DERİNLEMESİNE DÖNÜŞÜMÜN SIRLARI
Herkes değişmek istiyor, bu
kitaplar da onun için yazılıyor. Kitabı herkes okuyor ama kimi az kimi çok
değişiyor, kimi geç kimi hemen değişime başlıyor. Sana verilen bir şeyi en iyi
ya da en verimli şekilde almak “seninle başlayan ve seninle devam eden bir
şey”…
KENDİ CENAZENE KATILMA RİTÜELİ
Ne oldu sert mi geldi bu sana?
En sonunda öleceksin ve buraya bir
amaç ile bir amaç için geldin. Burada kısıtlı zamanın var. Ne başkaları için
yaşayabilirsin ne de başkaları gibi devam edebilirsin. En değerli kod’un:
kendin olmak ve kendini bulmak için buradasın. Mutlu etmeye çalıştığın hiç
kimse, günü geldiğinde seni kurtarmaz. Sen kendini kurtarırsın. Seni senden iyi
kimse bilmez, tavsiye veya destekle yaşayamazsın. Bu, kendi gücünü reddetmek
olur. Şu anda kaç yaşındasın… Bugüne kadar ne kadar kendin oldun… Özgür müsün…
Hep taviz mi verdin… Kim ne der derken kendini es geçtin mi… Kaç dileğin gerçek
oldu…
Şimdi seninle hayatının ritüelini
yapacağız!
Kendi cenazene katılma ritüeli…
Kaç yaşındaysan geç bir ölüm yaşı seç, 80 ya da 90… Nasıl istersen. Ölmüşsün.
Cenazende insanlar var. Bu elbette zaten bir gün olacak. Şimdi o resme uzaktan
bak; kimler gelir kimler gelmez… Gerçekten o günü gördüğünde neleri fark
edersin… Neleri yapmış olmayı dilerdin… Kimleri arardın… Kimlerden o güne kadar
kurtulmuş olmak isterdin…
Gözlerini kapat.
O an’a git…
Cenaze ve mezar sahnesi… Yılı sen
tayin et.
Kalbinden çıkaracağın altın rengi
güç ışığını bu sahneye doğru gönder. Enerjiyi temizlemeye başla…
Şimdi çocukluğundan bugüne; neler,
hangi olaylar, durumlar, olanlar, insanlar, koşullar sana göre sende dönüm noktası
olduysa hepsini tek tek hatırla. Buradaki cenaze sahnesinin önüne o resimleri,
vizyonları tek tek koy. Sarı ışığı göndermeye devam et. Negatifler bitince…
Dileklere geç!
O cenaze gününe kadar, aslında sen
neler istiyorsun. Son nefesini bu alemde verirken ve öteki boyuta artık
geçerken kim olarak gitmek istersin. İçtenlikle dileklerine odaklan. Mezarını
imgele… kendi mezarını görüyorsun. Yemyeşil çimler, çiçekler var güzel
mezarının üzerine. İçin sımsıcak, güzel bir veda bu aslında… Şimdi o dileklerini
“olmuş” gibi sahnele. Tek tek gözünün önüne getir. Bir başarı anı, belki bir
barışma, bir sevinçli kutlama, bir kavuşma, bir söz, bir şaşırma anı da
olabilir bu an… O anı tüm detayları ve gerçekliği ile yaşa… Detaylar, hisler,
çevre, ısı, ışık hep gerçekçi olmalı. Resmin içine gir. O andasın. Çok gerçek
her şey. Oldu bil. Şimdi tüm o sahneleri kabul et, oldu bil ve bir enerji
olarak enerji topu olarak kalbine göm. Nefesler al ve ver, an’ı mühürle. Gözünü
aç.
DÜNYADA GERİ KALAN VAKTİNİ, SAKIN DEĞERSİZ OLAN KONULARA KAPTIRMA.
Ölmeden Önce Yapılacaklar ve Yüzleşilecekler:
Huzuru seç, sana huzur veren her
şey senin için doğru.
Ufak konularla zaman kaybetme; ana
konuya odaklan. Ufak konularla meşgul olmak bir korkudur, ana konudan uzak
durma bahanesidir.
Bir olay gelişince ardındaki
derinliği görmeyi seç. Yüzeysel bakma; bu neden oldu, olması aslında benim ne
işime yarayacak…
Mükemmel olma çabası
kısıtlayıcıdır. Kendin olursan bir huzur seni bulur, mükemmel olma çabasının
suniliğinden sıyrılırsın. Kendin ol ve öyle kal, kendin olmak sana seninle
ilgili kapıları zaten açar.
Düşünce hızlı büyür. Bir eylem
yapmıyorsan bile şu anda, düşünceni büyüt. Enerji olarak büyüme; bir süre sonra
eylemleri de hızlandırır.
Telaş sana hızlı fırsatlar sunmaz;
telaş korkudur. Huzur ve dinginlik ise ilham verir, başka şekilde görmeni veya
bulmanı sağlar.
İstediğin veya inandığın evet sana
çekilir, saplantılı ya da takıntılı oldukların ise sana gelmez. Takıntının
altında başka gerçekler, korkular, engeller vardır. Bu tamamen dönüştürülmesi
gereken bir içsel sorundur.
Merhamet seni hedeflere götürür!
Merhamet verici ve güzel bir enerjidir, insanlarla ve hayatla doğru bir bağ
kurma şeklidir. Verince daha çok alırsın. Bir verip yüz almaktır merhamet.
Çıkar veya ger dönüş için yapmasan da, merhamet seni kucaklar. Sana katar ve
ekler…
Dolu dolu yaşasan da yapsan da,
öldüğünde hala yapamamış olduğun birçok madde kalacak geriye… En önemli konu ve
hedeflerini seç, az istediklerini ele. Bu anlamda, hayat yolunda birçok kişiye
hayır demen gerekecek ki doğrusu bu. Kimseyi kırmış olmuyorsun; hayır dediğin
kişiyi de aslında onun için gereken başka bir yola sen yönlendirmiş oluyorsun.
Kimsenin önünü kesmek ya da yolunu
tamamlamak senin işin değil. Önce sen! Sen iyi ol ki insanlara da bir şeyler
sun. Birileri senden önce gelmeye başladığında, hayat enerjin çekilir. Kendiyle
yüzleşemeyen kişiler, sürekli başka hayatları onarmak ister. Sen bununla
değerli hayatını yok edemezsin.
Bahsedilmeyen iyilikler… Bunlar
işte en sihirli kaynaklardır. İyilik yap kimseye bahsetme. Bu büyük bir
enerjidir. Seninle o olay ve kişi arasındaki bu gizli ama güçlü bağ, geri kalan
yaşamında sana en inanılmaz fırsat ve sonları getirecek…
Başkasının zaferinde gözün
olmasın. Demek ki senin zaferin başka… Biri kazanırken, onun adına sevinemezsen
bloke olursun. Kıskançlık ve kıyaslama, enerji düşürür ve kıtlık getirir.
An’ı taçlandır. Hep bahsedilen,
çok anlatılan ama ne yazık ki pek az anlaşılan bir konu bu. An’ı değerli kılıp,
anlamak, en iyi şekilde yaşamak yükselmektir. An’ı taçlandırırsan geleceğin iyi
olur. Geleceği düşünüp gelecek için kaygılanmak, sadece blokajdır!
Bilge insanları yaşamında tut.
Sana öğretmeyen ve yoluna ışık olmayanları sevgiyle gönder. Biri yaşamına
girdiyse; bir şey öğretmek içindir. Sinirlenmen gereken bir an’da dur: bu insan
şu anda bana neyi öğretiyor, bu yaşam dersi bana neyi bulmam için yardımcı
oluyor… Sorgula.
Haklıysan sakın orada fazla enerji
harcama. Haklı olan bunu bilir, hazmeder, fazla savunmaz. Haklı olduğunu
anlatmak ya da savunmak için zaman ve enerji harcarken, gücünü başkalarına
geçirirsin. Bundan kaçın.
Genelde çoğu kişi, kriz anlarında
sağa sola koşturmak, mail atmak, herkesi aramak, çok girişim yapmak gerekir
sanıyor. Tamamen yanlış bir kriz değişmek için gelen bir çağrıdır. Değişmek; dinginlik
ve sabır ile olur. Sabır dinlemek ve bulmaktır. Önce bul ve anla. Sonra girişim
yap… Değişmeden yapılan girişim farklı sonuç getirmez.
Dönüşüm, artık aynı şeye farklı
sonuçlar ya da tepkiler verebilmektir. Eskiden kızdığın şeyden şimdi zevk almak
ya da gülüp geçmektir. Kızarsan, kızdığını yine yaşarsın. Bu sefer yüz
vermezsen, konu geçip gider.
Şu anki derdin her neyse… Onu
geleceğe bir koy. Mesela 5 yıl sonra, bu konu senin için hala önemli ya da
etkili olacak mı… Yoksa bu aslında aşılabilecek bir şey midir… Değmeyen şeyler
için odağını yorma. Kendini meşgul ettiğin şeylerin önemini sorgula.
Kendine sakın acıma. Hayatta
herkes için çöküş, şaşırma, haksızlık, bitiş, ayrılık vardır. Bunlar gerekmese
zaten olmazdı, olmuş şey gereklidir ve hizmet eder. Dünya, kusursuz bir oyun
alanı değildir. Kusurlu güzellikler seni senin kendi zirvene taşır.
Her sorunu çözme. Sorun çözme
bazen de sorunu büyütür. Sorunları yok sayma bilgeliğine de ulaş.
Teşekkür et. Teşekkür kelimesi
gayet sihirli bir kelimedir, enerjiyi artırır. Mutluluk sağlar ve şans getirir.
Az ya da çok her şeye teşekkür et; o anda yayılan enerji kesin olarak sana
başka kapı ve fırsatları çeker. Teşekkür etmek artırmak ve çoğaltmaktır.
Günlük hiçbir şey yapmama anları
çok önemlidir. Bekle, düşün, hisset… Meditasyon ve sessizlik, sadece düşüncede
kalarak devam etmek… Buna her gün ihtiyacınız var. Şarj olmadan yeni bir işe ya
da yeni bir güne başlamayın.
Hedefe hizmet etmeyen detaylarla
zaman harcamayın. Hedefsiz de yaşamayın. Gerekmeyen detaylar bütünden sizi
koparır.
Masumiyet yaratıcı bir güçtür ve
seni ilerlemen gereken konuda öne alır. Safça istemek enerjiyi yükseltir. İşin
içine entrika veya fazla strateji katman gerekmez. Evren masumiyete ihtiyaç
duyar. Safça isteyince, sistem çalışmaya başlar. Sana gerekenler bu yolla sana
çekilir.
Kibir çok tehlikeli bir düşmandır.
Ne başarırsan başar, kibir yoluna sokma kendini. Hayat ve her şey geçicidir.
Şimdilik elde ettiğin zafer de öyle… Ne seni kibirli yapıyorsa, o konuyu hemen
bul ve dönüştür. Kibir hem yeni yollarını tıkar, hem saflığı yok eder. Saflık
senin en büyük destekçindir.
Sürekli kötü günleri düşünüp plan
yapmak, stok yapmak, olasılık hesaplamak zaten o kötü günleri davet etmektir.
Neye hazırlanırsan, o sana gelir.
Çoğu kişi yardım etmeyi güç kaybı
sanıyor. Birine yardım etmek, aslında senin kendine yardımındır. Bu gereğinden
fazlasını yapmak ya da hep onu yönlendirmek değildir. Yardım ettiğin kişi senin
yüzünden mutlu olur. Bu mutluluk yansıma ile sana geçer. Bu durum, senin
hayatındaki başka kapıları sana açar…
Limitlerden bahsetmek, sakıncalı
ve tamamen yanlıştır. Büyük zaferleri kazanmış kişiler, sonuç odaklı yaşamış ve
öyle düşünmüştür. Her limitten bahsettiğinde, yeni limitleri çağırıyorsun.
Sonuçtan, olmuştan, mutluluktan, hedeften söz et. Limit aslında olmayan ve
senin çizdiğin bir sınırdır. Limiti neden olarak gösterme. Hatta limiti hiç
konuşma. Yapamam deme. Tekrar ettiğin şeyler kaderin olur. Limitlerini savunma,
limitleri doğal bir şeymiş gibi yansıtma, limitleri haklı kılmaya çalışma.
Kendini güçsüz sanma ve öyle
hissetme. Allah her yerde, niyetin iyiyse, samimiysen sana bir şey olmaz. Her
düştüğünde Allah izin verirse, yeniden toparlanırsın. Arkanda birileri ya da
bir güç olması gerekmiyor.
Eleştiri güç kaybıdır. Uzun uzun
negatifi konuşacağına, hedefini veya sonuçları konuş. Eleştiri olmayanın ya da
kötü olanın altını çizer. Çoğu eleştiri de zaten kıskançlık içerir, seni her
eleştireni dinlemen de gerekmiyor. Sen de başkalarını eleştirmeye zaman
harcamak yerine, daha mucizevi bir sen oluşturmaya odaklan.
Hiçbir şeyi doğru bulmak ya da
hayatında doğru diye varsayıp uygulamak zorunda değilsin. Sadece sana iyi
gelenler, senin için doğrudur.
Kendini iyi hissedince şükret ama
kötü hissediyorsan daha çok şükret. İyi günler iyi günlerdir, kötü günler ise
bilge öğretmenlerdir. Bir öğretici, şükretmek için iyi bir nedendir.
Şükrederek güne başlamak tüm
kapıları açar. İlk adımı evden çıkarken şükür ile at. Şükür kapıyı açmak,
olumlamak, çağırmak, davet etmek, sevgidir… Şükür ile başla ve gelenleri kabul
et. Elindekilere şükret, neyin varsa ona. Unutmak ki, senin şartların ne olursa
olsun senin yerinde olmak isteyecek kişiler de var.
Hizmet et. İnsanlara, dünyaya,
geleceğe… İstediğin şey veya hedefin, eğer çok fazla konuya ya da kişiye de
ayrıca hizmet ediyorsa onu daha çabuk alırsın. İnsan hizmet ederek ve vererek
gelişir.
Kendini şimdi tam da olduğun gibi
kabul etmeden değiştiremezsin. En iyi ve en kötü hallerinle kendini bil ve
anla. Önce kabul et ve değişime öyle başla. Çoğu kişi kendini tanımaz ama o
haliyle yeni şeyleri yaşamına çekmek ister. Böyle yapınca blokajlarını bilmeden
yola çıktığı için başarılı olamaz.
Geleceği gör. Dünya insanı ol.
Yüzlerce yıl sonra yaşadığın Dünya, bambaşka bir yer olacak. Yenilen, farkı sev
ve seç, gelecek için hazırlan. Kısır döngüler içinde, hep aynı kalan,
gelişmeyen, geleceği kucaklamayan bir gerici olarak kalma. Gelecek umut
doludur. Sen kendinle ilgili yatırım yaparken, geleceğe de yap. Kendi geleceğine bugünden bir randevu ver.
Sorunu geride bırakmanın ana yolu,
o sorunla olan ilişkini değiştirmektir. Enerjide bir hata yaptığın için ya da
aslında bir şeyi öğrenmen için o sorun sana geldi. Sorunu aşmada ana etken, ona
bakış açını değiştirip yeri gelince onu tam olarak hafife almandır. Senin
yarattığın bir sorun, senin içinde yatan bilgeden zaten daha üstün olamaz. Düşüncenin
gücünü bil ve kendini sevgi ile donat. Bu durumda, sorunun enerjisi azalır…
Sonra da gider.
Önce hayatı olduğu gibi gör ve
sev. Kabule geç… Sezgilerine güven, duygun ile yol almaktan korkma. Kendi işine
bak. Herkesin yolu da enerjisi de başkadır. Ruhani düşün, spiritüel yasaları
bil. Bu gün Dünya’daki son günün olsa, geriye baktığında neleri görmek istersen
onları yaşamına çek.
Bilinçaltı Dönüşümü
Geçmiş Yaşam Şifası
İlişki Şifalandırması
Bereket Çalışması
Çakra Açma
Kişiye özel Spiritüel Enerji Uygulaması
Aşk Şans Bereket Dilek TILSIMLARI
Instagram: tugceisinsu
Twitter: tugce_isinsu
Facebook: Tugceisinsuofficial
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.