Karma Borcu
TUĞÇE IŞINSU ile BİREYSEL
Birini kırdığınızda, bilerek ve isteyerek insanları
yanılttığınızda, borç alıp ödemediğinizde, aşkta birini haksız yere
bıraktığınızda, iftira ettiğinizde, çaldığınızda ve benzer her türlü konuda
kendinize “olumsuz karma” yaratırsınız. Karma yaratmak kader konusu ele almayı
sevenlerin inandığı ve çekindiği de bir konudur aslında. Başkalarını
kandırmakla kendinizi kandırmak arasında aslında karma söz konusu olduğunda
hiçbir fark yoktur. Hepimiz bir’iz; birimize olan her birimize oluyor aslında…
Başkalarına yaptığınız her kötü şeyi gün ve an gelecek deneyim edeceksiniz.
Kötülükten kaçının, kaçındıkça zaten daha olumlu ve akışa uygun konular,
kişiler, olaylar sizi çevreleyecek…
Yüksek Benliğiniz ve karma planınız geçmişte yapmış
olduğunuz tüm hataları ödemeniz için size fırsatlar sunacaktır; bunları
görebilmek önemlidir… Yaşamın tek gerçek ve ilahi amacı “tekamül”e gitmek
olduğu için bu gerçekleri göz ardı etmeden yaşayın. Karma Borçlarınızı öderken
her zaman Meleklerden enerji desteği alabilirsiniz… Çok saf ve güzel bir niyet
olduğu için, bu yolda size Işık tutacaklar. Yardım isteyin; geçmişteki hatanızı
biliyorsanız şimdi onunla yüzleşin ve Allah’ın izni Başmeleğin yardımı ile
yaşamınıza bu borcu doğru şekilde ödeyebilmek için hem sizinle olmasını hem de
ilgili konuda şanslar sunmasını, doğru mekan-kişi-durum-detayları sizin
karşınıza çıkarmasını rica edin. Melekler bu tarz içtenlikli ve sevgi dolu
istekleri geri çevirmiyor…
Bu yaşamınızda elde ettiğiniz karma’larınız olduğu gibi,
geçmiş yaşam karma’larınız ve ailenizdeki eski nesillerden de gelen yine
karma’larınız var. Hepsini detaylı incelemeniz şarttır. Dünyaya yeni gelen bir
bebek için Melekler karma ile ilgili notlarını tutmaya başlıyorlar. Aynı bebek
nesiller öncesinin karma’sını zaten sırtlayarak geliyor. Neden bazılarımız
fakir bazılarımız doğuştan zengin? Neden bazılarımızın elini attığı herşey
tılsımlı bir şekilde şansa dönüşüyor ve bazılarımız hep kaybediyor? Neden
bazılarımız güzel, baZılarımız hiç değil?.. Cevaplar karma’da ve geçmiş
yaşamlarda gizli.
Karma şifalanması için affetmek çok önemli. Affederken en
saf enerjiler sizinle olmalı; yani melekler… Allah bizi koşulsuzca sever, biz
O’nun zerreleriyiz, O bizi bağışlar. Tevbe etme hakkını bizlere verir. Melekler
de Allah’a itaat eder. Meleklerin saf enerjileri ile çalışarak, geçmişi ve
geçmişte kalması gerekenleri serbest bırakın. Bunu yaptığınızda “tekrar eden
yanlış, sizi üzen, mutsuzluk veren olaylar” gider ve bir daha da geri gelmez…
Yeni bir karma ve Meleklerin de şifa ile eşlik edeceği mutlu
bir yaşam için “doğru” olun, cesur olun, sevin-sevilin, hayal kurun, şifa verin, yardım edin, olumlu
düşünün, meditasyon yapın, şükredin. Her durumun içinde, sizin için gizli
mesajlar ve iyilikler vardır. Bunları görebildikçe zaten artık hep iyi şeyler
olmaya başlar… Neye direnirseniz o akıp
gider ve değişmez. Serbest olun. İstenmeyen durumlar ile savaşmayın; onları
serbest bırakın. “İlgilenmediğiniz hiçbir şey, sizi üzemeye de devam edemez…”
Meleklere yakın olmak her zaman olgunluk gerektirir. Bu
sistem sevgi yanı ile herkes için ama herkes bu çalışmanın değerini bilemiyor
ne yazık ki… Şikayet etmeyin, neden şikayet ettiğinizi bulun. Şikayeti bırakıp
yerine mutlu bir hayal bulun. Çok daha verimli olacaktır. Mutlu kişiler
meleklere çok daha yakındır. Meleklere siparişi verin, olacağına inanın, sonuca
güvenin. Odağınız neyse sonucunuz da odur!
Gerçekten istiyor
musunuz?
Bunu hakettiğinize
emin misiniz?
Bu gerçekleşince tam
olarak nasıl bir sonucu öngörüyorsunuz?
İsteğiniz herkesin
hayrına mı?
Gerçekleşirse sizin
karmanıza etkileri olumlu mu?
Bu bir hırs mı, gerçek
bir istek mi?
Bu konuya olan
tavrınız samimi mi?
Bu sorulara cevap verin ve durum ile yüzleşin…
Koruyucu meleğiniz sizi zaten çok çok iyi tanıyor. O, sizin
yaşam amacınızı, hedeflerinizi, soru işaretlerinizi, duygularınızı biliyor.
Kader planınız ona zaten verilmişti. Ondan gelen yardım ve mesajları alın.
Kişisel Koruyucu Meleğiniz sizi seviyor, zor anlarda size Işık tutacak.
KUL HAKKINA
GİRDİYSENİZ, GEÇMİŞLE HESAPLAŞIN…
Büyü yapmak, yaptırmak, aşktaki konularla ilgili emin
olmadan konuşmak, dedikodu yapmak, iftira atmak, kendimizi bilerek ezdirmek
(kendi kul hakkımız), çok mutsuz olduğumuz halde gidememek (kendi kul
hakkımız), başkalarını olumsuz etkileme riski olan hareketlerde bulunmak,
başkalarının ayrılığına sebebiyet vermek, güzel bir aşkı bozmak, bize aşık olan
kişiye sert davranmak, bilerek kalp kırmak, destek gördüğümüz halde teşekkür
bile etmemek, alay etmek, taciz, yalan söylemek, vaatler yerine getirilmediği
halde susmak, ödün vermek, taviz vermek, kendin olamamak, hayır demek yerine
evet diyerek kendini gerçekleştirememek, kötü sözler söylenmesine izin vermek…
Bu liste uzatılabilir ne kul hakkına girin ne de kendiniz adına kul hakkı
yaratın.
KUL
HAKKI BÜYÜK KARMA BORCU YARATIR…
İlişkinizde onu veya kendinizi kandırmak,
aldatmak, yalan söylemek, olmayan birşeyi var gibi göstermek…
Maddi menfaatler için karşı tarafa haksızlık
yapmak…
Teşekkür etmemek, sevildiğimiz halde
sevgimizi hiç göstermemek…
Kişiye saygısız davranmak, onu üzmek, aşkı
ile alay etmek…
Emin olmadan başkalarının iş yaşamını,
ilişkilerini eleştirmek…
Söz verip tutmamak, beklenti yaratıp
gitmek…
Ona sormadan onun adına kararlar almak,
sonrasında onu bazı şeylere mecbur etmek…
Gururu zedelemek…
Cinsel taciz, istismar, istemediği şeylere
mecbur etmek…
Kendimizi ezdirmek, adımıza verilen
istemediğimiz ilişki kararlarına uymuş gibi yapmak…
“Hayır” demek doğru iken anı kurtarmak
adına “evet” demek…
Kötü söz ve davranışlara katlanmak, vaatler
yerine gelmese de susmak katlanmak…
İstemediklerimizi “aman ayıp olmasın”
düşüncesi ile yapmak kendimizi zorlamak…
Kul hakkı iki taraflıdır, kişi başkasına da
yapabilir kendine de… Bu yukarıdaki listede yer alanlara yaşamınızda fırsat
sunarsanız “daha çok üzülür, ezilir, yeniden bunlara benzer acıları davet
edersiniz.” Başınıza gelenler sizinle alakalı, tutup da karşı tarafı
suçlamayın. Herşey bir imtihan. Kul hakkı Üst Benliği harekete geçirmesi için
uyarır, Üst Benlik bu yaşanan haksızlığın bedeli olan karma planını sizin için
yaratmaya başlar.
GÜZEL
OLUMLAMALAR…
Ben
çok şanslıyım…
Güvenilir
bir eşi yaşamıma çekebilirim…
Evlilik
aşkı daha da güçlü kılar…
Ne
zaman plan yapsam enerjim yükselir…
Cömert
ve anlayışlı bir aşk beni bulur…
Ben
özel, aranılan ve sevilen biriyim…
Hayat
mutluluk üzerine kurulu.
Hayatıma
giren herkes bana güzel dersler verdi, sevgiyle anıyorum onları…
Yeni
bir iş benim için heyecan ve güven demek…
Kendime
güveniyorum…
Tam
da istediğim gibi bir ruh eşi kapımı çalıyor…
Buluşmalara
keyifle gidiyorum…
Karıma
saygı ile yaklaşırım, ondan da aynısını görürüm…
Hayatım
aydınlanıyor…
Herkes ne yaparsa kendine yapar. Evrende
büyük ve ilahi bir adalet var. Kul görmese bile herşeyi Allah görüyor, Allah
zaten insanın neler yapabileceğini, özgür iradesini nasıl kullanacağını izlemek
için Dünya’yı yarattı. Yaptıklarınız iyi ve kötü olarak zaten yine size
dönecek. Rahat olun…
Yaşam dersi ÇOĞU KEZ ŞUDUR: ALLAH’A HAVALE
ETMEK. Allah herşeyin doğrusunu biliyor, sizin aracılığınızla olmasa da başka
şekilde ona gerekli ders gidiyor. Buna inanın. Kötülüğe kötülükle de cevap
vermeyin. O kötülük sizi bulduysa bulması gerektiği için yine…
HER
GÜN BUNLARI YAPIN:
DÜŞÜNEREK KONUŞUN, KONUŞTUKLARINIZ
KADERİNİZ OLUR.
SORDUĞUNUZ TÜM SORULARIN YANITI BİR GÜN
SİZE GELİR…
İSTEMEDİĞİNİZ ŞEYLERİ YAPMAYIN.
İŞE YARAMAYAN KONUŞMALARI KENARA ATIN,
ENERJİNİZİ ÇALARLAR.
ŞÜPHEYİ BIRAKIN.
“BİLMİYORUM” DİYE BİRŞEY YOK. İÇİNİZ BİLİR!
KENDİNİZİ SEVİN, HATTA EN ÇOK KENDİNİZİ
SEVİN.
ÇÖZÜMSÜZ SORUN YOKTUR.
GEÇMİŞ HATALAR İÇİN ARTIK KENDİNİZİ
SUÇLAMAYIN, AN’IN TADINA VARIN.
AFFEDİN VE ÖZGÜRLEŞİN, AFFETMEMEK OLUMSUZU
TUTMAKTIR.
NEFESE ODAKLANARA HER GÜNÜNÜZÜ GEÇİRİN,
TOPRAKLAMA VE MEDİTASYON YAPIN.
Ana ve mutlak bir kader planı tabi ki var,
tüm kutsal kitaplar da bunu onaylıyor. Kader planı, karma yolu, ana plan… Fakat
bu ana planın içinde, Meleklerde olmayan ama bizde var olan özel “özgür irade”
gücümüz ile bizlere seçim yapma, hata yapma, değiştirme, dönüştürme şansı da
verilmişti. Allah Mutlak Güç’tür, istese herşey onun kontrolünde olurdu ama O
insanın neler yapacağını merak etmiştgörmek için Dünya yaşamına izin verir.
Cennet’te tuttuğu Adem ile Havva’nın Dünya’ya inmesine yine izin verdi. İnsan
soyunu çoğalttı ve böylece “insan ne yapacak” görmek istedi.
Yaşamlarınızda “karma borcunuz” olan
acıları, bedelleri ödersiniz ama bunun dışında seçimler de çok önemlidir.
Bilinçaltımızda bilincinde olmadığımız bir biz daha var. Orası aslında bizleri
yönetiyor. Çoğumuz materyalist dünyanın içinde kaybolmuş şekilde yaşıyoruz.
“Kısmetimde yokmuş” bu olay dediğimiz pekçok konu aslında bilinçdışımız ile
sabote ettiklerimiz.
Biz dünyaya gelmeden önce Yüksek Benliğimiz
önemli bir anlaşma yapar. Bu yaşamınızda bu ana kadar size acı veren, aldatan,
terk eden, kendinizi aşkta kötü hissettiren herkese mutlaka şükretmelisiniz
ardından onları “affetmelisiniz”. Affetme konusu çok yanlış anlaşılan bir konu;
onun haklı olması gerekmiyor, affettiğinizde bu yaşanan acı olay onun yanına
kar olarak da kalmıyor, her ikiniz de bu olaydan gerekli yaşam derslerini
aldıysanız şimdi affetme yani serbest bırakma, yükü atma zamanı.
Aşkta aldatılmayı affedemezseniz yeniden
aldatan biri yaşamınıza çekilebilir ya da mevcut kişi yine sizi aldatabilir.
Yalnızlıktan dolayı kendinizi suçluyorsanız ve kendinizi affetmeye niyetiniz
yoksa, yalnızlık enerjisini yaşamınızda büyütürsünüz, yalnızlık size mıknatıs
gibi yapışır. Son işyerindeki ayağınızı kaydıran kişinin yüklediği enerjiyi
serbest bırakamazsanız yine öyle biri daha çıkar karşınıza.
Hayatınıza tuhaf bir biçimde giren kişi ile
aranızda ödenecek çok ilginç bir karma borcunuz da olabilir. Tecrübe etmeniz
gereken şey yalnızlıksa, ilişkinizin içinde yalnız da kalabilirsiniz.
Birilerini yanlış şekilde ve merhametsizce terk ettiyseniz elbette ki siz de
bir karma borcu yarattınız ve bu da ödenecek. O nedenle hep söylüyorum hayatın
her alanında, aşk da dahil kim ne yaparsa kendine yapar. Biri kötülük yaptığı
anda ilk olarak o kişiye acırım bu nedenle…
Bütün insanlar buraya öğrenmeye gelişmeye
gelir, yani Dünyaya… Burada büyük yaşam dersleri daha çok acı olaylarla alınır.
Hayır ve şer Allah’tan gelir, kötü olaylara isyan etmek kötülüğün enerjisinin
yaşamınızda kök salmasına sebep olur. Yaşam dersini alıp konuyu sevgiyle ve
hızla gönderebiliyor olmanız lazım ki bu kitap bu yönde size IŞIK olacak.
Yükseliş ve aydınlanma için geldiğimiz bu boyutta, kişiler bize aslında aynalık
görevi yapıyor. O bizimle aynı, bizden biri, bize kendimizi hatırlatıyor. Ya
bizde olmayan ama olması gereken onda var ya da bize aslında kurtulmamız
gereken birşeyi anlatmak için geldi.
Birini gerçekten incitirseniz ya da ona
zarar verirseniz, hakkını alırsanız karma borcunuz büyür. Aynı sorunları
tekrar tekrar karşılaşıyorsanız henüz gerekli yaşam dersiniz almamış ve hala
şükürde kalmayı beceremiyorsunuz demektir. İsyan etmeyin, geriye dönün, kök
sebebi bulup şifasını çalışın, serbest bırakın. Bu kitapta gerekli çalışmalar
sizi bu alanda zaten IŞIK’a götürecek. Doğduğumuzda unuturuz ama yaşamaya
başladıkça tek tek bu boyutta bize lazım olan bilgileri hatırlamaya başlarız.
Tüm bilgiler bizde doğuştan var ki zaten Ortak Bilgi Havuzu ‘Kolektif
Bilinç’ten doğarken de bunları alıyoruz, çekiyoruz.
Melek Danışmanı da olduğum için bu
kitaptaki mistik ve aşk dolu yolculuğunuza “Melekleri” de tabi ki ekledim.
Melek enerjisine gerçekten uyumlanan, inanan, arınmış bir ruhun gelecekte çok
da fazla yanlış partnerleri çekebileceğine inanmıyorum. Meleklerle ilgili tüm
çalışmalar bizi daha saf ve olmamız gerektiği gibi kılar. Bunun sonucu olarak
ya yanlış mevcut ilişki sevgi ile biter ya da ruh ikizi gelir. Hepimizin
Kişisel Koruyucu Meleği var ayrıca Ruhsal Rehberleri. Aşk adına kendimizi
tanıma, enerji çalışmaları yapma ya da yaygın terim ile “kısmetimizi açma”
yolunda Işık Varlıklar da bizi zaten aydınlatır. Bilmediğimiz hiçbir şey yok
aslında, büyük bir bilgi yüklü olarak buraya geldik. Zor anlarda rehberlik tabi
ki istenebilir ama gerçek kişisel ve ruhsal gelişim için daima “içinize sorun”
derim. Bireysel Seansların akışında bazen danışana bir soru sorarım ve
“Bilemiyorum ki…” cevabı gelir, üsteleyerek ve daha sert biçimde “İçine sor!”
dediğim anda ise hemen net cevap gelir. Dışarıda hiçbir şey yok ana kumdan
içimizde. Aldattıysa da gittiyse de istemiyorsa da KONU SİZDEN KAYNAKLI. Bence
bu çok da güzel bir haber çünkü deme k ki kaynak biziz ve değişebiliriz.
Kısmetinizin açılması anlamında niyetler ve
çalışmalar içindeyseniz eğer, önce enerji frekansınızı gözden geçirin. Düşük
frekanslı negatif düşünce ve duygular hakimse değişim için hala beklememeniz
gerekir. Birçok danışan bir sorunu, geçmişini, bir erkeği ya da kadını
“bırakmayı” çok zor bulur aslında en büyük imtihan da budur. Hem sizi sürekli
aldatan veya kandıran biri ile ilişkide kalıp, kişiliğinize zarar veren bir
patronla yola devam edip hem de “Ben Melek enerjisi ile çalışmak istiyorum”
demek yok. Buraya yükselmek için geldik, adımlarımıza çok dikkat etmeliyiz. Ego
ve zihin pek tabi ki gelip bize “geçmişi hatırla, bak orada darbe aldın,
sevgiye layık değilsin, aşk zor bulunur” gibi telkinler sunacak. Zaten bütün
konu zihni susturmak. Genelde bilinçaltımıza yani bizi biz bilmeden yöneten
yanımıza seslenebilmek için bu nedenle “alfa boyutu” yani uykuya dalarkenki
zaman dilimini öneriyorum, verimlilik için…
Hiçbir şeyi hiç kimseyi suçlamayın,
gerekenler yaşandı ama geleceğiniz çok daha parlak olabilir. Bu elimizde,
bizler büyük bir mıknatıs ve enerjiyiz, istersek bize uygun olan kişi
yaşamımıza çekilir. Spiritüel Yasaları da tanıyacağınız bu kitapta zamanla
kendi gerçekliğinizi de yaratabileceksiniz. Çalkantı ve acı çekmeyi “tutku,
istek” ile karıştırdığımız bir toplumda yaşıyoruz, çoğu kişi yanlış olanı da
isteyebiliyor. O kişinin farkındalığı ancak buna izin veriyorsa biz zaten
gerisine de karışmayız. Herkesin tekamül yolculuğu aynı hız ve içerikte devam
etmez. Herkes farklıdır, herkes aynı olsa zaten yaşam çok tatsız olurdu.
Allah ve Melekler bizi asla yargılamaz.
Durum ne kadar zor, çalkantılı olursa olsun, Onlar bizimledir. Bazen danışanlar
büyük aşk acıları ile kapımı çaldıklarında “Ben dua ediyorum ve Meleklerle çalışıyorum,
peki denen hala istediklerim olmuyor” diyebiliyorlar. Duanın arkası takip
edilmez, yaşam dersi alınıp karma borcu ödendiği zaman belki de istediklerimiz
gerçekleşecek. Allah neyi verip neyi vermeyeceğiniz zaten bizden çok daha iyi
biliyor. Melekler de Allah’ın elçileri ve onların özgür iradesi zaten yok,
Allah ol der bir şey olur. Olma derse olmaz. Hep derim, aşkta olanlara
şükredelim ama olmayanlara daha da çok şükredelim. Hayırsız kişileri
yaşamlarımıza davet etmeyi pek seviyoruz hele onlara aşık olduğumuza inanmayı
daha da çok! Bunun iç yüzü: değersizlik hissi… Tüm bunlar ile yüzleşmemiz bizim
hayrımıza olacaktır.
Evren’den enerjilerden birşeyi
dilediğinizde oturup bir düşünün, bunu gerçekten istiyor musunuz? Yoksa artık
işin ateşi geçti ama istemeyi mi istiyorsunuz sadece?.. Allah isteyin demiş,
Allah vermek ister, istekler de makul ve samimi olmalı ama… Israra da gerek
yok, sürekli tekrara da. Çok sıkı takip ettiğiniz aşk hikayelerinizde mi mutlu
oldunuz, akışa bıraktığınızda mı?.. Herşey olması gerektiği gibi ve kusursuz.
Fazla çaba ve gereksiz takip işi bulandırır. Rahat olun, sizin olan bir enerji
zaten size doğru çekilecektir. Asla olmayacak kişileri, aşkları, işleri istemek
ise gelişim gösterememek ve kendine acımaktır.
İstediğimizi sandığımız birçok şeyi gerçekte asla istemiyoruz. İstemeye
devam etmek zorundaymışız gibi zannediyoruz. Kendinize karşı daima açık olun.
Negatif enerjide kaldığınızda olumsuzu düşündüğünüzde aura’nız da kirli kalır,
niyetleriniz açık net samimi olsun ki Meleklerin rehber ışığı da size daha
rahatça geçiş yapsın.
İç
enerjiniz dışa yansır.
Enerjinizi daima kontrol edin. Mesela,
duygusal ya da cinsel açıdan kırıldıysanız kilo alabilirsiniz. Karın ve kalça
bölgenizde yağlanma başlayabilir. İlişkinin bütün sorumluluğu size göre sizin
omuzlarınızdaysa sır ve omuzlarda ağrılar başlayabilir. Bedeniniz hayattaki duruşunuzu
simgeleyen enerjilerle doludur. Kalp ağrıları ve hastalıkları yaşamı boyu sevgi
darbesi alan kişilerde görülebilir. Bir kişnin size yaptıklarını bir türlü
hazmedemiyorsanız, midede yanma veya hazımsızlık sorununuz başlayabilir.
Sancılar mutsuzluğu işaret edebilir. Duyma işitme sorunları da zamanında bir
kişinin size yönelttiği acımasız sözlerden sonra geliştirdiğiniz bir durum da
olabilir.
Mutluluk
için önce içe dönüp kim olduğumuzu bulmak gerekir. Bu yaşadıklarımız
gerçekten bizim istediklerimiz mi bunları bize aslında başkaları mı yükledi,
aslında bunlara inanmıyor veya istemiyor da olabilir miyiz?.. Evren gerçekten
istediklerinizi verir, bazı şeyler olmuyorsa aslında siz gerçekten istemiyor
olduğunuz içindir. Dünya bir okuldur, aşkta da iş ilişkilerinde de öğrenmeye
geldik. Karşımızdaki kişi bizim aynamız, suçlamayalım, nedenleri bulalım.
Spiritüel yasalara göre istemek, inanmak ve
bunu çok net belirtmek çok önemlidir. Mesela bana danışan çoğu kişi “zaten
istiyorum daha ne!” diyebiliyor Melekler siz çok net yardım isteyince aşk
sorunuzla ilgili devreye girebiliyor. Onların özgür iradesi yok bu nedenle
isteklerinizde çok net olun, kalben dileyin, inanın ve gerekiyorsa bir adım
atın. İstediğini zannetmek ve gerçekten istemek arasındaki farkı da mutlaka
tanıyın. Zihin sizi geçmişte tutarak bazen, artık istemekten vazgeçeceğiniz bir
kişiyi de isteyin diye kamçılama durumuna sokabilir. Bizim gibi karşımızdaki
kişinin de üst benliği vardır, onun rızası olmayan ve olmayacak şeyleri onu
sürüklemek ego’nuzun eseri olacaktır, ilişkiye de asla hayır getirmez. İstenmediğiniz
yerde kalmaya çalışmak hem sizin tekamülünüzü tıkayacak, karma borcu yaratacak
hem de en sonunda o karşınızdaki kişiyi tamamen kaybetmenize sebep olacaktır.
Bizimle aynı frekansta olmayan biri yani
bir enerji bizi es geçer, tanımaz yani bize gelmez. Şu an yaşamınızdaki aşk
veya patron yanlış kişi ise, siz kendinize yanlış davranmaktasınız! Benzer
titreşimler birbirini çeker, geldiyse bilinçaltımız bunu organize ettiği
içindir. O biziz, biz de O. Yaşamınızda belki de şu an çok mutlu olmadığınız
erkek ya da kadın “büyük bir konuda size aynalık görevi yapıyor”, sorun
kendinize kendinize hangi konuda haksızlık yapıyorsunuz ya da hangi konuda
boşluk yaratıyorsunuz… BUNU NEDEN YAŞIYORUM sorusunun cevabını bulmak için
yaşam bize değişik aşklar, beklenmedik ilişki darbeleri, ihanetler, darbeler,
kayıplar sunar. Soruya cevap gelip yaşam dersi alınınca aynı tür kişilere gerek
kalmaz.
KISMETİNİZİN
işte, berekette veya aşkta, kapalı olduğuna dair bir inancınız kesin olarak
varsa evet kısmetiniz kapalıdır ya da kapanır. Kısmetinizin aşka açık
enerjide kalabilmesi için mutlaka “inanç ve niyette” olmanız gerekir, aşk
inananlara gelir. Kendinizi fiziksel ve ruhsal olarak eve kapadığınızda sizdeki
bu olumsuz enerji etrafa yayılır, bunu anlayan karşı cins de tabi ki sizden
uzaklaşır. Çaresizlik enerjisi yaymak aşkta kişilere “benden uzak durun”
demektir. En çaresiz anın içindeki çare yine aslında o sorunların içinde
gizlidir, pekçok sorunun cevabının sorunun içinde gizli olduğu gibi. Ruhsal enerjiniz
arttıkça zaten artık enerji sırlarını da kendiniz çok hızlı çözer hale
geleceksiniz.
Anlaşılamadığını düşünen kişiler kesin
olarak onları anlamayacak kişileri yaşamına davet eder. Güvenmeyen biri pek
tabi ki aldatılır, kandırılır, kullanılır. Bilinçaltınız
neye inanıyorsa size onu yaşatmayı zaten bir emir bilecektir! Onunla olmak
zorundaymışsınız gibi bir his varsa içinizde bu ilişkiden size hayır gelmez, bu
kendinize kötülük yapma şeklinizdir. Bir işyerine ilk adımı attığınız anda ilk
düşündükleriniz gerçeğe dönüşecektir. Mecburiyetler içinde ilişki sürdürmeye
çalışan çok sayıda danışanım oldu bugüne kadar, çoğunun çocukluklarından
getirdiği “değersizlik, özgüven, kaybetme korkusu” problemleri vardı… Kör topal
ilerleyen ilişkiler size “beni bitir artık” diyor olabilir. Mesajları dikkatli
alın. Her kötü giden ilişki de bir yandan hemen bitmeyecektir, belki daha
ödenmesi gereken bedeller, borçlar vardır. Yaşam dersleri için ise tüm olup
biten, isyandan kaçın, şükür enerjisinde kalın. Herşey olması gerektiği gibi…
Bilinçaltımıza işlenmiş inançlar, bu
inançlara uygun kişileri yaşamlarımıza çeker. Değerli olmadığına gerçekten
inanan bir kadın sürekli değersiz hissettirebilecek erkekleri çekebilir. Diğer
yandan başkaları için yaşamaya programlı durumda olan bir anne, onu sevmeyen
sürekli birşeyler talep eden bir aile bireyi ile sürekli uğraşıyor olabilir. İç
dünyanızdaki gerçek hisleriniz, dış dünyadaki bu hislerinizin karşılığı olan
kişileri, olayları, konuları çeker size doğru… Dışarıda hiçbirşey yok, herşey
içimizde. Hayatınız yolunda gitmiyorsa, içerideki inanç sistemi mutlaka
sorgulanmalı, hatta şifaya girmeli.
Siz
bir mıknatıssınız.
İstemedikleriniz oluyorsa mıknatıs daha
farklı kullanılmalı. His dünyanızda ve inanç dünyanızda değiştiğiniz anda, bazı
kişiler ve konular yaşamınızı terk eder, yerine doğru ve yenileri gelebilsin
diye. Unutmayın; bize benzeyen bize geliyor. Odağımızda ne varsa o çoğalarak
bize gelir… Konuşulan ve çokça tartışılan konu, enerji, kavram enerji olarak
yayılır. Düşünce ve inanç sistemimiz ile kişileri ve ilişkileri adeta
çağırıyoruz, bu nedenle size gelen birşeyi hangi odak ya da hissiniz davet etti
bunu bulun. Hemen kaderi suçlamayın, “benim kısmetim buymuş da demeyin” o
kısmetin içinde sizin payınız çok büyük.
“Birşeyi 40 kere söylersen olur” çok doğru
bir sözdür ve enerji yasasını tam olarak özetler. Düşüncenin bir tık ötesi
sözcüklerdir, daha da ötesi yazmaktır. Bilinçaltınız bir bilgisayardır. Olumsuz
talimatları olumlulardan ayırt edemez. Onları da kabul eder.
UMARIM İŞSİZ KALMAM, ALLAH KORUSUN: işsizliğe
davetiye yollama yolu…
EV ALMAK ARTIK ÇOK ZOR OLDU: hadi ya, o
zaman bu kadar ev kimin etraftaki?
BEREKETİM NAZARLARDAN KORUNSUN: ortada bir
şey yok ama korkmaya devam ediyorsun!
EŞİM BENİ TERK ETMESİN YETER: neden şimdi
ayrılık enerjisi yayıyorsunuz???
Olumlama yapın tabi ama bilinçaltı
temizliği sonrası. Olumlama yaparken sonunu olumlu ifade ile bitirmek yetmez,
her ifade olumlu olmalı. Kötü şeyleri akla getirmek “korkudur”. Olumsuz
düşünceyi tekrar etmek olumsuz olayları davet eder. Bilinçaltı ismini
verdiğimiz bilgisayar, olumsuz ifadenizi de emir sayar, onu oluşturmaya başlar.
Zihin olumsuz ile olumlu arasındaki farkı biliyor ama bilinçaltınız bilmiyor.
Bunu unutmayın! İstemediğiniz şeyleri rahat an ve zamanlarda siz düşündükçe,
bilinçaltınız mesajı şöyle alıyor “emrin olur, hemen senin için bir ayrılık senaryosu
geliştiriyorum, geliyor…”
Zihnimiz bir iş veya konu ile meşgul olduğu
anda, mesajlar direkt olarak bilinçaltımıza gidiyor. Bilinçaltımız kendimizi
çok rahat hissettiğimiz anlarda alıcı enerjidedir. Sıklıkla tekrar eden tüm düşünceleri
ve inançları bilinçaltı dış dünyada ilgili olay-kişilerle size sunar. Birşeyin
olmayacağını düşünmek “dirençtir” olmasın demek gibidir. Siz bile olacağına
inanmıyorsunuz da o zaman bu konu nasıl yolunu bulup size aksın? Hiçbir konuya
direnmeyin, akışta kalın, direndiğiniz o olumsuz şeye dönüşmemek için kontrolün
elinizde olduğunu bilin. Direnç gösterdiğiniz zaman o konu ile daha da çok
enerji alışverişiniz olacağı için, olumsuzluk enerjisi büyür. Hayal kırıklığına
veya başarısız ilişkilere odaklanmayın.
ANNEM GİBİ DERT ÇEKMEK İSTEMİYORUM yerine MUTLULUĞU
HAK EDİYORUM.
GEÇİMSİZ BİR OLMAK İSTEMİYORUM yerine
UYUMLU OLMAYI ÇOK SEVİYORUM.
BU BERBAT İŞTEN NEFRET EDİYORUM yerine MUTLU
BİR İŞTE ÇALIŞMAYI SEÇİYORUM.
Tüm
korkuları mutlaka yazın, yazmak daha güçlü bir şekilde yüzleşmenizi sağlayacak.
Birlikte olduğunuz kişiyi aşırı derecede kontrol ediyorsanız bu da olumsuz
sonuçları davet eder. İtme-Çekme kuralına da bir göz atalım: karşınızdaki
kişiyi bir an için istiyorsanız ama ummadığınız anda ondan soğumuş gibi
hissedebiliyorsanız, itme-çekme durumu yaşarsınız. Bu koşullar altında seçim
yapmanız şart olur. Çok duymuşunuzdur belki hatta yaşamışınızdır bazı ilişkiler
gelgitli ve fazla inişli çıkışlıdır. Bu tarzda yaşanan aşklar enerji çeker,
adeta enerji hırsızıdır. Yorgun hissetmenizi sağlayan bu tipteki ilişkilerin
çoğu ayrılık ile sonuçlanır. Güçlü duyguların olduğu yerde netlik olur,
karışıklık olmaz. Bağımlılık gerçekten sevmediğimiz kişiyi bazen daha da
yaşamımızda tutmamıza sebep olur, itme-çekme enerjisi en çok da onlarda
gözlemlenebilir.
Bir konuda direnç göstermeye başladığınız
anda, evren size hangi mesajı sunmak istiyor bunu keşfedin. Aklınıza ayrılık
geliyorsa bunun kökü nedir sizde, aldatma korkunuz varsa hangi geçmiş olayınız
bunu sizde körüklüyor, yalnızlık, parasızlık, başarısızlık veya bağlanma ile
ilgili olumsuz enerji ve düşünceler sizi sardıysa yüzleşme için konunun
kaynağını bulabiliyor olmalısınız. Ne istediğinizi bilmek çok önemlidir, yaşam
çok değerli, boşa zaman geçirmiyor olmalıyız. Gerçek duygularımıza sahip
çıkmalıyız ve bir yandan layık olduğumuz bir aşkı çekiyor olmalıyız. Enerjinizi
yükselten ve paylaşımcı bir partneriniz yoksa kendinizdeki eksik enerjiyi bulun
dönüştürün. Ne istediğinize karar verin, onu hızla gerçekten isterseniz
yaşamınıza çekebileceğinizi de unutmayın. Gerçekten karar verildiği anda,
sizden mutlu coşkulu etkili enerjiler çıkmaya başlayacak.
YANSIMA
YASASI
Herşey yansımadır. Sizde ne varsa iç
dünyada yani bu yansır. Siz yansıtırsınız, evren onu size geri sunar, yansıtır
tekrar. Dünyada muhteşem bir aşk eğitimi almak üzere bulunuyoruz. Hata yapmış
olmak sizin enerjinizi düşürmemeli, muhteşem yaşam dersleri aldınız ve şimdi
yola daha bilinçli devam ediyorsunuz. En derin hırs, istek, tutku, korkularımız
beklenmedik an ve ilişkilerde bazen önümüze sunulur. Olan biten herşey bizimle
ilişkili. İçinizde olan dışınızda da olur, yani yaşamımızda bulunan kişiler
bizim bir özelliğimizi bize yansıtmak için geldiler. Çok kıskanç ise siz de
belki öylesiniz, aramıyor sormuyorsa belki sizdeki kaybetme korkusu durumu
tetikliyor, patronunuz sizi eleştiriyorsa belki aslında siz o iş yerinden
gitmeyi seçtiğniz için. Yansıma yasasını derinlikli olarak keşfettikçe çok daha
rahat ve mutlu olursunuz. Kişiyi değiştirmek diye bir şey yoktur; ya o aşk
bitecek ya da siz değişip-dönüşüp daha doğru bir ilişki yaratmaya bakacaksınız.
Değişmesi gereken o değil, en azından ilk etapta. Siz değişin çünkü bu yoğun
mesaj size gelmiştir.
Kendinizde rahatsız olduğunuz ama
bilinçaltınıza ittiğiniz özellikler yaşamınıza giren kişilerle bir mesaj olarak
çoğu kez size iletilir. Bir sevgilinizin ya da eşinizin, iş arkadaşınızın hangi
huyu ya da davranışı sizi çok rahatsız ediyorsa, tam da o konuda sizde
çözülmemiş bir sır vardır. Gerçekten hoşlandığımız karşı cinsten kişiler de
bizdeki olumlu özellikleri çağrıştırdığı için onları seçebiliriz. Herşey
yansımadır, herşey yansır.
Yaşamınıza giren kişinin neden geldiğini
bulabilmeniz için sezgileriniz hep devrede olmalı. Yansıma yasalarını
anladığınız anda, yaşamınız size neler anlatmak istiyor bunu bulacaksınız. Bu
durum spiritüel anlamda da size büyük farkındalık katacak. Dünyadaki yolculuğunuza ışık
tutacak ve sizi geliştirecek “yansımaları” bulunca kendinize şaşıracaksınız.
Size yansıttığı bir tutum veya tavır için başkasını suçlamayın, hele de benzer
bir sorunu daha önce farklı bir zamanda yaşadıysanız. Değiştirmeye de
kalkmayın kimseyi: içe dönün siz değişirseniz o zaten değişir. Dünya yani yaşam
bize bizde olanı verir, sevmeyi bilmeyen biri doğal olarak gerçek aşkın
merkezinde olduğu bir ilişkiyi de seçemeyecek. Bizim dışımızdaki herşey yine
bizimle ilgili. Karşı tarafta kendimizi görürüz, duyarız, anlarız, eleştiririz.
Aşkta, iş alanında, ailesinde, br
ortaklıkta istenmediğini düşünenler kendini sevmeyenlerdir. Bazen de kendi
içimizdeki olağanüstü güzel yanları göremiyoruz veya kabul edemiyor, kendimize
konduramıyoruz. Bu durumda bu güzel özelliklerimizi fazlaca ve dışa vurarak
taşıyan bir adam veya kadın bulup ona hayran olmaya çalışıyoruz. Ne olursa
olsun, sonuçta “herşey bizimle ilgili”. Kendisinden sorumlu olmayı başarabilmiş
güçlü bir birey kendindeki herşeyi yansıtmaz, kendiniz ile yüzleşin. Toplumdaki
çoğu kişi, seanslarımdaki çoğu danışan “kim olduğunu bilmeden” yaşıyor. Aşk
koçluğu, melek danışmanlığı, quantum ve diğer çalışmalar her zaman ve sadece
aslında KENDİMİZİ TANIMAK için.
ENERJİYİ
DOĞRU KULLANMAK…
Kısmet enerjisini kapatan ana konulardan
biri “”bağımlı olmak”… Bağımlı olmaya meyilli bir enerjiniz varsa karşınıza
çıkan kişiler bunu seziyor, hatta sizden kaçıyor da olabilir. Bu özelliğiniz
ayrıca sizi aşağıya çeker. Gereksiz ve zorlayıcı enerji geçişleri kişilerle
aramızda gelişir, bunlara eterik kordon da denebilir. Kıskançlık, kin, öfke,
suçlama anında aşkınızla aranızda bir bağ, kordon geliştiriyorsunuz. Bu bağ
kesilmediği sürece ne o kişiyle iletişiminiz toparlanıyor ne de yeni ilişkiler
düzgün gidiyor. Değişik bir bağ veya geçiş enerjisi ile Kuzey Kutbu’ndaki
birini bile yaşamınıza davet edebilirsiniz. Olumsuzluk yaşadıktan sonra
affetmek, yanlış bağı kesmek önemlidir. Bu bağ kesilince oradaki iletişim
bitmez, sadece olumsuz geçiş şifa bulur. O kişiyle aranızdaki olumsuzluğu
sürekli düşünerek o bağı çok kalın bir halat haline de dönüştüren ve olumsuz
enerjinin içinde kendini boğan da yine sizsiniz. Yeni bir aşk ve ilişkiye
başlarken eskiler ile veda şarttır. Eski ile kordon bağları kesilmediyse, yeni
aşk yine aynı dersi vermek için de gelmiş olabilir. Geçmişten tüm yaşam
dersleri alındıysa aynı tür aşık kapınızı çalmaz. Doğru olan gelir. Gerçekten
affetmek (acı ve yoğunluğun bitişi) bu yanlış bağları keser. Geçmişi affetmek
geleceği aşk ve ilişkilerde özgü, mutlu, huzurlu kılmak için şarttır. Gerçek
sevgi “kabul etmektir”, şart koymamaktır. Aşkınızı kabule geçin ve olduğu gibi
görün, o zaman sizinle tüm muhteşem yanlarını sevgiyle paylaşacak. Bazı şart ve
beklentilere bağlanan ilişkilerde gerçek aşk olamaz, barınmaz. Gerçek aşk olanı
alır.
Aşkta ve tüm ilişkilerdeki tüm utanç,
başarısızlık, yanlış anlaşılma, suçluluk duyguları bizi geçmişe bağlar,
geçmişte tutar. Geçmişteki siz’i
affetmeden gelecekte yeni bir siz oluşmaz. Geçmişin görevi bitti, yaşandı
dersler alındı, şimdi özgür ve mutlu olma zamanı. Bağlılık, bağımlılık
temelinde korku taşır. Çoğumuz bağımlı olup birilerine, bunu gerçek sevgiymiş
gibi hem çevremize hem de kendimize yutturmaya çalışırız. Bağımlılık koşullu
sevgidir, yani gerçek sevgi değildir. Spiritüel anlamda yol alabilmiş biri
gerçekten sever, koşullar onun menfaatine uydu diye değil. Ego ile gerçek sevgi
bağını toplumda çoğu kişi birbirine karıştırır. İlişkilerdeki başarı ve
başarısızlığın ardında gizlenen çocukluğumuzdaki anne-baba ile olan
ilişkilerimiz de tabi ki çok mühim. İlk kadın ve ilk erkek olarak ilk ilişki
olarak hep onları gördük ve kod’ladık çünkü.
Samimi ve temiz bir kalp ile dikkatimizi
neye verirsek o büyür. Hayallerinizin önünde duran tek engel SİZ’siniz. Çekilin
hayallerinizin önünden de gerçekleşsinler; korkularınız, şüpheniz ve
güvensizliğiniz ile siz çekilin artık. Odağınız nerede bunu bulun; kendinize mi
acıyorsunuz, hep darbe mi aldınız, hep azla mı yetindiniz, hep son anda
iptaller mi oldu… Bunların hepsi sizi bulduysa şimdi şükretme ve bırakma, yeniden yapılanma vakti. Kendini seven yine
kendini sevecek yeni kişileri davet eder. Aşkta ve iş ilişkilerinde korkular
hızlı hareket eder. Korktuğunuz şeyler
sizi bulur. Korkuları salın gitsin artık, onlar sizin gerçeğiniz değil. SİZ
SEVGİ’SİNİZ.
Olumlu
tüm düşünceler daima olumsuzlardan daha güçlüdür.
Doğada, enerji yasalarında “boşluk” yoktur,
herşeyin yeri dolar. Bu bir kanundur. Biri gittiyse başkası gelir, bir acı
bittiyse yerine mutluluk gelir, hiçbirşey her zaman iyi veya kötü gitmez. Eskisinden
daha iyi bir yaşam için, geçmişi şimdi ve tüm zamanlara doğru göndermenin
zamanı geldi bile… Alışkanlıklarınızı değiştirmek sizin şimdiki yaşam amacınız
olsun; bakalım neleri değiştirebileceksiniz ve bakalım yerine nasıl mutluluklar
gelecek. Tüm ilişkilerde başarı ve süreklilik sevgi ile olur. Sevgi ise
koşulsuzdur. Kalbinizi kapatmayın, herşeye inat açın daha da çok açın hatta…
Reddedilmekten korkmayın veya incinmekten çekinmeyin, korkuların sizi ele
geçirmesine izin vermeyin. Zihin kontrolü ele geçirince sevgi bitebilir, siz
sevgi’de kalın. Sevgi sihirlidir ve karşılık görür. Tüm yaşamınızı da
ilişkinizin üzerine kurmayın, özgürlük alanınız da kalmalı. Ego ile sevgi
olmaz, ego ve savaş başlayınca sevgi aradan çekilir. EGO: düşük benlik ve
korkudur. Ego sevgi akışını keser, sevmek kabul etmektir. Onun da Allah’ın bir
kulu olduğunu, sevgi ile yaratıldığını bilmektir.
Sevince enerjimiz değişir, tutkumuz artar,
yaşama bağlanırız, sevdiğiniz şeyleri daha sık yapın. Korku varsa sevgi olmaz,
sevgi varsa korku biter. Mutluluk doğanın kanunu ve hepimiz bunu doğuştan hak ediyoruz.
İstediğiniz aşkı ve bereketi, huzuru bulmak ve çekmek için tabi ki Melekler ve
Rehber Ruhlarla da çalışabilirsiniz. İsteyin unutun, ben nasıl çektiysem siz de
yapabilirsiniz. “Olacak mı” demeyin, “Oldu” bilin. Niyet ve istekler tam olarak
net değilse, evren ve enerjiler kafasına göre takılır. Net olun, ölçüp biçin,
ne istediğinizi bilin. Netlik olmazsa evrene mesajlarınız karmaşık gidebilir,
net olamamak ise psişik gücümüzü doğru kullanmamız gereken enerjimizi bağlar.
Ne istediğinizi bilin isteme ve dilek dileme bölümü ardından gelsin. Net olmak
ne istediğimizi çok iyi bilmek bizi aşkta üstün ve güçlü kılar. Yolunuzda
ilerlemek ve yeni aşk kapıları açabilmek için şimdi ve tüm zamanlara doğru
“net” olun.
Niyete girmek de başka önemli bir husus yaşamlarımızda,
bazıları ister ama arkasından iptal enerjisine girer, ister ama korkar, ister
ama hesap yapar zaman kovalar. Niyete girmek konuyu durumu sadece istemek veya
ummanın üzerine taşır. Niyet etmek o çok istediğiniz şeyin gerçekleşmesi için
atılacak spiritüel bir adımdır, gerçekleştirmenin başlangıcıdır, gücü iten
etkidir. Gerçek ve saf sevginin önünde hiçbirşey duramaz. Melekler yani yüksek
frekanslı spiritüel varlıklar da bazen sevgi mesajlarını taşırlar, önemli
anlarımıza rehberlik edip kaderimizi de taşıyabildikleri gibi… Sevdiğiniz kişi
ile aranızda ışıktan ve sevgiden köprüler kurmak için, niyete girmeli, ona ışık
göndermeli, hep olumluyu çağırmalı ve karşılık beklememelisiniz. Sevgi sevgi
ise hesap olmayacaktır. İş ve aşk lişkilerinde, az tanıdığımız kişilerle veya
aile ile durum hep aynıdır.
Karma kayıt tutar, hesap kitap yapar.
Başkalarının mutluluğuna yan gözle bakmak, evli ve aslında evinde mutlu bir erkeği
sizinle başka bir ilişkiye sürüklemek, haksızlık yapmak, yanlış şekilde terk
etmek, yalan söylemek, yoldan çıkarmak, üzmek, başkalarının parasına kazancına
göz dikmek, karma borcu yaratır. Karma değerlendirilirken, düşünce ve eylemler
hesaba katılır. Bilanço değerlendirilir, kaçınılmaz hataları hepimiz yaparız,
hatasız bir aşk hayatı imkansız gibidir ki aşk çoğu kez yoğunluğu nedeniyle
hata da yaptırır. Bu karma konusundaki en önemli husus “niyettir”. Yaptın ama
tam olarak niyetin neydi? Gerçekte ne olsun istedin ve başta tam olarak ne için
yola çıktın? Niyet aslında iyi ise durumdan yırtabilirsiniz.
Almanız gereken dersleri alana kadar karma
ilginç plan, kayıp, sevgili, eş veya ölümlerle kapınızı çalabilir. Tüm bunlar
bir imtihan, imtihana direnilmez, dertleri fırsata dönüştürmek tabi ki sizin
elinizde. Ruhsal kayıtlarınızı kirletmeyin, her büyük adımınızdan önce düşünün,
herkesin-herşeyin-bütünün hayrına olanı yapın. Yaşamınızın daha önceki
yıllarında bilmeden veya bilerek kod’ladığınız aşka dair ne varsa bunlarla
yüzleşmeden gerçek siz’i tanımış olamazsınız. HAYATTAN, GELECEKTEN korkmadığını
söyleyen çoğu kişi aslında korkar, aşkın paranın kendisini bulamadığından
yakınan çoğu kişi aslında içinde yalnızlığı sever, parayı kirli bulur. Gerçek
duruşunuz kadar gerçek iç dünyanız, his ve beklentileriniz, en önemlisi
bilinçaltınız (bilinç dışınız) çok önemlidir. Dünyada olup biten herşeyin
içinde “spiritüel” bir sebep var; bu bir çekim yasası, bir korku, bir plan, bir
imtihan ya da bir mucize olabilir. Yanılsama dediğimiz konuyu aslında birçok
ilişkide ne yazık ki görebiliyoruz, gerçek aşkın ne olduğunu unutmayan herkesin
hak ettiğine bir gün kavuşacağına inanan ben, hayattaki en büyük zenginliğin
aşkta sade ve gerçek seçimler olduğunu da biliyorum. Allah herkese gerçek, saf,
tutarlı, sürekli aşkı nasip etsin.
KARAR
VERİN, ENERJİLER SİZİ DESTEKLESİN.
Sakin olun ve kendinizi dinleyin… Ne
istediğinizi şimdi içinize sorun ama sorarken kendinize karşı çok dürüst olun:
bunlar gerçek duygu ve düşünceleriniz mi?.. Çok rahat edebileceğiniz bir
pozisyonu alın; uzanın ya da yatın gözler kapalı… Tüm “ama, belki, olur mu
ki”lerden uzaklaştınız şimdi, o hayalinizin amacınızın en son sahnesine gelin…
Olmuş’u görün şu an siz sevgi’desiniz. Siz sevgi oldunuz çünkü en sevdiğiniz
an’ın enerjisi ile sarmalandınız. Titreşiminiz o çok istediğiniz şey’in oluşu
ile aynı frekansta. O şimdi yola çıktı, evren mesajı aldı, size doğru bir akış
başladı. “ve öyle de oldu” demeyi sakın ihmal etmeyin. Eğer gerekiyorsa şimdi
bir adım atın.
SEVGİ konusu ile ilgili geçmişten, aileden,
eski aşklardan ya da eski yaşamlardan gelen sorunlar var ise büyük ihtimalle
bugün kendinize güzel bir sevgi dünyası kuramıyorsunuz. İlk önce kendiniz
tanımak ve sevmekle başlıyor dönüşüm. OLUMLAMA ÖNERİLERİ: ben sevgiyim*sevgide
kalıyorum*sevilmeye layığım*sevgi bana güven veriyor*sevgi alır sevgi
veririm*bana sevgi gelir ve benden sevgi çıkar* sevgiyi paylaşırım*bereketim
büyüyor*ben güvendeyim*geleceğim güvende*evrende bolluk sınırsız*içimdeki güçle
işbirliği içindeyim
Düşünceden
çok daha etkili olan spiritüel silah: her zaman canlandırmaktır.
Düşündüğünüz şeyi aynı zamanda
canlandırmanız gerekir hem de sık sık ve uykuya dalmadan önce. Alfa frekansında
yani… Ayrılık, KAYBETME, yalnızlık, geçmişn olumsuz tekrarı imgelemesi yapan
biri düşüncesinde “mutluluğu” yaşatsa da olumsuz bir son ile karşılaşabilir.
Canlandırma düşünmenin bir tık ötesi olduğu için ne düşündüğünüz kadar
gözünüzün önüne neleri getirdiğiniz de çok önemlidir. “Ya şöyle olursa’”
dediğiniz şeyi evren bir emir olarak algılar ve size yaşamınızda önünüze
çıkarmak için çaba göstermeye başlar. Sessiz ve dingin anlarınızda sorular
sorarken çok dikkat edin. Sorulara cevaplar gelir, olumsuz da olsa…
Karma’ya güvenin sandığınız gibi kötüler
kazanmıyor, iyilik gün gelip yerini buluyor. Bence iyilik yapın denize atın,
kimse görmese evren her daim görüyor biliyor. Bazen de çok tuhaf bir biçimde
kendimize şaşırarak bir önceki ilişkimizde bize yapılan yanlış bir davranış
şeklini model alıp biz mevcut ilişkimizde sergileriz. Kötü olanın enerji olarak
üzerinde çok fazla durmak, olumsuzu enerji olarak büyütmek, oluşturmaya
sebebiyet veriyor.
İyi
olmak beklenmedik anlarda yaşamınızı destekler, hep iyi biri olmaya devam edin.
İyiliğinizi sömürenlere de teşekkür edin onlar sizi daha da bilge yapıyor
ayrıca onlar sizin iyiliğinizi anlamayarak size sevap kazandırıyor, kendileri
ise sürekli karma yolunda puan kaybediyor. Allah herşeyi görüyor biliyor, her
zaman kulların görmesi gerekmez. Herkes herşeyi bilebilseydi sınanmak için
buraya da gelmezdik zaten. Enerji geri döner, dışarıya verdiğiniz enerji her
zaman görülür, sorun yaşayan her zaman geriye dönüp bakmalı: geçmişte başkasına
mı sevgisizlik enerjisi yolladı, kendine mi değersiz davrandı?.. Ne verirseniz
onu alırsınız, “korku” katmadığınız sürece büyük sorun çıkamaz. Bunları bulun,
hatta yazın. “Kul Hakkı” çok önemli bir
konudur. Bilerek yapılan “can acıtma” karşılıksız kalmaz, eğer kendinize karşı
bilerek kötülük yapıyorsanız bu da başka bir kul hakkı sayılır. Bazen kötü
ve anlayışsız aşkları karma borcu ödemek için de yaşamımıza çekmiş olabiliriz.
Birşeyi yaşamak değil onu neden yaşadığınız çözmek önemli.
Sizi
mutlu etmeyen inançlarınızı hiç beklemeden şimdi değiştirin.
Sorun
yaşadığınız kişiyi affedin, onun iyiliğini isteyin.
Başarısız
olduğunuzu kod’lar buna inanırsanız, evren size olumsuzu sunmayı borç bilir.
Başkalarının
yaşamlarına destek olun, şifa verin.
Kayıt
Meleği gerçek niyetinizi ve eyleminizin iç yüzünü biliyor, saklanma diye bir
şey yok.
Çok
büyük bir evrensel bilgisayarda hepimizin YAŞAM kayıtları, karmik hesapları
tutuluyor, ruhlarımızın bundan sonra neye ihtiyaç duyacağı da…
Sağlam
bir gelecek için affedin, affedilin, karmadaki borçları ödeyin.
Başınıza gelen felaketlerin bazı sebepleri
var. Bunları siz de oluşturmuş olabilirsiniz, onları yaşamayı ruhsal gelişim
için tercih ediyor da olabilirsiniz, bilinçdışınız böyle inanıyor da olabilir.
Dünyada deneyimler ile derslerimizi alır, bu boyuttan mezun olmaya bakarız. Çok
iyilik yapan kendine bir şekilde kredi de açmış olabilir. Gelecekte belki de bu
kredileri kullanmak isteyebilirsiniz. Dünyadaki maddi manevi zorlu koşullar
yansır, gerçekten mutlu olan az sayıda kişi görürüz. Bu da sınanmanın bir
parçasıdır, bize büyük gelişim fırsatlar sunan ani kayıplar, eş ölümleri,
aldatılma, ani terk edilmeler, işyeri haksızlıkları, dost kazıkları, düğüne 5
gün kala ortada bırakılmalar bize hep birşeyleri öğretmek içindir. Direnç
göstermeyin, isyan da etmeyin tüm olan biten hayrınıza ve yaşam dersleri ile
dolu. Başka türlü gelişim olmazdı…
Her düşüncemiz, inancımız, eylemimiz aşk
yaşamlarımızda bir şekilde tezahür eder. Başkalarının aşk hataları,
ahlaksızlığı, seçimleri, çokeşliliği sizi ilgilendirmez. Kim bilir bu şekilde o
neyin dersini alacak. Yaşam yolculuğu süresince bir öğrenim görüyoruz ve
kendimizi de tanıyoruz. Herkes aşk ile yolculuğunda sorunları kendi tarzı ile
aşabilir, herkes tam olarak aynı yollardan geçecek diye bir şey yok.
ARAMIZDAKİ
YERYÜZÜ MELEKLERİ DÜNYA’NIN FREKANSINI YÜKSELTİYOR
Kendinizi bazen çok mu
yanlış anlaşılmış hissediyorsunuz?..
Bazı konularda
gereğinden çok mu hassas düşünüyorsunuz?..
Bazen çok mu farklı
bakış açılarınız oluyor?..
Başka boyutlara
ilginiz çok mu?..
Sezgileriniz çok mu
yüksek?..
Bazen insanlardan uzak
durmak size daha mı iyi geliyor?..
Anlık ve saf
tepkileriniz çok mu..
Sevgi dolu olmanız
rağmen, etrafınızdaki yanlışları net görebiliyor musunuz?..
Fedakar ve verici biri
misiniz?..
Yalnız mısınız ve
bazen bunu tercih mi ediyorsunuz…
Ne zaman melekli bir
mesaj gelse, ardından gelişmeler mi oluyor…
Bazı bilgiler
düşüncelerinize bilinmeyen bir yerden yükleniyor gibi mi…
Bir gün yaşamınızda
Meleklere dair çok büyük bir dokunuşun olacağını mı düşünüyorsunuz?..
Sevgi ve dürüstlük
sizin için herşeyden önemli mi…
Birinin iyi veya kötü
olduğunu ilk bakışta sezebiliyor musunuz?..
Yaşamınız bazen başka
boyutlarla içiçe gibi mi…
Başkalarının acılarını
derinden hissedebiliyor musunuz?
Şifa gücünüz mü var?..
Alıcıdan çok verici
enerjide misiniz…
Saf kalabilmek için
hiç de çaba sarfetmeden işi çözebiliyor musunuz?
Ne olursa olsun bir
yanınız çocuk mu…
Meleklerin adını bile
duyduğunuz anda, enerjiniz yükseliyor mu ONLARLA İRTİBAT HALİNDE MİSİNİZ…
Kötülüğü VE BENCİLLİĞİ
asla anlayamıyor musunuz?..
Bazen “başkaları için
yaşıyorum” mu diyorsunuz…
Tüm dünya
materyalistken, para size hiçbirşey ifade etmiyor mu?..
Bu soruların çoğuna “evet” diyebiliyorsanız, siz de bir
yeryüzü meleği, “meleksi”, bedenlenmiş melek ya da melek enerjisine yakın insan
olabilirsiniz… Yalnız değilsiniz, bizden çok var, hatta umarım bu kitap bizi
biraraya toplar. Bugün dünyanın dört bir yanında, insanlar “melekleri” ve kendi
meleksi deneyimlerini konuşuyor, toplanıyor, paylaşıyor, BU KİTAPTAKİ
MELEKLERLE ilgili bölümü dikkatle okuyun, MELEKLER VE DÜNYANIN KURTULUŞU’nu da
mutlaka okuyup içindeki çalışmaları yapın ve Melek Koçluğu seanslarımıza
katılın.
İstediklerinizi
alamıyorsanız önce dönüp kendinize bakın, sizdeki hataları bulun.
Önce dış dünyanın
değişmesini beklemeyin, siz değişince yaşamınızdaki kişiler de zaten değişecek.
Size sunulan bir duygu
sizde yük hissi veriyorsa, bu duyguyu iptal edin.
Meleklerle çalışarak
enerjinizi dönüştürün.
Seçim yaptığınız anda
o seçimin sorumluluğunu alın, başkasının sorumluluğunu ise ona bırakın.
Derinlerde tüm
sorularınızın cevabı var, sürekli akıl almayın içinize sorun.
Bilinçaltınız bir bilgisayar gibi. Kişiliği yok da
denebilir; ayrım yapmadan herşeyi alıyor, kaydediyor, kullanıyor. O nedenle
uyanık olmanız lazım, bilinçaltınız yani “bilinçdışı siz” yaşamınızı yönetiyor…
Tüm o yaşanan aşk acılarında onun payı çok büyük! Onaylama yaptığınız anda,
bilinçaltı dosyalarınıza sızar ve hislere-davranışlara etki etmeye başlar. İşte
regresyon-geçmiş yaşam şifası çalışmamızda bu noktaları bulup gerçek siz’i
ortaya çıkarıp yüzleşmenizi sağlayabiliyoruz. Bu nedenle “birşeyi onaylarken”
dikkat edin. Onayladığınız şey gerçek olur. Olmak istediğiniz kişi olduğunuzu
onaylayın herşeyden önce. Bunu gerçekten yaptığınız anda, başka şeylerin
olmamasını sağlarsınız. Kısa sürede o kişi olmaya başlarsınız. Onaylama veya
olumlama yaparken SADECE OLUMLU İFADELER kullanılmalı. Bunun ana nedeni:
BİLİNÇALTINIZ OLUMSUZ İFADELERİ AYIRT EDEMEZ.
“Artık kaybetmek istemiyorum” demek ve bu şekilde düşünmek
sizi sürekli kaybetmeye iter. Bilinçaltı “kaybettirmem gerek” şeklinde
algılıyor bu durumu… iyi ve kötüyü, olumlu ve olumsuzu fark edemiyor.
Onaylama, olumlama yaparken hep şimdiki zamanda kalın. Aşk
yaşamında olumlama yapmak son derece etkilidir. Bilinçaltı denen
bilgisayarımızda geçmiş veya gelecek ayırdı yok. “Yarın veya gelecekte artık
mutlu olacağım” derseniz; o yarın hep geleceğe aktarılır yani o zaman gelmez!
En etkili onay cümleleri, olumlamalar basit olduğu sürece daha etkilidir. Basit
ifadeler kullanın. Olumlama, onay cümleleri dalga dalga büyük bir enerji akımı
ile yaşamlarımıza, aşkımıza, ilişkimize etki eder pozitif dönüşüm sağlar. Hayal
kurarken, güneşlenirken, en sakin anlarınızda bilinçaltınız rahatça kayıt
yapıyor. Bilinç devreden çıkmaya başladığı anda siz de kendi tercih ettiğiniz
kayıtları yapabilirsiniz. Alfa boyutu geçişi- uyku ile uyanıklık arası, uykuya
dalmadan önce… Zihnin meşgul olduğu anlarda da bilinçaltı kayıtları daha kolay
yapar. Olumlama çalışırken “tekrar etmek” çok önemlidir.
Sevgiyi seçiyorum,
sevgiye kalbimi açıyorum.
Sakinim ve
merkezdeyim, şu an Kaynak’la bağlantıdayım.
Sessizlik ve sükunet
içinde olmak bana mutluluk ve netlik veriyor.
Kendimi ve yaşamımı seviyorum.
Olumlama yaparken
canlandırmaya da devam edin. İmgelemek sadece istemekten daha güçlüdür. Olmak
istediğiniz kişi olduğunuza onay verin. Anı dolu dolu yaşayın, bu
gördüklerinizi seçin, çekin, sonuca güvenin. Bitince çalışma, bunları
oluşturmak için atabileceğiniz adımları atın. Tereddüt etmeyin.
Dua etmek Allah ile
bağlantımızdır…
Herhangi bir konuda
aracı olmadan Allah’la bağlantıda kalın. Dua etmek sizi huzurlu kılar, kalp
gözünüz ile karar almanızı sağlar ve sizi yukarıya taşır. Olumsuzluklar biter.
Dua edilir devamı takip edilmez. Allah hayrınıza olanı, sizin için en doğru
seçeneği biliyor, güvende kalın. Allah dualara karşılık verir ama nasıl
olacağını O bilir. Dua edip elde ettiklerimize şükredelim, gerçekleşmeyenlere
ise daha çok şükredelim. İnanarak edilen ve bütünün hayrına olan dualar kabul
olur. İnanç ise duaların gerçeğe dönüşmesinde büyük itici güçtür. O kişi
hayrınıza ise zaten yaşamınızda olur, asla olmayacak aşkları, ilişkileri,
işleri istemek beklemek ise tekamülü tıkar.
Birçok kişi dua
ederken olacağına inanmaz. İnanç denen itici gücü yoksun bırakırlar.
Dua edin.
İsteyin ve inanın; “Allah
isteyin vereyim der” bize…
Sonuca güvenin ama
sürekli sonuç üzerine kafa yorum “acaba nasıl” enerjisi göndermeyin.
Duanın sonunda Allah’a
şükredin, teşekkür edin.
Hazırlanın sonuç ve
mutluluk için.
HUZUR RİTÜELİ
Duanın ardından meditasyon yapmak da çok rahatlamanıza
fırsat sunar. Aşkta kendinizi tanımak, dönüşüm, doğruyu bulmak, ilişkiyi huzura
taşımak için meditasyon yapın. Yatak odanızda yapacağınız meditasyon öncesi
kaya tuzlu küvette en az 15 dk zaman geçirin, mum ışığı eşliğinde. Kaya tuzlu
su başınıza da temas etmeli. Suya başınızı da sokun. Klasik meditasyonu
sevmeyenler bunu resim yapmak, yüzmek, doğada yürümek, rüzgarı dinlemekle de
yer değiştirebiliyor. Gerçek benliğimizi bulmak, derinleşmek, an’da kalmak,
kendi Cennet’imizde hissetmek için meditasyon çok faydalıdır. Gözkapaklarınız
ağırlaşıncaya dek beyaz bir mumun ışığını takip edin. Gözler kapanınca o alevi
ışığı canlandırmaya devam edin. Odaklanın. İçinizden hazır hissettiğiniz anda
görüntüyü serbest bırakın. Nefese odaklanın burnunuzdan nefes alıp ağzınızdan
verin. Nefes alırken içinizden 7’ye kadar sayın, verirken yine 7’ye kadar
sayın. İçinizden emin olduğunuz zaman nefes alıp vermeyi bırakın. Bundan
sonraki aşamada Allah’ın güzel isimleri Esmaları da tekrarına uygun olarak
çalışabilirsiniz. Bu kitapta Esma Çalışmalarımızı da bulabileceksiniz.
Unutmayın; az konuşmak, sessizlik, dua ve meditasyon sizi gerçekliğe-huzura
taşır.
Ne kadar erken sadece içinizden gelen ve sizi mutlu edenleri
yapmaya başlarsanız evren de o kadar net ve hızlı sizi destekler. Böylelikle
kendinizin, yaşamın, çevrenizin de frekansınız yükseltirsiniz. Işık ve imgeleme
çalışmalarını, meditasyonu, Melek rehberliğini zor anlar ve günlük yaşamda
ihmal etmeyin. Yapılan hiçbir spiritüel çalışma karşılıksız değil. Zaman koymayın.
Düşük frekanslı ve mutsuz kişilerin yani enerji hırsızlarının enerjinizi
çalmasına izin vermeyin. Odanızdaki melek köşesi, aşk köşesi, bereket köşesi daima
temiz olsun, her gün dokunun bu alanlara. Mum ve kristalleri ihmal etmeyin.
Kıskançlık, suçluluk, yakınma, incinme, korku veya şiddetin yerine mutluluk,
sevgi, paylaşım, cömertlik, neşeyi koyun.
Saf bir enerji yayarak kendinizi, aşkınızı, ilişkinizi ve
çevreyi şimdi mutlu kılın, dönüşüm başlasın!
İçten bir sevgi akışı, gerçek saflık, paylaşım karşılıksız
kalmaz. Mucizeler bekleyenlere gelir. Hatta bazı anlarda yakınlaşmaya
çalıştığınız veya ayrı kaldığınız aşkınızın Meleği ile kendi Kişisel Koruyucu
Meleğiniz arasında bir iletişim olmasını bile rica edebilirsiniz. Melekler
bizim adımıza, aşkımız, ilişkimizi, gelişimimiz, mutluluğumuz için eşzamanlı
olay ve tesadüf süsü verilmiş karşılaşmalar düzenler. Olağanüstü mutluluklar
yine bize Melekler aracılığı ile gelebilir. Melekler Allah’ın izni ile önceden
belirlenmiş özel aşk buluşma ve tanışmalarını da organize edebilir. Tesadüf
olarak gördüğümüz ilahi olayların tümü Allah tarafından yönetilir, kaderimizi
yaşama fırsatını bu boyutta buluruz. Melekler de bize tüm bu konularda rehber
olur. Titreşiminizi yükseltin, gerçek aşka ulaşmak için elbette ki ilk başka
bazı şeyleri bırakacak yeni için yer açacaksınız. Mucizeler gelmeye başladığı
anda Meleklerle işbirliğinizin gerçekleştiğiniz de kabul edebilirsiniz.
Korkuyorsanız sevgi yoktur. Sevgi varsa, seviyor ve
seviliyorsanız korkmanız gerekmez. Bu iki temel ve DÜNYA’yı, yaşamlarımızı, bereketi
ve ilişkileri yöneten duyguları iyi tanıyın. Herşeye herkese sevgi ve ışık
gönderin. Başkalarının yüksek benliğinden izin almadan onun enerjisi ile ilgili
bir şey yapmayın. Şifa çalışmaları özgür iradeler dahilinde olmalı, Allah’a dua
dışında sadece Melekler gibi yüksek enerji varlıkları işbirliği için uygundur.
Kimseyi gerçekte istemediği birşeye zorlamaya çalışmayın. Bazı kısa
olumsuzluklar bize öğretmek için yaşamımıza gelir, hemen isyan etmeyin. Sevgi
bazlı olmayan ilişkilerin daha fazla sürmemesi gerekir. Sevgi sizi, enerjinizi,
bedeninizi yüksek bir enerji ile kuşatır. Negatif duyguları kalbinizden silin.
Hep ve daima sevgi’de kalın. Mutsuz anlarda “iptal ediyorum” deyin, odağı
bırakın. Sevgi ile çözülemeyecek sorun yoktur. Olumsuz hissettiğinizde toprakta
çıplak ayakla gezinin, olumsuz enerjiyi ayak tabanlarınızdan toprağa geçirin.
Auranız ise sizi kuşatan bir ışık kuşağıdır, aura saf ev temiz ise size
herhangi bir şekilde zarar gelmez.
Affedin, O haklı değil
ama senin enerjin oraya boşuna akmamalı.
Kendinizi olumsuz
üretirken yakalarsanız enerjiyi iptal edin.
Evrende herşey olması
gerektiğ gibi, plan kusursuz.
Herşeye sevgi
gönderin, kötüler için de dua edin.
Yargılıyorsanız,
yargıladığınızın başınıza geleceğini sakın unutmayın.
Size kötülük yapan
kişi mutsuz ve acı çekiyor, intikama tenezzül etmeyin.
Takdir ve minnet
şifada esastır, şükür enerjsinde kalın.
Melekler dileğinizin
enerjisini Allah’a iletecek.
Dua sadece Allah’a
iletilir, Melekler elçidir.
Kimseyi suçlamayın,
sorumlu da tutmayın. Güç de kontrol de sizde.
Yaşadığınız herşeyin
sorumluluğunu şimdi elinize al.
Şefkat, empati,
merhamet ile yol alın, Dünya’da olmak ayrıcalıktır.
Dünya bir imtihan
yeri, sürekli ve düzenli mutluluk olacak diye bir şey yok.
Herkes bir ve aynı,
aynı ÖZ’ün parçalarıyız.
Allah’ın yarattığına
kötülük yapmak, Allah’a karşı gelmek ve kendi karma’yı bozmaktır.
Yaptığın herşey
aslında kendinedir, sen iyi olmayı seç.
HER SABAH
tekrarlayabilirsiniz:
“YENİLENME IŞIK
MEDİTASYONU”
Burnunuzdan nefes alıp ağzınızdan verin. Kendinizi beyaz IŞIK
KÜRESİNİN İÇİNDE imgeleyin. Sözcükleri sesli olarak kendiniz için söyleyin,
yavaş ama vurgulu olsun. Sesinize ve kelimelerin gücüne odaklanın. Ayak ve el
parmak uçlarınızdan olumsuz enerjinin çıktığını düşünün.
Gücümün sınırsız olduğunu
biliyor ve kabul ediyorum
Evrenle isbirligi yapmak bana güç katıyor şu an’da
Faydalı şeyler yapıyorum, enerjim yükseliyor
Sabretmek beni mutlu ediyor
Inandiklarin beni bulur, ben istediklerimi yaşamıma çekerim
Bir mucizeyi davet etmek, benim elimde
Şükür ile başlar herşey, şükürler olsun
Evrenle isbirligi yapmak bana güç katıyor şu an’da
Faydalı şeyler yapıyorum, enerjim yükseliyor
Sabretmek beni mutlu ediyor
Inandiklarin beni bulur, ben istediklerimi yaşamıma çekerim
Bir mucizeyi davet etmek, benim elimde
Şükür ile başlar herşey, şükürler olsun
Ben şükür enerjisindeyim
Olan herşeye büyük şükürler olsun
İçimdeki büyük bilge ve bilinçaltım ile iletişimdeyim
İnanç ile dönüşümüm başlıyor
Olan herşeye büyük şükürler olsun
İçimdeki büyük bilge ve bilinçaltım ile iletişimdeyim
İnanç ile dönüşümüm başlıyor
Ben daha iyi bir gelecek yaratıyorum
Dualar benim rehberimdir
Dualar benim rehberimdir
TEKAMÜL
İNSANLIK paraya odaklandığı sürece,
materyalist hırslarının arkasından gittiği sürece “dönüşümünü” durduracak.
Dünya, diğer boyutlar ve evrenler ile işbirliği yaparak bambaşka bir yer
olabilecekken ve enerjisini yükseltebilecekken, daha az frekans ile yetiniyor.
Her ne kadar savaş, yokluk, sevgisizlik nedeniyle bir yandan bazı şeyler kötü
gitse de öte yandan meleklere olan ilgi, gerçek dindarlık, enerji çalışmalarına
olan büyük ilgi sayesinde olumlu akan bir kanal da misyonuna devam ediyor.
Sizin evlenmek, para kazanmak, kavga etmek,
gezmek, fatura ödemek, kıskanmaktan daha önemli sebepleriniz var bu boyutta
olmak için. Buraya burayı ve buranın dışını anlamaya geldik. Burası dışında
başka evrenler, boyutlar, Güneş sistemleri var. Tüm diğer büyük bilgilere
kapalı olmadan sen de Dünyamızın hayrına, bütünün hayrına düşün-üret-çabala.
Sen birilerinin imtihanında varsın,
birileri de imtihan için senin yoluna elbette ki çıkacak. Tüm kutsal kitapları
okuyun, büyük sırları bilin, sevdiğiniz şeyleri yapın, sevmediğinize mecbur
değilsiniz. Dünya değişiyor, bizler ALTIN ÇAĞ zamanını görebilmişler olarak çok
şanslıyız. Kim olursan ol, hangi şartlar altında yaşarsan yaşa hepsi imtihan ve
kendin için evren için sen hep iyi kal. En sonunda Dünya’yı iyi insanlar
yönetecek. Kimseyle kıyas yapma, herkesin yolu sınanması başka yerden… Daha iyi biri oldukça sen, daha büyük
görevlerin de olacak. Yarın daha güzel olur, hepimiz daha iyi insanlar olursak.
Yaşadığın tüm olumsuz deneyimler senin
ödülündü, bunu gör ve şükret. Bir şey diledin ve olduysa teşekkür et, olmadıysa
şükretmeyi de bil. Zaman koyma; herşeyin olma zamanını Allah bilir, teslim ol,
tevekkül et. Doğa seni çağırıyor onu dinle, ağaçlar bilgedir onlarla konuş sana
aktaracakları bilgiler var. Her gün bir ağaca sarıl, kuşlara yem ver, sokak
hayvanları seni aramayan erkek arkadaşından veya gerçekte paran için seninle
olan eşinden daha önemli belki de, onlar senin yardımını istiyor. Dönüşmek
istiyorsan “hayır” de! Bırakmayı da bil gitmeyi de… Bu boyutta ver, diğer
boyutta karşılığı mutlaka olacak. Evrende kainatta herşey mükemmel hiç merak
etme. Umutsuz olma buna hakkın yok, pişmanlığı bırak bu seni aşağıya çeker.
Affet yükünü bırak, sen buna değersin. Dünya’da her insan başka, özel, eşsiz.
Senden bir tane daha yok bu Allah’ın yüceliği işte. O seni eşsiz yarattı,
Allah’ı hep daha çok an. Başka da bir şeye pek ihtiyacın yok. SEN HİÇ
KAYBETMEDİN, HEPSİ YAŞAM DERSİYDİ, HAZİNE DEĞERİNDE. Kaybettiğini sandığın her
şey muhteşem tecrübelerindi ve sana bundan sonra asıl onlar kazandıracak.
Bir gün insan kendi değerini bilecek,
savaşmaktan daha saçma bir şey olmadığını savaşırken en çok kendini öldürdüğünü
anlayacak. Evrenin sınırlarını daha çok merak eden insanlık zamanı gelince daha
çok sır bilecek, daha çok Allah dışında zaten hiçbir şey olmadığını kavramış
olacak. Ölümün başlangıç olduğu, Dünya’nın geçiciliği, herkesin yaşam dersleri
ve yaşam amaçları olduğu ortaya çıkacak. Gün gelecek “melekler”in ışığı daha
çok yayılacak. Gün gelecek uzaylılar ve insanlar arasında çok farklı paylaşımlar,
ortaklıklar, enerji geçişleri olacak. Bir gün… Kıskançlık, kin, nefret, öfke
bitecek bunların aslında hiç olmadığı, ilüzyonun derinliği görülecek. Savaşlar
bitecek çünkü insan savaşamayacak bilgelik noktasına gelecek. İnsan beyninin
çok daha büyük bir kısmını kullanacak ve insanlık kurtulacak. Kötülük bitecek,
imtihan bitecek çünkü. Bir yıl sonra belki daha çok hastalık Dünya’da yayılacak
ama dönüşen insan ve değişen frekans ile bir gün hastalıklar da bitecek.
İnsanların savaşı, sevgisizliği belki birkaç bin yıl sonra Dünya’ya daha çok
hastalık, yıkım, açlık, mevsimsel sorunlar getirecek. Zaten enerjiyi hep
sevgisizlik bozmuştu. Beyaz, siyah, sarı ırk daha çok birbirine karışabilir,
insanlar tek kaynaktan gelmenin enerjisini daha çok hissedecek. Dünya dışı varlıklar
Dünya’ya daha çok ilgi duyacak.
Tüm alemlerin mutlak hakimi Allah senin
için en doğru olanı biliyor, isyan etme, şükret.
İnan. İnanmaktan büyük güç yok, Allah’a
inan, O sana ruhundan üfledi. Kendi gücünü de bil.
La İlahe İllallah: ALLAH’TAN BAŞKA İLAH
YOKTUR.
Sen buraya sadece burayı yaşamak için
gelmedin, yolun sonu başka bir yer bunu unutma.
İman et, şimdilik kötü şeyler oluyorsa
ardından çok güzel şeyler de geleceği için…
Umudunu kula bağlama, Allah isterse senin o
konun için her kulunu vesile eder.
Ne yaparsan kendine yaparsın, her an’ına
dikket et, kimsenin hakkına girme.
Hep daha iyi bir insan ol, başka yolu yok.
Kötülere kızma, onlara da bu boyutta
ihtiyaç var; onlar iyiliğin değerini artırıyor.
Amentü Billah: Allah’a inandım.
Acılar olmasa mutluluklar bu kadar değerli
olamazdı.
Aldığın darbeler ödüldü, az acı çeken en
şanssız olandır.
Niyetin ne ise eline o geçecek.
Kaybetmezsin
yaşam dersi alırsın.
Kaybedecek bir şeyin kalmadığı an en güçlü
halin ortaya çıkar.
Vazgeçme, Dünya vazgeçenlere göre bir yer
değildir.
Kullar vesile, Herşey Allah’tan gelir.
En dibe vurduysan çok sevin, artık başka
gideceğin yer yok: YUKARI ÇIKMA ZAMANIN…
Hayatındaki insanlar senin enerjinin
yansıması.
Az şeye sahip ol, az’la yetinen daha çok
derinleşir.
Sen şartlar ne olursa olsun doğru yolu
takip et, burada veya orada sen sonunda kazanan olacaksın.
Geçmişe dön, hatalarını bulduysan helallik
al, özür dile. Yüksel.
Sonuç önemli, sen bu kitabı okuyorsan daha
herşey bitmedi, sonunu bekle bakalım…
Kimseye zarar vermiyorsan, canının
istediğini yap.
Utanan insandan zarar gelmez, alçak gönüllü
insanlar olsun etrafında.
Söz vermek borç sayılır, sözünü tut,
tutamayacaksan insanları boş yere heyecanlandırma.
Az ye, artanı paylaş.
Senin bu dünyaya ne hayrın var, bunu bul. İnsanlık
adına sen de birşeyler yap, üret.
Gönlün zengin olsun, hak edene ver,
verdikçe sana fazlası gelir.
Devamlılığı olmayan iş ve ilişki seni
bozar, devamlılığı seç.
Kalbini temiz tut, Melekler seninle,
sevgi’de kal…
Tevbe kapısı hep açık, Allah bağışlayandır.
Allah’ın kapısı çok büyüktür ve kapanmaz.
Dua et ve akışı takip et, yapabileceğin en
iyi şey bu.
Hiçbir şeye zorunda hissetme.
Kıskanmak bereket kapısını kapar, kıtlık
enerjisi yayar, işine bak.
Çok düşün, gerektiği yerde konuş…
Herşeyi herkese söyleme, insanların ayıbını
ört.
Bilge kişi tevazu içinde olur, kibirli ise
gerçekte kendini sevmeyendir.
Kendi hatalarınla yüzleş, sen değiş herşey
değişsin.
Merhametsiz kişileri yaşamında tutma, sen
herkesle bir’sin merhamet et.
ALLAH
BİR KAPIYI KAPAR
BİN
KAPIYI AÇAR
YARIN
DÜNYA YENİDEN KURULACAK
"GEÇMİŞ YAŞAM ŞİFASI-REGRESYON,
AŞK KOÇLUĞU, MELEK KOÇLUĞU, İLİŞKİ ŞİFALANDIRMASI
TAROT, KİŞİYE ÖZEL AŞK-BEREKET-ŞANS TILSIMI"
randevusu için: 0535 307 95 28
AŞK KOÇLUĞU, MELEK KOÇLUĞU, İLİŞKİ ŞİFALANDIRMASI
TAROT, KİŞİYE ÖZEL AŞK-BEREKET-ŞANS TILSIMI"
randevusu için: 0535 307 95 28
facebook.com/tugceisinsuOFFICIAL, twitter.com/tugce_isinsu
instagram: tugceisinsu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.