Sizi
mutlu etmeyen inançlarınızı hiç beklemeden şimdi değiştirin.
Sorun
yaşadığınız kişiyi affedin, onun iyiliğini isteyin.
Başarısız
olduğunuzu kod’lar buna inanırsanız, evren size olumsuzu sunmayı borç bilir.
Başkalarının
yaşamlarına destek olun, şifa verin.
Kayıt
Meleği gerçek niyetinizi ve eyleminizin iç yüzünü biliyor, saklanma diye bir
şey yok.
Çok
büyük bir evrensel bilgisayarda hepimizin YAŞAM kayıtları, karmik hesapları
tutuluyor, ruhlarımızın bundan sonra neye ihtiyaç duyacağı da…
Sağlam
bir gelecek için affedin, affedilin, karmadaki borçları ödeyin.
Başınıza gelen felaketlerin bazı sebepleri
var. Bunları siz de oluşturmuş olabilirsiniz, onları yaşamayı ruhsal gelişim
için tercih ediyor da olabilirsiniz, bilinçdışınız böyle inanıyor da olabilir.
Dünyada deneyimler ile derslerimizi alır, bu boyuttan mezun olmaya bakarız. Çok
iyilik yapan kendine bir şekilde kredi de açmış olabilir. Gelecekte belki de bu
kredileri kullanmak isteyebilirsiniz. Dünyadaki maddi manevi zorlu koşullar
yansır, gerçekten mutlu olan az sayıda kişi görürüz. Bu da sınanmanın bir
parçasıdır, bize büyük gelişim fırsatlar sunan ani kayıplar, eş ölümleri,
aldatılma, ani terk edilmeler, işyeri haksızlıkları, dost kazıkları, düğüne 5
gün kala ortada bırakılmalar bize hep birşeyleri öğretmek içindir. Direnç
göstermeyin, isyan da etmeyin tüm olan biten hayrınıza ve yaşam dersleri ile
dolu. Başka türlü gelişim olmazdı…
Her düşüncemiz, inancımız, eylemimiz aşk
yaşamlarımızda bir şekilde tezahür eder. Başkalarının aşk hataları,
ahlaksızlığı, seçimleri, çokeşliliği sizi ilgilendirmez. Kim bilir bu şekilde o
neyin dersini alacak. Yaşam yolculuğu süresince bir öğrenim görüyoruz ve
kendimizi de tanıyoruz. Herkes aşk ile yolculuğunda sorunları kendi tarzı ile
aşabilir, herkes tam olarak aynı yollardan geçecek diye bir şey yok.
Kısmet enerjisini kapatan ana konulardan
biri “”bağımlı olmak”… Bağımlı olmaya meyilli bir enerjiniz varsa karşınıza
çıkan kişiler bunu seziyor, hatta sizden kaçıyor da olabilir. Bu özelliğiniz
ayrıca sizi aşağıya çeker. Gereksiz ve zorlayıcı enerji geçişleri kişilerle
aramızda gelişir, bunlara eterik kordon da denebilir. Kıskançlık, kin, öfke,
suçlama anında aşkınızla aranızda bir bağ, kordon geliştiriyorsunuz. Bu bağ
kesilmediği sürece ne o kişiyle iletişiminiz toparlanıyor ne de yeni ilişkiler
düzgün gidiyor. Değişik bir bağ veya geçiş enerjisi ile Kuzey Kutbu’ndaki
birini bile yaşamınıza davet edebilirsiniz. Olumsuzluk yaşadıktan sonra
affetmek, yanlış bağı kesmek önemlidir. Bu bağ kesilince oradaki iletişim
bitmez, sadece olumsuz geçiş şifa bulur. O kişiyle aranızdaki olumsuzluğu
sürekli düşünerek o bağı çok kalın bir halat haline de dönüştüren ve olumsuz
enerjinin içinde kendini boğan da yine sizsiniz. Yeni bir aşk ve ilişkiye
başlarken eskiler ile veda şarttır. Eski ile kordon bağları kesilmediyse, yeni
aşk yine aynı dersi vermek için de gelmiş olabilir. Geçmişten tüm yaşam
dersleri alındıysa aynı tür aşık kapınızı çalmaz. Doğru olan gelir. Gerçekten
affetmek (acı ve yoğunluğun bitişi) bu yanlış bağları keser. Geçmişi affetmek
geleceği aşk ve ilişkilerde özgü, mutlu, huzurlu kılmak için şarttır. Gerçek
sevgi “kabul etmektir”, şart koymamaktır. Aşkınızı kabule geçin ve olduğu gibi
görün, o zaman sizinle tüm muhteşem yanlarını sevgiyle paylaşacak. Bazı şart ve
beklentilere bağlanan ilişkilerde gerçek aşk olamaz, barınmaz. Gerçek aşk olanı
alır.
Aşkta ve tüm ilişkilerdeki tüm utanç,
başarısızlık, yanlış anlaşılma, suçluluk duyguları bizi geçmişe bağlar,
geçmişte tutar. Geçmişteki siz’i
affetmeden gelecekte yeni bir siz oluşmaz. Geçmişin görevi bitti, yaşandı
dersler alındı, şimdi özgür ve mutlu olma zamanı. Bağlılık, bağımlılık
temelinde korku taşır. Çoğumuz bağımlı olup birilerine, bunu gerçek sevgiymiş
gibi hem çevremize hem de kendimize yutturmaya çalışırız. Bağımlılık koşullu
sevgidir, yani gerçek sevgi değildir. Spiritüel anlamda yol alabilmiş biri
gerçekten sever, koşullar onun menfaatine uydu diye değil. Ego ile gerçek sevgi
bağını toplumda çoğu kişi birbirine karıştırır. İlişkilerdeki başarı ve
başarısızlığın ardında gizlenen çocukluğumuzdaki anne-baba ile olan
ilişkilerimiz de tabi ki çok mühim. İlk kadın ve ilk erkek olarak ilk ilişki
olarak hep onları gördük ve kod’ladık çünkü.
Samimi ve temiz bir kalp ile dikkatimizi
neye verirsek o büyür. Hayallerinizin önünde duran tek engel SİZ’siniz. Çekilin
hayallerinizin önünden de gerçekleşsinler; korkularınız, şüpheniz ve
güvensizliğiniz ile siz çekilin artık. Odağınız nerede bunu bulun; kendinize mi
acıyorsunuz, hep darbe mi aldınız, hep azla mı yetindiniz, hep son anda
iptaller mi oldu… Bunların hepsi sizi bulduysa şimdi şükretme ve bırakma, yeniden yapılanma vakti. Kendini seven yine
kendini sevecek yeni kişileri davet eder. Aşkta ve iş ilişkilerinde korkular
hızlı hareket eder. Korktuğunuz şeyler
sizi bulur. Korkuları salın gitsin artık, onlar sizin gerçeğiniz değil. SİZ
SEVGİ’SİNİZ.
Olumlu
tüm düşünceler daima olumsuzlardan daha güçlüdür.
Doğada, enerji yasalarında “boşluk” yoktur,
herşeyin yeri dolar. Bu bir kanundur. Biri gittiyse başkası gelir, bir acı
bittiyse yerine mutluluk gelir, hiçbirşey her zaman iyi veya kötü gitmez. Eskisinden
daha iyi bir yaşam için, geçmişi şimdi ve tüm zamanlara doğru göndermenin
zamanı geldi bile… Alışkanlıklarınızı değiştirmek sizin şimdiki yaşam amacınız
olsun; bakalım neleri değiştirebileceksiniz ve bakalım yerine nasıl mutluluklar
gelecek. Tüm ilişkilerde başarı ve süreklilik sevgi ile olur. Sevgi ise
koşulsuzdur. Kalbinizi kapatmayın, herşeye inat açın daha da çok açın hatta…
Reddedilmekten korkmayın veya incinmekten çekinmeyin, korkuların sizi ele
geçirmesine izin vermeyin. Zihin kontrolü ele geçirince sevgi bitebilir, siz
sevgi’de kalın. Sevgi sihirlidir ve karşılık görür. Tüm yaşamınızı da
ilişkinizin üzerine kurmayın, özgürlük alanınız da kalmalı. Ego ile sevgi
olmaz, ego ve savaş başlayınca sevgi aradan çekilir. EGO: düşük benlik ve
korkudur. Ego sevgi akışını keser, sevmek kabul etmektir. Onun da Allah’ın bir
kulu olduğunu, sevgi ile yaratıldığını bilmektir.
Sevince enerjimiz değişir, tutkumuz artar,
yaşama bağlanırız, sevdiğiniz şeyleri daha sık yapın. Korku varsa sevgi olmaz,
sevgi varsa korku biter. Mutluluk doğanın kanunu ve hepimiz bunu doğuştan hak ediyoruz.
İstediğiniz aşkı ve bereketi, huzuru bulmak ve çekmek için tabi ki Melekler ve
Rehber Ruhlarla da çalışabilirsiniz. İsteyin unutun, ben nasıl çektiysem siz de
yapabilirsiniz. “Olacak mı” demeyin, “Oldu” bilin. Niyet ve istekler tam olarak
net değilse, evren ve enerjiler kafasına göre takılır. Net olun, ölçüp biçin,
ne istediğinizi bilin. Netlik olmazsa evrene mesajlarınız karmaşık gidebilir,
net olamamak ise psişik gücümüzü doğru kullanmamız gereken enerjimizi bağlar.
Ne istediğinizi bilin isteme ve dilek dileme bölümü ardından gelsin. Net olmak
ne istediğimizi çok iyi bilmek bizi aşkta üstün ve güçlü kılar. Yolunuzda
ilerlemek ve yeni aşk kapıları açabilmek için şimdi ve tüm zamanlara doğru
“net” olun.
Niyete girmek de başka önemli bir husus yaşamlarımızda,
bazıları ister ama arkasından iptal enerjisine girer, ister ama korkar, ister
ama hesap yapar zaman kovalar. Niyete girmek konuyu durumu sadece istemek veya
ummanın üzerine taşır. Niyet etmek o çok istediğiniz şeyin gerçekleşmesi için
atılacak spiritüel bir adımdır, gerçekleştirmenin başlangıcıdır, gücü iten
etkidir. Gerçek ve saf sevginin önünde hiçbirşey duramaz. Melekler yani yüksek
frekanslı spiritüel varlıklar da bazen sevgi mesajlarını taşırlar, önemli
anlarımıza rehberlik edip kaderimizi de taşıyabildikleri gibi… Sevdiğiniz kişi
ile aranızda ışıktan ve sevgiden köprüler kurmak için, niyete girmeli, ona ışık
göndermeli, hep olumluyu çağırmalı ve karşılık beklememelisiniz. Sevgi sevgi
ise hesap olmayacaktır. İş ve aşk lişkilerinde, az tanıdığımız kişilerle veya
aile ile durum hep aynıdır.
Karma kayıt tutar, hesap kitap yapar.
Başkalarının mutluluğuna yan gözle bakmak, evli ve aslında evinde mutlu bir erkeği
sizinle başka bir ilişkiye sürüklemek, haksızlık yapmak, yanlış şekilde terk
etmek, yalan söylemek, yoldan çıkarmak, üzmek, başkalarının parasına kazancına
göz dikmek, karma borcu yaratır. Karma değerlendirilirken, düşünce ve eylemler
hesaba katılır. Bilanço değerlendirilir, kaçınılmaz hataları hepimiz yaparız,
hatasız bir aşk hayatı imkansız gibidir ki aşk çoğu kez yoğunluğu nedeniyle
hata da yaptırır. Bu karma konusundaki en önemli husus “niyettir”. Yaptın ama
tam olarak niyetin neydi? Gerçekte ne olsun istedin ve başta tam olarak ne için
yola çıktın? Niyet aslında iyi ise durumdan yırtabilirsiniz.
Almanız gereken dersleri alana kadar karma
ilginç plan, kayıp, sevgili, eş veya ölümlerle kapınızı çalabilir. Tüm bunlar
bir imtihan, imtihana direnilmez, dertleri fırsata dönüştürmek tabi ki sizin
elinizde. Ruhsal kayıtlarınızı kirletmeyin, her büyük adımınızdan önce düşünün,
herkesin-herşeyin-bütünün hayrına olanı yapın. Yaşamınızın daha önceki
yıllarında bilmeden veya bilerek kod’ladığınız aşka dair ne varsa bunlarla
yüzleşmeden gerçek siz’i tanımış olamazsınız. HAYATTAN, GELECEKTEN korkmadığını
söyleyen çoğu kişi aslında korkar, aşkın paranın kendisini bulamadığından
yakınan çoğu kişi aslında içinde yalnızlığı sever, parayı kirli bulur. Gerçek
duruşunuz kadar gerçek iç dünyanız, his ve beklentileriniz, en önemlisi
bilinçaltınız (bilinç dışınız) çok önemlidir. Dünyada olup biten herşeyin
içinde “spiritüel” bir sebep var; bu bir çekim yasası, bir korku, bir plan, bir
imtihan ya da bir mucize olabilir. Yanılsama dediğimiz konuyu aslında birçok
ilişkide ne yazık ki görebiliyoruz, gerçek aşkın ne olduğunu unutmayan herkesin
hak ettiğine bir gün kavuşacağına inanan ben, hayattaki en büyük zenginliğin
aşkta sade ve gerçek seçimler olduğunu da biliyorum. Allah herkese gerçek, saf,
tutarlı, sürekli aşkı nasip etsin.
KARAR
VERİN, ENERJİLER SİZİ DESTEKLESİN.
Sakin olun ve kendinizi dinleyin… Ne
istediğinizi şimdi içinize sorun ama sorarken kendinize karşı çok dürüst olun:
bunlar gerçek duygu ve düşünceleriniz mi?.. Çok rahat edebileceğiniz bir
pozisyonu alın; uzanın ya da yatın gözler kapalı… Tüm “ama, belki, olur mu
ki”lerden uzaklaştınız şimdi, o hayalinizin amacınızın en son sahnesine gelin…
Olmuş’u görün şu an siz sevgi’desiniz. Siz sevgi oldunuz çünkü en sevdiğiniz
an’ın enerjisi ile sarmalandınız. Titreşiminiz o çok istediğiniz şey’in oluşu
ile aynı frekansta. O şimdi yola çıktı, evren mesajı aldı, size doğru bir akış
başladı. “ve öyle de oldu” demeyi sakın ihmal etmeyin. Eğer gerekiyorsa şimdi
bir adım atın.
SEVGİ konusu ile ilgili geçmişten, aileden,
eski aşklardan ya da eski yaşamlardan gelen sorunlar var ise büyük ihtimalle
bugün kendinize güzel bir sevgi dünyası kuramıyorsunuz. İlk önce kendiniz
tanımak ve sevmekle başlıyor dönüşüm. OLUMLAMA ÖNERİLERİ: ben sevgiyim*sevgide
kalıyorum*sevilmeye layığım*sevgi bana güven veriyor*sevgi alır sevgi
veririm*bana sevgi gelir ve benden sevgi çıkar* sevgiyi paylaşırım*bereketim
büyüyor*ben güvendeyim*geleceğim güvende*evrende bolluk sınırsız*içimdeki güçle
işbirliği içindeyim
Düşünceden
çok daha etkili olan spiritüel silah: her zaman canlandırmaktır.
Düşündüğünüz şeyi aynı zamanda canlandırmanız
gerekir hem de sık sık ve uykuya dalmadan önce. Alfa frekansında yani… Ayrılık,
KAYBETME, yalnızlık, geçmişin olumsuz tekrarı imgelemesi yapan biri düşüncesinde
“mutluluğu” yaşatsa da olumsuz bir son ile karşılaşabilir. Canlandırma
düşünmenin bir tık ötesi olduğu için ne düşündüğünüz kadar gözünüzün önüne
neleri getirdiğiniz de çok önemlidir. “Ya şöyle olursa’” dediğiniz şeyi evren
bir emir olarak algılar ve size yaşamınızda önünüze çıkarmak için çaba
göstermeye başlar. Sessiz ve dingin anlarınızda sorular sorarken çok dikkat
edin. Sorulara cevaplar gelir, olumsuz da olsa…
KISMETİNİZİN
işte, berekette veya aşkta, kapalı olduğuna dair bir inancınız kesin olarak
varsa evet kısmetiniz kapalıdır ya da kapanır. Kısmetinizin aşka açık
enerjide kalabilmesi için mutlaka “inanç ve niyette” olmanız gerekir, aşk
inananlara gelir. Kendinizi fiziksel ve ruhsal olarak eve kapadığınızda sizdeki
bu olumsuz enerji etrafa yayılır, bunu anlayan karşı cins de tabi ki sizden
uzaklaşır. Çaresizlik enerjisi yaymak aşkta kişilere “benden uzak durun”
demektir. En çaresiz anın içindeki çare yine aslında o sorunların içinde
gizlidir, pekçok sorunun cevabının sorunun içinde gizli olduğu gibi. Ruhsal enerjiniz
arttıkça zaten artık enerji sırlarını da kendiniz çok hızlı çözer hale
geleceksiniz.
Anlaşılamadığını düşünen kişiler kesin
olarak onları anlamayacak kişileri yaşamına davet eder. Güvenmeyen biri pek
tabi ki aldatılır, kandırılır, kullanılır. Bilinçaltınız
neye inanıyorsa size onu yaşatmayı zaten bir emir bilecektir! Onunla olmak
zorundaymışsınız gibi bir his varsa içinizde bu ilişkiden size hayır gelmez, bu
kendinize kötülük yapma şeklinizdir. Bir işyerine ilk adımı attığınız anda ilk
düşündükleriniz gerçeğe dönüşecektir. Mecburiyetler içinde ilişki sürdürmeye
çalışan çok sayıda danışanım oldu bugüne kadar, çoğunun çocukluklarından
getirdiği “değersizlik, özgüven, kaybetme korkusu” problemleri vardı… Kör topal
ilerleyen ilişkiler size “beni bitir artık” diyor olabilir. Mesajları dikkatli
alın. Her kötü giden ilişki de bir yandan hemen bitmeyecektir, belki daha
ödenmesi gereken bedeller, borçlar vardır. Yaşam dersleri için ise tüm olup
biten, isyandan kaçın, şükür enerjisinde kalın. Herşey olması gerektiği gibi…
Bilinçaltımıza işlenmiş inançlar, bu
inançlara uygun kişileri yaşamlarımıza çeker. Değerli olmadığına gerçekten
inanan bir kadın sürekli değersiz hissettirebilecek erkekleri çekebilir. Diğer
yandan başkaları için yaşamaya programlı durumda olan bir anne, onu sevmeyen
sürekli birşeyler talep eden bir aile bireyi ile sürekli uğraşıyor olabilir. İç
dünyanızdaki gerçek hisleriniz, dış dünyadaki bu hislerinizin karşılığı olan
kişileri, olayları, konuları çeker size doğru… Dışarıda hiçbirşey yok, herşey
içimizde. Hayatınız yolunda gitmiyorsa, içerideki inanç sistemi mutlaka
sorgulanmalı, hatta şifaya girmeli.
Siz
bir mıknatıssınız.
İstemedikleriniz oluyorsa mıknatıs daha
farklı kullanılmalı. His dünyanızda ve inanç dünyanızda değiştiğiniz anda, bazı
kişiler ve konular yaşamınızı terk eder, yerine doğru ve yenileri gelebilsin
diye. Unutmayın; bize benzeyen bize geliyor. Odağımızda ne varsa o çoğalarak
bize gelir… Konuşulan ve çokça tartışılan konu, enerji, kavram enerji olarak
yayılır. Düşünce ve inanç sistemimiz ile kişileri ve ilişkileri adeta
çağırıyoruz, bu nedenle size gelen birşeyi hangi odak ya da hissiniz davet etti
bunu bulun. Hemen kaderi suçlamayın, “benim kısmetim buymuş da demeyin” o
kısmetin içinde sizin payınız çok büyük.
“Birşeyi 40 kere söylersen olur” çok doğru
bir sözdür ve enerji yasasını tam olarak özetler. Düşüncenin bir tık ötesi
sözcüklerdir, daha da ötesi yazmaktır. Bilinçaltınız bir bilgisayardır. Olumsuz
talimatları olumlulardan ayırt edemez. Onları da kabul eder.
UMARIM İŞSİZ KALMAM, ALLAH KORUSUN: işsizliğe
davetiye yollama yolu…
EV ALMAK ARTIK ÇOK ZOR OLDU: hadi ya, o
zaman bu kadar ev kimin etraftaki?
BEREKETİM NAZARLARDAN KORUNSUN: ortada bir
şey yok ama korkmaya devam ediyorsun!
EŞİM BENİ TERK ETMESİN YETER: neden şimdi
ayrılık enerjisi yayıyorsunuz???
Olumlama yapın tabi ama bilinçaltı
temizliği sonrası. Olumlama yaparken sonunu olumlu ifade ile bitirmek yetmez,
her ifade olumlu olmalı. Kötü şeyleri akla getirmek “korkudur”. Olumsuz
düşünceyi tekrar etmek olumsuz olayları davet eder. Bilinçaltı ismini
verdiğimiz bilgisayar, olumsuz ifadenizi de emir sayar, onu oluşturmaya başlar.
Zihin olumsuz ile olumlu arasındaki farkı biliyor ama bilinçaltınız bilmiyor.
Bunu unutmayın! İstemediğiniz şeyleri rahat an ve zamanlarda siz düşündükçe,
bilinçaltınız mesajı şöyle alıyor “emrin olur, hemen senin için bir ayrılık senaryosu
geliştiriyorum, geliyor…”
Zihnimiz bir iş veya konu ile meşgul olduğu
anda, mesajlar direkt olarak bilinçaltımıza gidiyor. Bilinçaltımız kendimizi
çok rahat hissettiğimiz anlarda alıcı enerjidedir. Sıklıkla tekrar eden tüm düşünceleri
ve inançları bilinçaltı dış dünyada ilgili olay-kişilerle size sunar. Birşeyin
olmayacağını düşünmek “dirençtir” olmasın demek gibidir. Siz bile olacağına
inanmıyorsunuz da o zaman bu konu nasıl yolunu bulup size aksın? Hiçbir konuya
direnmeyin, akışta kalın, direndiğiniz o olumsuz şeye dönüşmemek için kontrolün
elinizde olduğunu bilin. Direnç gösterdiğiniz zaman o konu ile daha da çok
enerji alışverişiniz olacağı için, olumsuzluk enerjisi büyür. Hayal kırıklığına
veya başarısız ilişkilere odaklanmayın.
ANNEM GİBİ DERT ÇEKMEK İSTEMİYORUM yerine MUTLULUĞU
HAK EDİYORUM.
GEÇİMSİZ BİR OLMAK İSTEMİYORUM yerine
UYUMLU OLMAYI ÇOK SEVİYORUM.
BU BERBAT İŞTEN NEFRET EDİYORUM yerine MUTLU
BİR İŞTE ÇALIŞMAYI SEÇİYORUM.
Tüm
korkuları mutlaka yazın, yazmak daha güçlü bir şekilde yüzleşmenizi sağlayacak.
Birlikte olduğunuz kişiyi aşırı derecede kontrol ediyorsanız bu da olumsuz
sonuçları davet eder. İtme-Çekme kuralına da bir göz atalım: karşınızdaki
kişiyi bir an için istiyorsanız ama ummadığınız anda ondan soğumuş gibi
hissedebiliyorsanız, itme-çekme durumu yaşarsınız. Bu koşullar altında seçim
yapmanız şart olur. Çok duymuşunuzdur belki hatta yaşamışınızdır bazı ilişkiler
gelgitli ve fazla inişli çıkışlıdır. Bu tarzda yaşanan aşklar enerji çeker,
adeta enerji hırsızıdır. Yorgun hissetmenizi sağlayan bu tipteki ilişkilerin
çoğu ayrılık ile sonuçlanır. Güçlü duyguların olduğu yerde netlik olur,
karışıklık olmaz. Bağımlılık gerçekten sevmediğimiz kişiyi bazen daha da
yaşamımızda tutmamıza sebep olur, itme-çekme enerjisi en çok da onlarda
gözlemlenebilir.
Bir konuda direnç göstermeye başladığınız
anda, evren size hangi mesajı sunmak istiyor bunu keşfedin. Aklınıza ayrılık
geliyorsa bunun kökü nedir sizde, aldatma korkunuz varsa hangi geçmiş olayınız
bunu sizde körüklüyor, yalnızlık, parasızlık, başarısızlık veya bağlanma ile
ilgili olumsuz enerji ve düşünceler sizi sardıysa yüzleşme için konunun
kaynağını bulabiliyor olmalısınız. Ne istediğinizi bilmek çok önemlidir, yaşam
çok değerli, boşa zaman geçirmiyor olmalıyız. Gerçek duygularımıza sahip
çıkmalıyız ve bir yandan layık olduğumuz bir aşkı çekiyor olmalıyız. Enerjinizi
yükselten ve paylaşımcı bir partneriniz yoksa kendinizdeki eksik enerjiyi bulun
dönüştürün. Ne istediğinize karar verin, onu hızla gerçekten isterseniz
yaşamınıza çekebileceğinizi de unutmayın. Gerçekten karar verildiği anda,
sizden mutlu coşkulu etkili enerjiler çıkmaya başlayacak.
YANSIMA
YASASI
Herşey yansımadır. Sizde ne varsa iç dünyada
yani bu yansır. Siz yansıtırsınız, evren onu size geri sunar, yansıtır tekrar.
Dünyada muhteşem bir aşk eğitimi almak üzere bulunuyoruz. Hata yapmış olmak
sizin enerjinizi düşürmemeli, muhteşem yaşam dersleri aldınız ve şimdi yola
daha bilinçli devam ediyorsunuz. En derin hırs, istek, tutku, korkularımız beklenmedik
an ve ilişkilerde bazen önümüze sunulur. Olan biten herşey bizimle ilişkili.
İçinizde olan dışınızda da olur, yani yaşamımızda bulunan kişiler bizim bir
özelliğimizi bize yansıtmak için geldiler. Çok kıskanç ise siz de belki
öylesiniz, aramıyor sormuyorsa belki sizdeki kaybetme korkusu durumu tetikliyor,
patronunuz sizi eleştiriyorsa belki aslında siz o iş yerinden gitmeyi seçtiğniz
için. Yansıma yasasını derinlikli olarak keşfettikçe çok daha rahat ve mutlu
olursunuz. Kişiyi değiştirmek diye bir şey yoktur; ya o aşk bitecek ya da siz
değişip-dönüşüp daha doğru bir ilişki yaratmaya bakacaksınız. Değişmesi gereken
o değil, en azından ilk etapta. Siz değişin çünkü bu yoğun mesaj size
gelmiştir.
TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL
"GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON,
AŞK KOÇLUĞU, MELEK KOÇLUĞU, İLİŞKİ ŞİFALANDIRMASI
TAROT, KİŞİYE ÖZEL AŞK-BEREKET-ŞANS TILSIMI"
randevusu için: 0535 307 95 28
AŞK KOÇLUĞU, MELEK KOÇLUĞU, İLİŞKİ ŞİFALANDIRMASI
TAROT, KİŞİYE ÖZEL AŞK-BEREKET-ŞANS TILSIMI"
randevusu için: 0535 307 95 28
facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL, twitter.com/tugce_isinsu
instagram: tugceisinsu