Karma Borcu
Birini kırdığınızda, bilerek ve isteyerek insanları
yanılttığınızda, borç alıp ödemediğinizde, aşkta birini haksız yere
bıraktığınızda, iftira ettiğinizde, çaldığınızda ve benzer her türlü konuda
kendinize “olumsuz karma” yaratırsınız. Karma yaratmak kader konusu ele almayı
sevenlerin inandığı ve çekindiği de bir konudur aslında. Başkalarını
kandırmakla kendinizi kandırmak arasında aslında karma söz konusu olduğunda
hiçbir fark yoktur. Hepimiz bir’iz; birimize olan her birimize oluyor aslında…
Başkalarına yaptığınız her kötü şeyi gün ve an gelecek deneyim edeceksiniz.
Kötülükten kaçının, kaçındıkça zaten daha olumlu ve akışa uygun konular,
kişiler, olaylar sizi çevreleyecek…
Yüksek Benliğiniz ve karma planınız geçmişte yapmış
olduğunuz tüm hataları ödemeniz için size fırsatlar sunacaktır; bunları
görebilmek önemlidir… Yaşamın tek gerçek ve ilahi amacı “tekamül”e gitmek
olduğu için bu gerçekleri göz ardı etmeden yaşayın. Karma Borçlarınızı öderken
her zaman Meleklerden enerji desteği alabilirsiniz… Çok saf ve güzel bir niyet
olduğu için, bu yolda size Işık tutacaklar. Yardım isteyin; geçmişteki hatanızı
biliyorsanız şimdi onunla yüzleşin ve Allah’ın izni Başmeleğin yardımı ile
yaşamınıza bu borcu doğru şekilde ödeyebilmek için hem sizinle olmasını hem de
ilgili konuda şanslar sunmasını, doğru mekan-kişi-durum-detayları sizin
karşınıza çıkarmasını rica edin. Melekler bu tarz içtenlikli ve sevgi dolu
istekleri geri çevirmiyor…
Bu yaşamınızda elde ettiğiniz karma’larınız olduğu gibi,
geçmiş yaşam karma’larınız ve ailenizdeki eski nesillerden de gelen yine
karma’larınız var. Hepsini detaylı incelemeniz şarttır. Dünyaya yeni gelen bir
bebek için Melekler karma ile ilgili notlarını tutmaya başlıyorlar. Aynı bebek
nesiller öncesinin karma’sını zaten sırtlayarak geliyor. Neden bazılarımız
fakir bazılarımız doğuştan zengin? Neden bazılarımızın elini attığı herşey
tılsımlı bir şekilde şansa dönüşüyor ve bazılarımız hep kaybediyor? Neden
bazılarımız güzel, baZılarımız hiç değil?.. Cevaplar karma’da ve geçmiş
yaşamlarda gizli.
Karma şifalanması için affetmek çok önemli. Affederken en
saf enerjiler sizinle olmalı; yani melekler… Allah bizi koşulsuzca sever, biz
O’nun zerreleriyiz, O bizi bağışlar. Tevbe etme hakkını bizlere verir. Melekler
de Allah’a itaat eder. Meleklerin saf enerjileri ile çalışarak, geçmişi ve
geçmişte kalması gerekenleri serbest bırakın. Bunu yaptığınızda “tekrar eden
yanlış, sizi üzen, mutsuzluk veren olaylar” gider ve bir daha da geri gelmez…
Yeni bir karma ve Meleklerin de şifa ile eşlik edeceği mutlu
bir yaşam için “doğru” olun, cesur olun, sevin-sevilin, hayal kurun, şifa verin, yardım edin, olumlu
düşünün, meditasyon yapın, şükredin. Her durumun içinde, sizin için gizli
mesajlar ve iyilikler vardır. Bunları görebildikçe zaten artık hep iyi şeyler
olmaya başlar… Neye direnirseniz o akıp
gider ve değişmez. Serbest olun. İstenmeyen durumlar ile savaşmayın; onları
serbest bırakın. “İlgilenmediğiniz hiçbir şey, sizi üzemeye de devam edemez…”
Meleklere yakın olmak her zaman olgunluk gerektirir. Bu
sistem sevgi yanı ile herkes için ama herkes bu çalışmanın değerini bilemiyor
ne yazık ki… Şikayet etmeyin, neden şikayet ettiğinizi bulun. Şikayeti bırakıp
yerine mutlu bir hayal bulun. Çok daha verimli olacaktır. Mutlu kişiler
meleklere çok daha yakındır. Meleklere siparişi verin, olacağına inanın, sonuca
güvenin. Odağınız neyse sonucunuz da odur!
Gerçekten istiyor
musunuz?
Bunu hakettiğinize
emin misiniz?
Bu gerçekleşince tam
olarak nasıl bir sonucu öngörüyorsunuz?
İsteğiniz herkesin
hayrına mı?
Gerçekleşirse sizin
karmanıza etkileri olumlu mu?
Bu bir hırs mı, gerçek
bir istek mi?
Bu konuya olan
tavrınız samimi mi?
Bu sorulara cevap verin ve durum ile yüzleşin…
Koruyucu meleğiniz sizi zaten çok çok iyi tanıyor. O, sizin
yaşam amacınızı, hedeflerinizi, soru işaretlerinizi, duygularınızı biliyor. Kader
planınız ona zaten verilmişti. Ondan gelen yardım ve mesajları alın. Kişisel
Koruyucu Meleğiniz sizi seviyor, zor anlarda size Işık tutacak.
KUL HAKKINA
GİRDİYSENİZ, GEÇMİŞLE HESAPLAŞIN…
Büyü yapmak, yaptırmak, aşktaki konularla ilgili emin
olmadan konuşmak, dedikodu yapmak, iftira atmak, kendimizi bilerek ezdirmek
(kendi kul hakkımız), çok mutsuz olduğumuz halde gidememek (kendi kul
hakkımız), başkalarını olumsuz etkileme riski olan hareketlerde bulunmak,
başkalarının ayrılığına sebebiyet vermek, güzel bir aşkı bozmak, bize aşık olan
kişiye sert davranmak, bilerek kalp kırmak, destek gördüğümüz halde teşekkür
bile etmemek, alay etmek, taciz, yalan söylemek, vaatler yerine getirilmediği
halde susmak, ödün vermek, taviz vermek, kendin olamamak, hayır demek yerine
evet diyerek kendini gerçekleştirememek, kötü sözler söylenmesine izin vermek…
Bu liste uzatılabilir ne kul hakkına girin ne de kendiniz adına kul hakkı
yaratın.
KUL
HAKKI BÜYÜK KARMA BORCU YARATIR…
İlişkinizde onu veya kendinizi kandırmak, aldatmak,
yalan söylemek, olmayan birşeyi var gibi göstermek…
Maddi menfaatler için karşı tarafa haksızlık
yapmak…
Teşekkür etmemek, sevildiğimiz halde
sevgimizi hiç göstermemek…
Kişiye saygısız davranmak, onu üzmek, aşkı
ile alay etmek…
Emin olmadan başkalarının iş yaşamını,
ilişkilerini eleştirmek…
Söz verip tutmamak, beklenti yaratıp
gitmek…
Ona sormadan onun adına kararlar almak,
sonrasında onu bazı şeylere mecbur etmek…
Gururu zedelemek…
Cinsel taciz, istismar, istemediği şeylere
mecbur etmek…
Kendimizi ezdirmek, adımıza verilen
istemediğimiz ilişki kararlarına uymuş gibi yapmak…
“Hayır” demek doğru iken anı kurtarmak
adına “evet” demek…
Kötü söz ve davranışlara katlanmak, vaatler
yerine gelmese de susmak katlanmak…
İstemediklerimizi “aman ayıp olmasın”
düşüncesi ile yapmak kendimizi zorlamak…
Kul hakkı iki taraflıdır, kişi başkasına da
yapabilir kendine de… Bu yukarıdaki listede yer alanlara yaşamınızda fırsat
sunarsanız “daha çok üzülür, ezilir, yeniden bunlara benzer acıları davet
edersiniz.” Başınıza gelenler sizinle alakalı, tutup da karşı tarafı
suçlamayın. Herşey bir imtihan. Kul hakkı Üst Benliği harekete geçirmesi için
uyarır, Üst Benlik bu yaşanan haksızlığın bedeli olan karma planını sizin için
yaratmaya başlar.
GÜZEL
OLUMLAMALAR…
Ben
çok şanslıyım…
Güvenilir
bir eşi yaşamıma çekebilirim…
Evlilik
aşkı daha da güçlü kılar…
Ne
zaman plan yapsam enerjim yükselir…
Cömert
ve anlayışlı bir aşk beni bulur…
Ben
özel, aranılan ve sevilen biriyim…
Hayat
mutluluk üzerine kurulu.
Hayatıma
giren herkes bana güzel dersler verdi, sevgiyle anıyorum onları…
Yeni
bir iş benim için heyecan ve güven demek…
Kendime
güveniyorum…
Tam
da istediğim gibi bir ruh eşi kapımı çalıyor…
Buluşmalara
keyifle gidiyorum…
Karıma
saygı ile yaklaşırım, ondan da aynısını görürüm…
Hayatım
aydınlanıyor…
Herkes ne yaparsa kendine yapar. Evrende
büyük ve ilahi bir adalet var. Kul görmese bile herşeyi Allah görüyor, Allah
zaten insanın neler yapabileceğini, özgür iradesini nasıl kullanacağını izlemek
için Dünya’yı yarattı. Yaptıklarınız iyi ve kötü olarak zaten yine size
dönecek. Rahat olun…
Yaşam dersi ÇOĞU KEZ ŞUDUR: ALLAH’A HAVALE
ETMEK. Allah herşeyin doğrusunu biliyor, sizin aracılığınızla olmasa da başka
şekilde ona gerekli ders gidiyor. Buna inanın. Kötülüğe kötülükle de cevap
vermeyin. O kötülük sizi bulduysa bulması gerektiği için yine…
HER
GÜN BUNLARI YAPIN:
DÜŞÜNEREK KONUŞUN, KONUŞTUKLARINIZ
KADERİNİZ OLUR.
SORDUĞUNUZ TÜM SORULARIN YANITI BİR GÜN
SİZE GELİR…
İSTEMEDİĞİNİZ ŞEYLERİ YAPMAYIN.
İŞE YARAMAYAN KONUŞMALARI KENARA ATIN,
ENERJİNİZİ ÇALARLAR.
ŞÜPHEYİ BIRAKIN.
“BİLMİYORUM” DİYE BİRŞEY YOK. İÇİNİZ BİLİR!
KENDİNİZİ SEVİN, HATTA EN ÇOK KENDİNİZİ
SEVİN.
ÇÖZÜMSÜZ SORUN YOKTUR.
GEÇMİŞ HATALAR İÇİN ARTIK KENDİNİZİ
SUÇLAMAYIN, AN’IN TADINA VARIN.
AFFEDİN VE ÖZGÜRLEŞİN, AFFETMEMEK OLUMSUZU
TUTMAKTIR.
NEFESE ODAKLANARA HER GÜNÜNÜZÜ GEÇİRİN,
TOPRAKLAMA VE MEDİTASYON YAPIN.
Ana ve mutlak bir kader planı tabi ki var,
tüm kutsal kitaplar da bunu onaylıyor. Kader planı, karma yolu, ana plan… Fakat
bu ana planın içinde, Meleklerde olmayan ama bizde var olan özel “özgür irade”
gücümüz ile bizlere seçim yapma, hata yapma, değiştirme, dönüştürme şansı da
verilmişti. Allah Mutlak Güç’tür, istese herşey onun kontrolünde olurdu ama O
insanın neler yapacağını merak etmiştgörmek için Dünya yaşamına izin verir.
Cennet’te tuttuğu Adem ile Havva’nın Dünya’ya inmesine yine izin verdi. İnsan
soyunu çoğalttı ve böylece “insan ne yapacak” görmek istedi.
Yaşamlarınızda “karma borcunuz” olan
acıları, bedelleri ödersiniz ama bunun dışında seçimler de çok önemlidir.
Bilinçaltımızda bilincinde olmadığımız bir biz daha var. Orası aslında bizleri
yönetiyor. Çoğumuz materyalist dünyanın içinde kaybolmuş şekilde yaşıyoruz.
“Kısmetimde yokmuş” bu olay dediğimiz pekçok konu aslında bilinçdışımız ile sabote
ettiklerimiz.
Biz dünyaya gelmeden önce Yüksek Benliğimiz
önemli bir anlaşma yapar. Bu yaşamınızda bu ana kadar size acı veren, aldatan,
terk eden, kendinizi aşkta kötü hissettiren herkese mutlaka şükretmelisiniz
ardından onları “affetmelisiniz”. Affetme konusu çok yanlış anlaşılan bir konu;
onun haklı olması gerekmiyor, affettiğinizde bu yaşanan acı olay onun yanına
kar olarak da kalmıyor, her ikiniz de bu olaydan gerekli yaşam derslerini
aldıysanız şimdi affetme yani serbest bırakma, yükü atma zamanı.
Aşkta aldatılmayı affedemezseniz yeniden
aldatan biri yaşamınıza çekilebilir ya da mevcut kişi yine sizi aldatabilir.
Yalnızlıktan dolayı kendinizi suçluyorsanız ve kendinizi affetmeye niyetiniz
yoksa, yalnızlık enerjisini yaşamınızda büyütürsünüz, yalnızlık size mıknatıs
gibi yapışır. Son işyerindeki ayağınızı kaydıran kişinin yüklediği enerjiyi
serbest bırakamazsanız yine öyle biri daha çıkar karşınıza.
Hayatınıza tuhaf bir biçimde giren kişi ile
aranızda ödenecek çok ilginç bir karma borcunuz da olabilir. Tecrübe etmeniz
gereken şey yalnızlıksa, ilişkinizin içinde yalnız da kalabilirsiniz.
Birilerini yanlış şekilde ve merhametsizce terk ettiyseniz elbette ki siz de
bir karma borcu yarattınız ve bu da ödenecek. O nedenle hep söylüyorum hayatın
her alanında, aşk da dahil kim ne yaparsa kendine yapar. Biri kötülük yaptığı
anda ilk olarak o kişiye acırım bu nedenle…
Bütün insanlar buraya öğrenmeye gelişmeye
gelir, yani Dünyaya… Burada büyük yaşam dersleri daha çok acı olaylarla alınır.
Hayır ve şer Allah’tan gelir, kötü olaylara isyan etmek kötülüğün enerjisinin
yaşamınızda kök salmasına sebep olur. Yaşam dersini alıp konuyu sevgiyle ve
hızla gönderebiliyor olmanız lazım ki bu kitap bu yönde size IŞIK olacak.
Yükseliş ve aydınlanma için geldiğimiz bu boyutta, kişiler bize aslında aynalık
görevi yapıyor. O bizimle aynı, bizden biri, bize kendimizi hatırlatıyor. Ya
bizde olmayan ama olması gereken onda var ya da bize aslında kurtulmamız
gereken birşeyi anlatmak için geldi.
Birini gerçekten incitirseniz ya da ona
zarar verirseniz, hakkını alırsanız karma borcunuz büyür. Aynı sorunları
tekrar tekrar karşılaşıyorsanız henüz gerekli yaşam dersiniz almamış ve hala
şükürde kalmayı beceremiyorsunuz demektir. İsyan etmeyin, geriye dönün, kök
sebebi bulup şifasını çalışın, serbest bırakın. Bu kitapta gerekli çalışmalar
sizi bu alanda zaten IŞIK’a götürecek. Doğduğumuzda unuturuz ama yaşamaya
başladıkça tek tek bu boyutta bize lazım olan bilgileri hatırlamaya başlarız.
Tüm bilgiler bizde doğuştan var ki zaten Ortak Bilgi Havuzu ‘Kolektif
Bilinç’ten doğarken de bunları alıyoruz, çekiyoruz.
Melek Danışmanı da olduğum için bu
kitaptaki mistik ve aşk dolu yolculuğunuza “Melekleri” de tabi ki ekledim.
Melek enerjisine gerçekten uyumlanan, inanan, arınmış bir ruhun gelecekte çok
da fazla yanlış partnerleri çekebileceğine inanmıyorum. Meleklerle ilgili tüm
çalışmalar bizi daha saf ve olmamız gerektiği gibi kılar. Bunun sonucu olarak
ya yanlış mevcut ilişki sevgi ile biter ya da ruh ikizi gelir. Hepimizin
Kişisel Koruyucu Meleği var ayrıca Ruhsal Rehberleri. Aşk adına kendimizi
tanıma, enerji çalışmaları yapma ya da yaygın terim ile “kısmetimizi açma”
yolunda Işık Varlıklar da bizi zaten aydınlatır. Bilmediğimiz hiçbir şey yok
aslında, büyük bir bilgi yüklü olarak buraya geldik. Zor anlarda rehberlik tabi
ki istenebilir ama gerçek kişisel ve ruhsal gelişim için daima “içinize sorun”
derim. Bireysel Seansların akışında bazen danışana bir soru sorarım ve
“Bilemiyorum ki…” cevabı gelir, üsteleyerek ve daha sert biçimde “İçine sor!”
dediğim anda ise hemen net cevap gelir. Dışarıda hiçbir şey yok ana kumdan
içimizde. Aldattıysa da gittiyse de istemiyorsa da KONU SİZDEN KAYNAKLI. Bence
bu çok da güzel bir haber çünkü deme k ki kaynak biziz ve değişebiliriz.
Kısmetinizin açılması anlamında niyetler ve
çalışmalar içindeyseniz eğer, önce enerji frekansınızı gözden geçirin. Düşük
frekanslı negatif düşünce ve duygular hakimse değişim için hala beklememeniz
gerekir. Birçok danışan bir sorunu, geçmişini, bir erkeği ya da kadını
“bırakmayı” çok zor bulur aslında en büyük imtihan da budur. Hem sizi sürekli
aldatan veya kandıran biri ile ilişkide kalıp, kişiliğinize zarar veren bir
patronla yola devam edip hem de “Ben Melek enerjisi ile çalışmak istiyorum”
demek yok. Buraya yükselmek için geldik, adımlarımıza çok dikkat etmeliyiz. Ego
ve zihin pek tabi ki gelip bize “geçmişi hatırla, bak orada darbe aldın,
sevgiye layık değilsin, aşk zor bulunur” gibi telkinler sunacak. Zaten bütün
konu zihni susturmak. Genelde bilinçaltımıza yani bizi biz bilmeden yöneten
yanımıza seslenebilmek için bu nedenle “alfa boyutu” yani uykuya dalarkenki
zaman dilimini öneriyorum, verimlilik için…
Hiçbir şeyi hiç kimseyi suçlamayın,
gerekenler yaşandı ama geleceğiniz çok daha parlak olabilir. Bu elimizde,
bizler büyük bir mıknatıs ve enerjiyiz, istersek bize uygun olan kişi
yaşamımıza çekilir. Spiritüel Yasaları da tanıyacağınız bu kitapta zamanla
kendi gerçekliğinizi de yaratabileceksiniz. Çalkantı ve acı çekmeyi “tutku,
istek” ile karıştırdığımız bir toplumda yaşıyoruz, çoğu kişi yanlış olanı da
isteyebiliyor. O kişinin farkındalığı ancak buna izin veriyorsa biz zaten
gerisine de karışmayız. Herkesin tekamül yolculuğu aynı hız ve içerikte devam
etmez. Herkes farklıdır, herkes aynı olsa zaten yaşam çok tatsız olurdu.
Allah ve Melekler bizi asla yargılamaz.
Durum ne kadar zor, çalkantılı olursa olsun, Onlar bizimledir. Bazen danışanlar
büyük aşk acıları ile kapımı çaldıklarında “Ben dua ediyorum ve Meleklerle çalışıyorum,
peki denen hala istediklerim olmuyor” diyebiliyorlar. Duanın arkası takip
edilmez, yaşam dersi alınıp karma borcu ödendiği zaman belki de istediklerimiz
gerçekleşecek. Allah neyi verip neyi vermeyeceğiniz zaten bizden çok daha iyi
biliyor. Melekler de Allah’ın elçileri ve onların özgür iradesi zaten yok,
Allah ol der bir şey olur. Olma derse olmaz. Hep derim, aşkta olanlara
şükredelim ama olmayanlara daha da çok şükredelim. Hayırsız kişileri
yaşamlarımıza davet etmeyi pek seviyoruz hele onlara aşık olduğumuza inanmayı
daha da çok! Bunun iç yüzü: değersizlik hissi… Tüm bunlar ile yüzleşmemiz bizim
hayrımıza olacaktır.
Evren’den enerjilerden birşeyi
dilediğinizde oturup bir düşünün, bunu gerçekten istiyor musunuz? Yoksa artık
işin ateşi geçti ama istemeyi mi istiyorsunuz sadece?.. Allah isteyin demiş,
Allah vermek ister, istekler de makul ve samimi olmalı ama… Israra da gerek
yok, sürekli tekrara da. Çok sıkı takip ettiğiniz aşk hikayelerinizde mi mutlu
oldunuz, akışa bıraktığınızda mı?.. Herşey olması gerektiği gibi ve kusursuz.
Fazla çaba ve gereksiz takip işi bulandırır. Rahat olun, sizin olan bir enerji
zaten size doğru çekilecektir. Asla olmayacak kişileri, aşkları, işleri istemek
ise gelişim gösterememek ve kendine acımaktır.
İstediğimizi sandığımız birçok şeyi gerçekte asla istemiyoruz. İstemeye
devam etmek zorundaymışız gibi zannediyoruz. Kendinize karşı daima açık olun.
Negatif enerjide kaldığınızda olumsuzu düşündüğünüzde aura’nız da kirli kalır,
niyetleriniz açık net samimi olsun ki Meleklerin rehber ışığı da size daha
rahatça geçiş yapsın.
İç
enerjiniz dışa yansır.
Enerjinizi daima kontrol edin. Mesela,
duygusal ya da cinsel açıdan kırıldıysanız kilo alabilirsiniz. Karın ve kalça
bölgenizde yağlanma başlayabilir. İlişkinin bütün sorumluluğu size göre sizin
omuzlarınızdaysa sır ve omuzlarda ağrılar başlayabilir. Bedeniniz hayattaki duruşunuzu
simgeleyen enerjilerle doludur. Kalp ağrıları ve hastalıkları yaşamı boyu sevgi
darbesi alan kişilerde görülebilir. Bir kişnin size yaptıklarını bir türlü
hazmedemiyorsanız, midede yanma veya hazımsızlık sorununuz başlayabilir.
Sancılar mutsuzluğu işaret edebilir. Duyma işitme sorunları da zamanında bir
kişinin size yönelttiği acımasız sözlerden sonra geliştirdiğiniz bir durum da
olabilir.
Mutluluk
için önce içe dönüp kim olduğumuzu bulmak gerekir. Bu yaşadıklarımız
gerçekten bizim istediklerimiz mi bunları bize aslında başkaları mı yükledi,
aslında bunlara inanmıyor veya istemiyor da olabilir miyiz?.. Evren gerçekten
istediklerinizi verir, bazı şeyler olmuyorsa aslında siz gerçekten istemiyor
olduğunuz içindir. Dünya bir okuldur, aşkta da iş ilişkilerinde de öğrenmeye
geldik. Karşımızdaki kişi bizim aynamız, suçlamayalım, nedenleri bulalım.
Spiritüel yasalara göre istemek, inanmak ve
bunu çok net belirtmek çok önemlidir. Mesela bana danışan çoğu kişi “zaten
istiyorum daha ne!” diyebiliyor Melekler siz çok net yardım isteyince aşk
sorunuzla ilgili devreye girebiliyor. Onların özgür iradesi yok bu nedenle
isteklerinizde çok net olun, kalben dileyin, inanın ve gerekiyorsa bir adım
atın. İstediğini zannetmek ve gerçekten istemek arasındaki farkı da mutlaka
tanıyın. Zihin sizi geçmişte tutarak bazen, artık istemekten vazgeçeceğiniz bir
kişiyi de isteyin diye kamçılama durumuna sokabilir. Bizim gibi karşımızdaki
kişinin de üst benliği vardır, onun rızası olmayan ve olmayacak şeyleri onu
sürüklemek ego’nuzun eseri olacaktır, ilişkiye de asla hayır getirmez. İstenmediğiniz
yerde kalmaya çalışmak hem sizin tekamülünüzü tıkayacak, karma borcu yaratacak
hem de en sonunda o karşınızdaki kişiyi tamamen kaybetmenize sebep olacaktır.
Bizimle aynı frekansta olmayan biri yani
bir enerji bizi es geçer, tanımaz yani bize gelmez. Şu an yaşamınızdaki aşk
veya patron yanlış kişi ise, siz kendinize yanlış davranmaktasınız! Benzer
titreşimler birbirini çeker, geldiyse bilinçaltımız bunu organize ettiği
içindir. O biziz, biz de O. Yaşamınızda belki de şu an çok mutlu olmadığınız
erkek ya da kadın “büyük bir konuda size aynalık görevi yapıyor”, sorun
kendinize kendinize hangi konuda haksızlık yapıyorsunuz ya da hangi konuda
boşluk yaratıyorsunuz… BUNU NEDEN YAŞIYORUM sorusunun cevabını bulmak için
yaşam bize değişik aşklar, beklenmedik ilişki darbeleri, ihanetler, darbeler,
kayıplar sunar. Soruya cevap gelip yaşam dersi alınınca aynı tür kişilere gerek
kalmaz.
KISMETİNİZİN
işte, berekette veya aşkta, kapalı olduğuna dair bir inancınız kesin olarak
varsa evet kısmetiniz kapalıdır ya da kapanır. Kısmetinizin aşka açık
enerjide kalabilmesi için mutlaka “inanç ve niyette” olmanız gerekir, aşk
inananlara gelir. Kendinizi fiziksel ve ruhsal olarak eve kapadığınızda sizdeki
bu olumsuz enerji etrafa yayılır, bunu anlayan karşı cins de tabi ki sizden
uzaklaşır. Çaresizlik enerjisi yaymak aşkta kişilere “benden uzak durun”
demektir. En çaresiz anın içindeki çare yine aslında o sorunların içinde
gizlidir, pekçok sorunun cevabının sorunun içinde gizli olduğu gibi. Ruhsal enerjiniz
arttıkça zaten artık enerji sırlarını da kendiniz çok hızlı çözer hale
geleceksiniz.
Anlaşılamadığını düşünen kişiler kesin
olarak onları anlamayacak kişileri yaşamına davet eder. Güvenmeyen biri pek
tabi ki aldatılır, kandırılır, kullanılır. Bilinçaltınız
neye inanıyorsa size onu yaşatmayı zaten bir emir bilecektir! Onunla olmak
zorundaymışsınız gibi bir his varsa içinizde bu ilişkiden size hayır gelmez, bu
kendinize kötülük yapma şeklinizdir. Bir işyerine ilk adımı attığınız anda ilk
düşündükleriniz gerçeğe dönüşecektir. Mecburiyetler içinde ilişki sürdürmeye
çalışan çok sayıda danışanım oldu bugüne kadar, çoğunun çocukluklarından
getirdiği “değersizlik, özgüven, kaybetme korkusu” problemleri vardı… Kör topal
ilerleyen ilişkiler size “beni bitir artık” diyor olabilir. Mesajları dikkatli
alın. Her kötü giden ilişki de bir yandan hemen bitmeyecektir, belki daha
ödenmesi gereken bedeller, borçlar vardır. Yaşam dersleri için ise tüm olup
biten, isyandan kaçın, şükür enerjisinde kalın. Herşey olması gerektiği gibi…
Bilinçaltımıza işlenmiş inançlar, bu
inançlara uygun kişileri yaşamlarımıza çeker. Değerli olmadığına gerçekten
inanan bir kadın sürekli değersiz hissettirebilecek erkekleri çekebilir. Diğer
yandan başkaları için yaşamaya programlı durumda olan bir anne, onu sevmeyen
sürekli birşeyler talep eden bir aile bireyi ile sürekli uğraşıyor olabilir. İç
dünyanızdaki gerçek hisleriniz, dış dünyadaki bu hislerinizin karşılığı olan
kişileri, olayları, konuları çeker size doğru… Dışarıda hiçbirşey yok, herşey
içimizde. Hayatınız yolunda gitmiyorsa, içerideki inanç sistemi mutlaka
sorgulanmalı, hatta şifaya girmeli.
Siz
bir mıknatıssınız.
TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL
"TAROT, GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON,
AŞK KOÇLUĞU, MELEK KOÇLUĞU,
KİŞİYE ÖZEL AŞK-BEREKET-ŞANS TILSIMI"
randevusu için: 0535 307 95 28
F facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL, twitter.com/tugce_isinsu
AŞK KOÇLUĞU, MELEK KOÇLUĞU,
KİŞİYE ÖZEL AŞK-BEREKET-ŞANS TILSIMI"
randevusu için: 0535 307 95 28
F facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL, twitter.com/tugce_isinsu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.