22 Ocak 2014 Çarşamba

ONU KENDİNE AŞIK ET...

Her ama herşeyi yapmayın! Karşı tarafın hayalgücüne bırakın bazı şeyleri.... Bırakın O sizi olduğunuzdan fazlası sansın. Kendini çok ifade eden kişiler bencil ve sıkıcı görünürler bir süre sonra. Ufak imalarda bulunup susun, her başladığınız konunun ardını o an tamamlamayın... "Bundan sonra ne olacak? Şimdi nereye gidiyoruz? Ne demek istedi? Öyle dedi ama ardından böyle garip davrandı?" O bunları diyorsa, yani siz dedirtebiliyorsanız, bu iş tamamdır.
Karışık sinyaller gönderin. Bir ileri bir geri. Yarın olacakları bilseydik yaşam zevkli olur muydu? Kimse plancılara ve aşırı şeffaflara aşık olmaz, buna inanın. Herkes aramayan sevgilinin, başkaları tarafından çok arzulanan kişilerin, belirsiz tavırları olan kişilerin peşindedir. Tabi ki dozajı iyi bilmek lazım, sınırları zorlamayın, tatlı tatlı, devam... O'na gittiğiniz sonucu söylemeyin ya da hissettirmeyin. Sonunu bildiğiniz filmi izler misiniz? Sonuç kimbilir ne olacak? Bırakın hayal kursun, bazen paniğe kapılsın, 'zannetmeye' başlasın, kuşku duysun. "Benden vazgeçer mi" duygusunu ve korkusunu yaşatın O'na. Önce korkup vazgeçecek gibi olsa da, daha iyi bir baştan çıkarıcısı yoksa O sizindir. Size gerçek bir arzusu varsa, sonunu bilmeden de olsa sizinle birlikte kapılıp gidecektir.

Aşkta bir "başkalarının ne düşündüğünü önemsememe" durumu vardır. Aşk bir meydan okumadır. "Gel beraber meydan okuyalım" diyebilecek cesaretiniz olmalı, eğer O'nu baştan çıkarmak istiyorsanız. Adem ile Havva insanlık tarihinin ilk aşkını aslında çok büyük bir meydan okuma ile yaşadılar. Şeytan'ın baştan çıkarıcılığı ile "merak" duygusuna esir olan Havva, Adem'i de peşinden sürükledi. Zincirleme bir baştan çıkarma vakası... O günden beri insanlık üreyerek o "ilk günahı" sürdürüyor. İlk insan Adem ve Havva'dan aldığımız kodlar ve kalıtımla biz de hala onların peşinden gidiyoruz. Saf sevgi Cennet'te vardı fakat insan "merak" duygusu nedeniyle, baştan çıkarılma ile tanıştı ve bunu yüzyıllardır sürdürüyor.
Baştan çıkma ve çıkarılma genlerimizde var, insan olarak zayıfız ve baştan çıkarılmaya meyilliyiz. Burada bunun doğru veya yanlış olduğunu belirtmiyorum, sadece bu var ve devam edecek diyorum. Baştan çıkarmanın içinde cinsellik ve strateji olsa da, en başta da belirttiğim gibi saflık da var çünkü insan tüm kötü ve zaaflı yanlarına rağmen saflık da içeren bir canlıdır. İnsan saflığı arar aslında yaşamında. Dünya, ilk baştan çıkarılmanın bir sonucu olarak kurulduğuna göre, dünyadaki en önemli konulardan biri baştan çıkarmadır çok doğal olarak. Aşk konusu dışında, her gün çeşitli yöneticilier ve markalar da insanlığı aslında baştan çıkarmaktadır. Bazılarımız başkalarına teslim yaşarız çünkü baştan çıkarız. Bundan kaçamayız...
Baştan çıkarıcılar, genelde başkalarını hesaba katmadan hareket ederler. O size tapıyor gibi görünse de gerçekte kendine tapıyordur. Kendi istediği için ve kendi için sizi elde edecektir. Size kendinizi özel hissettirmesinin nedeni de gerçekte O'nun kendine verdiği yüksek değerdir. Çok nadir de olsa, amatör baştan çıkarıcılar, avcı olarak başladıkları süreci av olarak tamamlarlar bazen. Bu durum, karşı tarafın bir anda baştan çıkarma atağına geçmesi ya da gizemini son ana kadar koruması, son anda şaşırtması ile mümkün hale gelir.
Toplumun geneli ve sıradan insanlar, baştan çıkarıcıları yargılar. Hatta bazen onlara acır gibi yaparlar. Bu durumun özünde içten içe "O'nun yerinde olabilme arzusu" yatar fakat bu çoğu kez kişinin kendine itiraf edemeyeceği bir gerçektir. Bir baştan çıkarıcı kıskanılmayı hazmetmiştir, O bunu sık sık yaşamaktadır. Aşık etmek istediğiniz kişinin bilinçli değil bilinçsiz hallerini kriter alın. Spontane gelişen herşey gerçektir. Önceden planladıkları, O'nun gerçek kimliğine ait olmayabilir. Anında ortaya çıkan ve beklenmedik gelişmeler aşkı körükler ve kişiliğe dair sır ipuçlarını ortaya döker. Açıkça itiraf edemediklerimiz, bazen bir göz kaçırmamızda, bazen ise bir anda ortaya çıkan bir mimiğimizde gizlidir.

Gerçek bir baştan çıkarıcı benzersiz olduğuna inanır. O benzersiz olduğu için de asla birbirine benzeyen sıradan insanlara önem vermez, onları takip etmez, onlardan etkilenmez. Çoğu insan özgüven eksikliği yaşar, baştan çıkarıcının en büyük silahı ise kesin olarak sergilediği sonsuz özgüvenidir. O yanılmaz, O yıkılmaz bir kaledir. Baştan çıkarıcılar gerçekte kendilerine aşıktır, bunu baştan çıkmış halinizle anlayamaz kapılır gidersiniz. Hatta biri size çıkıp bu gerçeği söylese O'na inanmazsınız da, çünkü oyun çok tatlıdır; gerçekler ise sıkıcı...

Tüm bu olanlar gerçek mi peki? Sorunun cevabı şu: yaşadığımız dünyada gerçek ve yanılsama ikiz kardeştir aslında. Çoğu kişi gerçekleri değil yanılsamaları sever, farkıda olmasa da. Estetikli birçok kadın kendini güzel olarak yutturmayı nasıl başarıyorsa, çok kötü oyuncular da milyon dolarlar kazanabiliyor... Çünkü onlar kitleleri "bir şekilde" baştan çıkarabilmeyi başarıyor.

Doğa... Doğallık... Masumiyet... İnsanoğlu bunlara tapar, bunların özlemi ile yaşar. Aşk ise doğallığı sever, baştan çıkarma insanın doğa'sında vardır. Süreç ise, ne kadar "doğal" gelişirse herşey o kadar kaderin elinden çıkmış gibi büyüleyici görünecektir. Tüm bunlar ustalık gerektirir, müthiş bir zekanın eseri olmalıdır baştan çıkarma süreciniz... Her şey yavaş ve emin adımlarla, doğallığını yitirmeden gelişirse inandırıcı ve heyecanlı olur...

En baştan çıkarıcı olan; en doğal halinizdir. İçinizden gelenleri yaptığınız anda yaydığınız enerji en çekici halinizi ortaya koyar. Zorlamalar ve fazla çaba çoğu kez büyüyü bozar. Bağımsızlığına düşkün kişileri toplum hep zincirlere vurmak, onları durdurmak ister. Aslında onlar imrenilenlerdir, çoğu kişi bununla yüzleşmek istemez.
Aşk, isteseniz de istemeseniz de bir savaştır. Her zaman, uğrunda mücadele verilen değerlidir. Kolay ve basit olan değil. Aşık etmek, baştan çıkarmak bir süreçtir. Bunun bir süreç ve sürecin içinde de bir savaş olduğunu unutursanız ve fazla hızlı ya da kolay olursanız, geçmiş olsun. Savaş ve savaşmak insana gizliden gizliye haz verir. O nedenle, savaşmak yerine teslim olursanız karşı taraf ilgisini yitirir. Sürüklenme gerçekleşmez. Birçok aşklar görürüz etrafta, deriz ki "ya adam pek de O'nu sevmiyor gerçekte, belli, neden O'nunla hala..." çünkü insanlar elde ettiklerinin değil edemediklerinin peşinde koşar! Birşey tamamlanınca ona olan ilgi biter, aşkta hep ama hep birşeyler eksik kalmalıdır...
Bir an için ağızdan kaçan bir söz, beklenmedik bir U dönüş, ara ara tepkisizlik, şaşırtma, iptaller aşka devinim katar, heyecan katar. Kimse kolayca sahip olacağı birine aşık olmaz ama O'na yasak olan ya da ulaşılmaz olan biri hep daha çekicidir ve O'nun üstüne hayal bile kurmak daha enteresandır. Çoğu kişi ya arkamdan gelmezse der ve kaybetme korkusu enerjisi yayar en olmadık yerde açılır ya da teslim olur. O ilişki orda biter aslında. Tabi ki teslim olacağınız zaman da gelecek ama hemen değil. O sizin peşinizden gelmek istiyor, bırakın yapsın. Tatmin olmalarını geciktirin ama hiç olmayacakmış gibi de yapmayın. Tabi ki tüm bunlar bir oyun edası ile gelişmeleli, "dozaj" ve "doğallık" herşeydir...

Birine istediğini verdiğiniz an tüm gücünüz biter, güç O'na geçer. Bunu iyice idrak edin. Mesafe gizemdir. Bunu iyi koruyun. Çok açık olmayın, hayır demeyin ama aşırı da bağlanmayın. Açıkça peşinden koştuğunuz kişi kaçar. Bu nettir. Başta iyi gelecek zannı ile yapılan aşırı ilgi, kesin olarak sonra rahatsız eder. Ara sıra geri çekilin.
Mesafe, duyguları yüceltir. O öfkelenirse, size karşı dirençsiz olacaktır. Bu durum O'nu size çeker. İlgi gösterin, ilgi çekin ama hemen ardından geri çekilmeyi de bilin. Bir sonraki adımınızı bilirse sizi çözerse, baştan çıkmaz. Tarihteki çoğu ünlü baştan çıkarıcıya baktığımız zaman "sıcak-soğuk" etkisini çok iyi uyguladıklarını görürüz. Bir an çok ateşli, ardından gelen bir geri çekilme. Hiçbir aşk sürekli aynı yoğunlukla ve hep yukarı çıkarak yaşanmaz. Zaten olaya erkekler cephesinden baktığımız zaman, özgüvensiz erkekleri kastetmiyorum, soğuk kadınlara ya da gizemli kadınlara değişik bir ilgileri olduğunu görürüz. Karmaşa kafa karıştırır, kafası karışan düşünür, sizi düşündükçe size aşık olur... Kıskandığınızı hele hele başta açıkça göstermenizin ne kadar ölümcül bir hata olduğunu burada yazmama gerek yok aslında değil mi?.. Kıskançlık yaratmak ne ala, başta kıskanmak ise çok büyük hata...
O'nunla birlikteyken, kendinizden değil, O'ndan bahsedebilir misiniz? O'nu çözebilir misiniz? Herşeyi anlatın demiyorum ama bu O'nun hoşuna gidecektir. Bunu yapın. İlgi O'nda olsun, O'nun kendini ilişkinin odağında gibi hissetmesini sağlayın. Tabi ki dizginler sizde aslında... Dinlemeyi bilin, O'nun tüm detaylarını ezberleyin. Mimik ve jestleri çok ipuçları verecek. Deşifre olan O olsun, siz değil... O'na özel hissettirirseniz, sizden vazgeçmez.

                                             TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL 
                     "TAROT, GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON, MELEK TERAPİSİ, 
     KİŞİYE ÖZEL AŞK-PARA TILSIMI" SEANS RANDEVULARI için mesaj atabilirsiniz:                                 facebook.com/tugce.isinsu, facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.