’ın bir kulu olduğunu, sevgi ile yaratıldığını bilmektir.

Sevince enerjimiz değişir, tutkumuz artar, yaşama bağlanırız, sevdiğiniz şeyleri daha sık yapın. Korku varsa sevgi olmaz, sevgi varsa korku biter. Mutluluk doğanın kanunu ve hepimiz bunu doğuştan hak ediyoruz. İstediğiniz aşkı ve bereketi, huzuru bulmak ve çekmek için tabi ki Melekler ve Rehber Ruhlarla da çalışabilirsiniz. İsteyin unutun, ben nasıl çektiysem siz de yapabilirsiniz. “Olacak mı” demeyin, “Oldu” bilin. Niyet ve istekler tam olarak net değilse, evren ve enerjiler kafasına göre takılır. Net olun, ölçüp biçin, ne istediğinizi bilin. Netlik olmazsa evrene mesajlarınız karmaşık gidebilir, net olamamak ise psişik gücümüzü doğru kullanmamız gereken enerjimizi bağlar. Ne istediğinizi bilin isteme ve dilek dileme bölümü ardından gelsin. Net olmak ne istediğimizi çok iyi bilmek bizi aşkta üstün ve güçlü kılar. Yolunuzda ilerlemek ve yeni aşk kapıları açabilmek için şimdi ve tüm zamanlara doğru “net” olun.

Niyete girmek de başka önemli bir husus yaşamlarımızda, bazıları ister ama arkasından iptal enerjisine girer, ister ama korkar, ister ama hesap yapar zaman kovalar. Niyete girmek konuyu durumu sadece istemek veya ummanın üzerine taşır. Niyet etmek o çok istediğiniz şeyin gerçekleşmesi için atılacak spiritüel bir adımdır, gerçekleştirmenin başlangıcıdır, gücü iten etkidir. Gerçek ve saf sevginin önünde hiçbirşey duramaz. Melekler yani yüksek frekanslı spiritüel varlıklar da bazen sevgi mesajlarını taşırlar, önemli anlarımıza rehberlik edip kaderimizi de taşıyabildikleri gibi… Sevdiğiniz kişi ile aranızda ışıktan ve sevgiden köprüler kurmak için, niyete girmeli, ona ışık göndermeli, hep olumluyu çağırmalı ve karşılık beklememelisiniz. Sevgi sevgi ise hesap olmayacaktır. İş ve aşk lişkilerinde, az tanıdığımız kişilerle veya aile ile durum hep aynıdır.

Karma kayıt tutar, hesap kitap yapar. Başkalarının mutluluğuna yan gözle bakmak, evli ve aslında evinde mutlu bir erkeği sizinle başka bir ilişkiye sürüklemek, haksızlık yapmak, yanlış şekilde terk etmek, yalan söylemek, yoldan çıkarmak, üzmek, başkalarının parasına kazancına göz dikmek, karma borcu yaratır. Karma değerlendirilirken, düşünce ve eylemler hesaba katılır. Bilanço değerlendirilir, kaçınılmaz hataları hepimiz yaparız, hatasız bir aşk hayatı imkansız gibidir ki aşk çoğu kez yoğunluğu nedeniyle hata da yaptırır. Bu karma konusundaki en önemli husus “niyettir”. Yaptın ama tam olarak niyetin neydi? Gerçekte ne olsun istedin ve başta tam olarak ne için yola çıktın? Niyet aslında iyi ise durumdan yırtabilirsiniz.

Almanız gereken dersleri alana kadar karma ilginç plan, kayıp, sevgili, eş veya ölümlerle kapınızı çalabilir. Tüm bunlar bir imtihan, imtihana direnilmez, dertleri fırsata dönüştürmek tabi ki sizin elinizde. Ruhsal kayıtlarınızı kirletmeyin, her büyük adımınızdan önce düşünün, herkesin-herşeyin-bütünün hayrına olanı yapın. Yaşamınızın daha önceki yıllarında bilmeden veya bilerek kod’ladığınız aşka dair ne varsa bunlarla yüzleşmeden gerçek siz’i tanımış olamazsınız. HAYATTAN, GELECEKTEN korkmadığını söyleyen çoğu kişi aslında korkar, aşkın paranın kendisini bulamadığından yakınan çoğu kişi aslında içinde yalnızlığı sever, parayı kirli bulur. Gerçek duruşunuz kadar gerçek iç dünyanız, his ve beklentileriniz, en önemlisi bilinçaltınız (bilinç dışınız) çok önemlidir. Dünyada olup biten herşeyin içinde “spiritüel” bir sebep var; bu bir çekim yasası, bir korku, bir plan, bir imtihan ya da bir mucize olabilir. Yanılsama dediğimiz konuyu aslında birçok ilişkide ne yazık ki görebiliyoruz, gerçek aşkın ne olduğunu unutmayan herkesin hak ettiğine bir gün kavuşacağına inanan ben, hayattaki en büyük zenginliğin aşkta sade ve gerçek seçimler olduğunu da biliyorum. Allah herkese gerçek, saf, tutarlı, sürekli aşkı nasip etsin.

KARAR VERİN, ENERJİLER SİZİ DESTEKLESİN.

Sakin olun ve kendinizi dinleyin… Ne istediğinizi şimdi içinize sorun ama sorarken kendinize karşı çok dürüst olun: bunlar gerçek duygu ve düşünceleriniz mi?.. Çok rahat edebileceğiniz bir pozisyonu alın; uzanın ya da yatın gözler kapalı… Tüm “ama, belki, olur mu ki”lerden uzaklaştınız şimdi, o hayalinizin amacınızın en son sahnesine gelin… Olmuş’u görün şu an siz sevgi’desiniz. Siz sevgi oldunuz çünkü en sevdiğiniz an’ın enerjisi ile sarmalandınız. Titreşiminiz o çok istediğiniz şey’in oluşu ile aynı frekansta. O şimdi yola çıktı, evren mesajı aldı, size doğru bir akış başladı. “ve öyle de oldu” demeyi sakın ihmal etmeyin. Eğer gerekiyorsa şimdi bir adım atın.

SEVGİ konusu ile ilgili geçmişten, aileden, eski aşklardan ya da eski yaşamlardan gelen sorunlar var ise büyük ihtimalle bugün kendinize güzel bir sevgi dünyası kuramıyorsunuz. İlk önce kendiniz tanımak ve sevmekle başlıyor dönüşüm. OLUMLAMA ÖNERİLERİ: ben sevgiyim*sevgide kalıyorum*sevilmeye layığım*sevgi bana güven veriyor*sevgi alır sevgi veririm*bana sevgi gelir ve benden sevgi çıkar* sevgiyi paylaşırım*bereketim büyüyor*ben güvendeyim*geleceğim güvende*evrende bolluk sınırsız*içimdeki güçle işbirliği içindeyim

Düşünceden çok daha etkili olan spiritüel silah: her zaman canlandırmaktır.
Düşündüğünüz şeyi aynı zamanda canlandırmanız gerekir hem de sık sık ve uykuya dalmadan önce. Alfa frekansında yani… Ayrılık, KAYBETME, yalnızlık, geçmişin olumsuz tekrarı imgelemesi yapan biri düşüncesinde “mutluluğu” yaşatsa da olumsuz bir son ile karşılaşabilir. Canlandırma düşünmenin bir tık ötesi olduğu için ne düşündüğünüz kadar gözünüzün önüne neleri getirdiğiniz de çok önemlidir. “Ya şöyle olursa’” dediğiniz şeyi evren bir emir olarak algılar ve size yaşamınızda önünüze çıkarmak için çaba göstermeye başlar. Sessiz ve dingin anlarınızda sorular sorarken çok dikkat edin. Sorulara cevaplar gelir, olumsuz da olsa… 
KISMETİNİZİN işte, berekette veya aşkta, kapalı olduğuna dair bir inancınız kesin olarak varsa evet kısmetiniz kapalıdır ya da kapanır. Kısmetinizin aşka açık enerjide kalabilmesi için mutlaka “inanç ve niyette” olmanız gerekir, aşk inananlara gelir. Kendinizi fiziksel ve ruhsal olarak eve kapadığınızda sizdeki bu olumsuz enerji etrafa yayılır, bunu anlayan karşı cins de tabi ki sizden uzaklaşır. Çaresizlik enerjisi yaymak aşkta kişilere “benden uzak durun” demektir. En çaresiz anın içindeki çare yine aslında o sorunların içinde gizlidir, pekçok sorunun cevabının sorunun içinde gizli olduğu gibi. Ruhsal enerjiniz arttıkça zaten artık enerji sırlarını da kendiniz çok hızlı çözer hale geleceksiniz.

Anlaşılamadığını düşünen kişiler kesin olarak onları anlamayacak kişileri yaşamına davet eder. Güvenmeyen biri pek tabi ki aldatılır, kandırılır, kullanılır. Bilinçaltınız neye inanıyorsa size onu yaşatmayı zaten bir emir bilecektir! Onunla olmak zorundaymışsınız gibi bir his varsa içinizde bu ilişkiden size hayır gelmez, bu kendinize kötülük yapma şeklinizdir. Bir işyerine ilk adımı attığınız anda ilk düşündükleriniz gerçeğe dönüşecektir. Mecburiyetler içinde ilişki sürdürmeye çalışan çok sayıda danışanım oldu bugüne kadar, çoğunun çocukluklarından getirdiği “değersizlik, özgüven, kaybetme korkusu” problemleri vardı… Kör topal ilerleyen ilişkiler size “beni bitir artık” diyor olabilir. Mesajları dikkatli alın. Her kötü giden ilişki de bir yandan hemen bitmeyecektir, belki daha ödenmesi gereken bedeller, borçlar vardır. Yaşam dersleri için ise tüm olup biten, isyandan kaçın, şükür enerjisinde kalın. Herşey olması gerektiği gibi…

Bilinçaltımıza işlenmiş inançlar, bu inançlara uygun kişileri yaşamlarımıza çeker. Değerli olmadığına gerçekten inanan bir kadın sürekli değersiz hissettirebilecek erkekleri çekebilir. Diğer yandan başkaları için yaşamaya programlı durumda olan bir anne, onu sevmeyen sürekli birşeyler talep eden bir aile bireyi ile sürekli uğraşıyor olabilir. İç dünyanızdaki gerçek hisleriniz, dış dünyadaki bu hislerinizin karşılığı olan kişileri, olayları, konuları çeker size doğru… Dışarıda hiçbirşey yok, herşey içimizde. Hayatınız yolunda gitmiyorsa, içerideki inanç sistemi mutlaka sorgulanmalı, hatta şifaya girmeli.

Siz bir mıknatıssınız.
İstemedikleriniz oluyorsa mıknatıs daha farklı kullanılmalı. His dünyanızda ve inanç dünyanızda değiştiğiniz anda, bazı kişiler ve konular yaşamınızı terk eder, yerine doğru ve yenileri gelebilsin diye. Unutmayın; bize benzeyen bize geliyor. Odağımızda ne varsa o çoğalarak bize gelir… Konuşulan ve çokça tartışılan konu, enerji, kavram enerji olarak yayılır. Düşünce ve inanç sistemimiz ile kişileri ve ilişkileri adeta çağırıyoruz, bu nedenle size gelen birşeyi hangi odak ya da hissiniz davet etti bunu bulun. Hemen kaderi suçlamayın, “benim kısmetim buymuş da demeyin” o kısmetin içinde sizin payınız çok büyük.

“Birşeyi 40 kere söylersen olur” çok doğru bir sözdür ve enerji yasasını tam olarak özetler. Düşüncenin bir tık ötesi sözcüklerdir, daha da ötesi yazmaktır. Bilinçaltınız bir bilgisayardır. Olumsuz talimatları olumlulardan ayırt edemez. Onları da kabul eder.

UMARIM İŞSİZ KALMAM, ALLAH KORUSUN: işsizliğe davetiye yollama yolu…
EV ALMAK ARTIK ÇOK ZOR OLDU: hadi ya, o zaman bu kadar ev kimin etraftaki?
BEREKETİM NAZARLARDAN KORUNSUN: ortada bir şey yok ama korkmaya devam ediyorsun!
EŞİM BENİ TERK ETMESİN YETER: neden şimdi ayrılık enerjisi yayıyorsunuz???

Olumlama yapın tabi ama bilinçaltı temizliği sonrası. Olumlama yaparken sonunu olumlu ifade ile bitirmek yetmez, her ifade olumlu olmalı. Kötü şeyleri akla getirmek “korkudur”. Olumsuz düşünceyi tekrar etmek olumsuz olayları davet eder. Bilinçaltı ismini verdiğimiz bilgisayar, olumsuz ifadenizi de emir sayar, onu oluşturmaya başlar. Zihin olumsuz ile olumlu arasındaki farkı biliyor ama bilinçaltınız bilmiyor. Bunu unutmayın! İstemediğiniz şeyleri rahat an ve zamanlarda siz düşündükçe, bilinçaltınız mesajı şöyle alıyor “emrin olur, hemen senin için bir ayrılık senaryosu geliştiriyorum, geliyor…”

Zihnimiz bir iş veya konu ile meşgul olduğu anda, mesajlar direkt olarak bilinçaltımıza gidiyor. Bilinçaltımız kendimizi çok rahat hissettiğimiz anlarda alıcı enerjidedir. Sıklıkla tekrar eden tüm düşünceleri ve inançları bilinçaltı dış dünyada ilgili olay-kişilerle size sunar. Birşeyin olmayacağını düşünmek “dirençtir” olmasın demek gibidir. Siz bile olacağına inanmıyorsunuz da o zaman bu konu nasıl yolunu bulup size aksın? Hiçbir konuya direnmeyin, akışta kalın, direndiğiniz o olumsuz şeye dönüşmemek için kontrolün elinizde olduğunu bilin. Direnç gösterdiğiniz zaman o konu ile daha da çok enerji alışverişiniz olacağı için, olumsuzluk enerjisi büyür. Hayal kırıklığına veya başarısız ilişkilere odaklanmayın.

ANNEM GİBİ DERT ÇEKMEK İSTEMİYORUM yerine MUTLULUĞU HAK EDİYORUM.
GEÇİMSİZ BİR OLMAK İSTEMİYORUM yerine UYUMLU OLMAYI ÇOK SEVİYORUM.
BU BERBAT İŞTEN NEFRET EDİYORUM yerine MUTLU BİR İŞTE ÇALIŞMAYI SEÇİYORUM.

Tüm korkuları mutlaka yazın, yazmak daha güçlü bir şekilde yüzleşmenizi sağlayacak. Birlikte olduğunuz kişiyi aşırı derecede kontrol ediyorsanız bu da olumsuz sonuçları davet eder. İtme-Çekme kuralına da bir göz atalım: karşınızdaki kişiyi bir an için istiyorsanız ama ummadığınız anda ondan soğumuş gibi hissedebiliyorsanız, itme-çekme durumu yaşarsınız. Bu koşullar altında seçim yapmanız şart olur. Çok duymuşunuzdur belki hatta yaşamışınızdır bazı ilişkiler gelgitli ve fazla inişli çıkışlıdır. Bu tarzda yaşanan aşklar enerji çeker, adeta enerji hırsızıdır. Yorgun hissetmenizi sağlayan bu tipteki ilişkilerin çoğu ayrılık ile sonuçlanır. Güçlü duyguların olduğu yerde netlik olur, karışıklık olmaz. Bağımlılık gerçekten sevmediğimiz kişiyi bazen daha da yaşamımızda tutmamıza sebep olur, itme-çekme enerjisi en çok da onlarda gözlemlenebilir.

Bir konuda direnç göstermeye başladığınız anda, evren size hangi mesajı sunmak istiyor bunu keşfedin. Aklınıza ayrılık geliyorsa bunun kökü nedir sizde, aldatma korkunuz varsa hangi geçmiş olayınız bunu sizde körüklüyor, yalnızlık, parasızlık, başarısızlık veya bağlanma ile ilgili olumsuz enerji ve düşünceler sizi sardıysa yüzleşme için konunun kaynağını bulabiliyor olmalısınız. Ne istediğinizi bilmek çok önemlidir, yaşam çok değerli, boşa zaman geçirmiyor olmalıyız. Gerçek duygularımıza sahip çıkmalıyız ve bir yandan layık olduğumuz bir aşkı çekiyor olmalıyız. Enerjinizi yükselten ve paylaşımcı bir partneriniz yoksa kendinizdeki eksik enerjiyi bulun dönüştürün. Ne istediğinize karar verin, onu hızla gerçekten isterseniz yaşamınıza çekebileceğinizi de unutmayın. Gerçekten karar verildiği anda, sizden mutlu coşkulu etkili enerjiler çıkmaya başlayacak.

YANSIMA YASASI
Herşey yansımadır. Sizde ne varsa iç dünyada yani bu yansır. Siz yansıtırsınız, evren onu size geri sunar, yansıtır tekrar. Dünyada muhteşem bir aşk eğitimi almak üzere bulunuyoruz. Hata yapmış olmak sizin enerjinizi düşürmemeli, muhteşem yaşam dersleri aldınız ve şimdi yola daha bilinçli devam ediyorsunuz. En derin hırs, istek, tutku, korkularımız beklenmedik an ve ilişkilerde bazen önümüze sunulur. Olan biten herşey bizimle ilişkili. İçinizde olan dışınızda da olur, yani yaşamımızda bulunan kişiler bizim bir özelliğimizi bize yansıtmak için geldiler. Çok kıskanç ise siz de belki öylesiniz, aramıyor sormuyorsa belki sizdeki kaybetme korkusu durumu tetikliyor, patronunuz sizi eleştiriyorsa belki aslında siz o iş yerinden gitmeyi seçtiğniz için. Yansıma yasasını derinlikli olarak keşfettikçe çok daha rahat ve mutlu olursunuz. Kişiyi değiştirmek diye bir şey yoktur; ya o aşk bitecek ya da siz değişip-dönüşüp daha doğru bir ilişki yaratmaya bakacaksınız. Değişmesi gereken o değil, en azından ilk etapta. Siz değişin çünkü bu yoğun mesaj size gelmiştir.

                                  TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL 
                                    "GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, 
                          AŞK KOÇLUĞU, MELEK KOÇLUĞU, İLİŞKİ ŞİFALANDIRMASI
                               TAROT, KİŞİYE ÖZEL AŞK-BEREKET-ŞANS TILSIMI"  
                                          randevusu için: 0535 307 95 28
                 facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL, twitter.com/tugce_isinsu 
                                          instagram: tugceisinsu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.